2012 reform yılı mı, yoksa yıkım yılı mı?

Türk eğitim tarihinde, 2012’de olduğu kadar, çok büyük değişimler olmamıştır herhalde.
O kadar çok değişime imza atıldı ve tartışıldı ki, en önemlileri bile bir süre sonra unutuldu gitti.
Çünkü yeni açılan reform paketleri, bir öncekileri hep gölgede bıraktı...
Peki, iktidarın reform, muhalefetin ise bunun tam aksine yıkım olarak nitelendirdiği bu değişim paketleri eğitime ne kazandırdı, ne kaybettirdi?
Bunun uzun vadeli sonuçları, elbette zamanla anlaşılacak.
Ama daha çok uzun süre tartışılacağı kesin!
Örneğin 4+4+4, örneğin serbest kıyafet uygulaması, örneğin SBS ve YGS benzeri giriş sınavlarında ağırlıklı başarı puanın kaldırılması...
Bu konuda görüşlerinizi bekliyoruz:
2012 Eğitimde reform yılı mı oldu yoksa yıkım yılı mı?..
FATİH unutuldu mu?
Bir önceki yılı hatırlayın, FATİH Projesi Türk eğitim tarihinin en büyük projesi olarak lanse edilmişti.
Ama arkası gelmedi.
Peki, tümüyle rafa mı kaldırıldı?
Elbette hayır.
Yürüyor ama mehter takımı gibi: İki ileri bir geri.
Dershaneler kapanacak mı?
Başbakan Erdoğan takvim verdi.
2013’te dershaneler kapanacak dedi.
Sayılı günler kaldı.
Peki, kapanır mı?
Evet demek çok zor.
Güya bu ay içerisinde, nasıl kapatılacaklarına yönelik yol, yordam açıklanacaktı!..
Eğitim felsefesi değişiyor
Milli Eğitim Bakanı  Ömer Dinçer, eğitimin felsefesinin değiştirildiğini ve yeni  felsefe getirilmek istendiğini açıkladı.
Tüm bu yeni düzenlemeler de onun içinmiş.
Keşke önce bu felsefenin ne olduğunu anlatıp kamuoyunu ikna etseydi.
İşte o zaman işi çok daha kolay olurdu.
Çünkü şimdi attığı her adım tartışma yaratıyor.
Kimi haklı, kimi abartılı kimi de, kasıtlı.
Ama bu ortamı hazırlayan da kendisi.
2013, umarız, eğitimde taşların daha fazla oynatıldığı değil, oturduğu bir yıl olur...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget