Şimdi TBMM'de bizlerin vekili.
Muharrem ayında bir iftar verdi; kaç gündür arkasından demediklerini bırakmadılar.
Hem de can dedikleri...
Sanki Alevileri götürdü; pazarda sattı.
-Vay nasıl olur da o vekillerle aynı sofraya oturur?
-Alevilerde iftar yoktur; bu da nereden çıktı?
-Alevileri asimile mi ettiriyorsun?
-Karşılığında ne aldın?
Bunları duyunca aklıma yine o fıkra geldi:
İki kör dolma yiyorlarmış. Birisi öbürüne sormuş:
-Bana bak; yoksa sen çifter çifter mi yiyorsun?
Diğeri hayretle cevap vermeş:
-Nereden bildin?
-Ben de çifter çifter yiyorum da...
***
Üzülme kardeşim...
Yaptığın çok doğru bir işti.
Seni eleştirenler; dolmaları çifter çifter yiyenlerdir.
Verdiğin iftar ile:
Yüzlerce sene Aleviler hakkında dedikodu duyan; yalan duyan, iftira duyan insanlara; Alevilerin Ehl-i Beyt sevgisi ile dolu gerçek Müslümanlar olduğunu gösterdin.
Onların da ibadetlerinin bulunduğunu birilerine isbat ettin.
Ve en önemlisi de bir Alevi aydını kimliği taşıyarak, sofrana Sünni kardeşlerimizi davet ettin.
Onlar da geldiler; oturdular; oruçlarını açtılar.
Hak kabul etsin.
Benim en büyük özlemim; sıradan Alevinin sofrasına sıradan Sünni insanımızın gelip oturacağı gündür.
Ne büyük gündür o gün...
Ne güzel gündür o gün...
***
Şimdi ortalıkta Alevi aydını gibi... Alevi örgüt yöneticisi gibi... Alevi temsilcisi gibi koşuşturan bu düşmancı zevata soruyorum:
*Siz; bu tavrınızla Alevileri, toplumun gerisine çekip soyutladığınızın farkında değil misiniz?
*Siz bu tavrınızla Sünni kesimi ötekileştirerek egemenlerin yanlışlarını taklit ettiğinizi görmüyor musunuz?
*Siz bu tavrınızla; yanımıza alıp Türkiye'yi gerçek demokrasiye açacağımız Sünni kesimleri incittiğinizi hala anlamadınız mı?
*Yoksa siz; Alevileri biz güdelim; başkası onları alıp ileriye taşımasın, derdi içinde misiniz?
*Neden; niçin korkuyorsunuz?
*Alevi inancını siz asimile ettirmediniz de Sabahat Akkiraz mı asimile ettirdi?
*Ve ortalama insanın, bütün topluluklarının bir inancının olduğunu ne zaman öğreneceksiniz?
***
Kendisini gerçek temsilci, gerçek Alevi gibi gören... Ama ağzından bir kere bile 'Muhammed-Ali!' duası çıkmayan zat-ı muhteremlerin, Sabahat Akkiraz'a verecekleri bir ders yoktur.
Onlara tavsiyem; kıskanmak; kötülemek yerine; Muharrem orucunu bir fırsat bilerek Alevileri daha geniş Sünni kesimine tanıtacak çalışmalar yapmalarıdır.
Bunu asimilasyon zannetmek; aldanmanın veya aldatmanın bir yoludur.
Unutmayın ki Hz. Ali, 'İnsanlar bilmediklerine düşmandırlar.' diyor.
Peki ya Yunus Emre?
'Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz'
***
Bu yüzdendir ki:
İstanbul'da değerli işadamlarımız Adnan Polat ve Ahmet Çalık'ın ortak düzenlediği Kerbela'yı anma ve oruç açma gecesi...
Cumhurbaşkanı Gül'ün katıldığı aynı nitelikteki tören...
Sabahat Akkiraz'ın ev sahibi olduğu iftar son derece hayırlı olmuştur.
Önümüzdeki sene bunları daha çoğaltarak, daha yayarak sürdürmeliyiz.
Kendi inancına güvenen bir Alevi bunlardan neden çekinsin ki?
Yorum Gönder