Gündem yoğunluğunda arada kaynadı gitti.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ geçen hafta Viyana’da “darbenin”
gerekçesi yapılan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesinin yanısıra,
aynı kanunda yer alan askeri yeminin de değiştirileceğini açıkladı.
Önce Madde 35’i değiştirme ımeselesine değinelim; “Demokrat paşa”
Hilmi Özkök, şimdiki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel bile sözkonusu
maddenin darbelerle ilgisi olmadığını, bu maddenin değişmesi halinde
TSK’nın iç güvenlikte kullanılamaz hale geleceği uyarısında bulunuyor.
Ama dinleyen kim? Demek niyet başka.
Geçelim asker yeminine; Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Madde 35’teki
ifadeler geçtiği için madde 37’deki yeminin de değiştirileceğini
söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katılan her askerin içtiği ant şöyle:
“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her
yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve
kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin
namusunu Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan,
cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime
namusum üzerine ant içerim."
Acaba bu yeminde rahatsız edici olan ne; Millete ve Cumhuriyete
hizmet mi, kanuna, nizamlara ve amirlere itaat mi, Türk sancağının
şanını canından aziz bilmek mi, Cumhuriyet ve vazife uğruna seve seve
hayatını feda etmek mi? Hepsi mi?
Her konuda ABD’yi örnek alıyorlar ya; Yoksa profesyonel askerliğin
olduğu bu ülkede asker yemini falan yok da, onun için mi bu hususa
taktılar?
Hayır, ABD’de de katılım andı var. İşte o ant:
“Birleşik Devletler Anayasası'nı -dahili ve harici- tüm
düşmanlara karşı savunup destekleyeceğime, ona gerçek inanç ve sadakatle
bağlı kalacağıma, Birleşik Devletler Başkanı'nın ve üstüm olarak
görevlendirilen yöneticilerin verdikleri emirlere Askeri Yargı Düzen
Kanunu'na ve ilgili düzenlemelere göre itaat edeceğime tüm ciddiyetimle
yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun."
Görüldüğü gibi TSK’daki yeminden daha sert ve kapsamlı; Bizimkilerin şiddetle eleştirdiği, “iç ve dış düşmanlar” kavramı var... Anayasa’ya sadakat var... Yine bizimkilerin “yargıda çift başlılık olmaz” diye artık takmaz oldukları ve kaldırmaya hazırlandıkları “askeri yargı” var...
Sözüm herşey tamam da fıstık yeşilimiz eksikmiş gibi asker yemini ile
uğraşanlara; Anayasa’da Cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin de yemini
var. Her dönem törenle “namus ve şerefleri” üzerine ant içiyorlar. Kerhen yemin eden BDP’liler başta olmak üzere, uyan kim?
En iyisi gelin tüm yeminleri kaldırın, gitsin!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler...
Müyesser YILDIZ
31 Aralık 2012
Yorum Gönder