“Siz nasıl bir üniversitesiniz. Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa Türkiye batmıştır. Bu öğrenciler uydumuz fırlatılırken gururlanacağı yerde, lastik yakıp eylem yapıyor. Bunların bir kısmı teröristtir.
Sonra neymiş, protesto için derse girmiyorlarmış. Böyle üniversite öğretim görevlisi olsa ne olur, olmasa ne olur. Böyle hocalara yazıklar olsun.” dedi.
Ortadoğu’nun ve Balkanların en uzun boylu ve en gözü kara delikanlısı
Türkiyeli Eşbaşkan, bir kez daha haklı çıktı. Yine yanılmadı ve Türkiyelilere bilerek konuştuğunu ve sinir sisteminin taş gibi sağlam olduğunu Ferit abinizin televizyonlarından da açıkça gösterdi.
Şimdi ben eşbaşkandan aldığım cesaretle hem soruyorum, hem de bazı nasihatlerde bulunmak istiyorum;
Kimsiniz siz ey ODTÜ’lüler?
Tamam, Türkiyeli eşbaşkan’ın çok övündüğü “Göktürk-2” uydusu ODTÜ’lülerin elinden çıktı. Tamam, dünyanın en iyi 100 Üniversitesi arasına Türkiye’den yalnız siz girdiniz. Tamam, bilim ve teknoloji alanındaki uluslararası yarışmalarda çok iyi dereceler aldınız.
Fakat siz hiç eğitim ve öğretim hayatınızda;
-Ulemadan Kuran-ı Kerim okuma dersi aldınız mı?
-Tefsir-Hadis-Fıkıh’tan haberiniz var mı?
-Kelam-Arapça- Siyer-i Nebi bilir misiniz?
-Mezhepler Tarihi nedir, Dini Musiki nedir bilir misiniz?
-Sizler ne bilirsiniz yahu? Siz hiç Deniz Fenerinde çalıştınız mı?
İlim kim, sizler kim?
Efendim; “Biz bunları bilmeyiz ama ilim-bilim biliriz. Biz ODTÜ’lüler olarak, Türkiye’nin imar ve inşasına hizmet ederiz. Buradan çıkan bilim insanlarına tüm dünyada hürmet edilir” diyorsunuz ama unutmayın ki maneviyatınız sıfır.
Hem sizin uyanıkken bildiğinizi, Eşbaşkan uykusunda bilir. O her şeyi bilir,
her şey ondan sorulur, astığı astık-kestiği kestiktir. Hala anlamadınız değil mi?
Peki, siz ODTÜ’lüler eşbaşkanımızın ne kadar sabırlı biri olduğunu bilmez misiniz? Bu güne kadar, siz onun PKK’nın eylemlerinde Türk bayrağını yırtanlara- Molotoflarla belediye otobüslerinde insanları yakanlara tek laf ettiğini gördünüz mü? Göremezsiniz. Dünyanın en sabırlı adamını ne kadar sinirlendirdiğinizi gördünüz mü? Buna ne hakkınız var kardeşim?
Bir taraftan siz ODTÜ’lüler, bir taraftan dağa çıkma heveslisi ağzını tutamayan Bülent abisi, diğer taraftan Abdullah biraderi adamı delirtmek mi istiyorsunuz?
Allah korusun, deli Sadrazamdan sonra, bir de deli Başbakan mı istiyorsunuz?
Ey ODTÜ’lüler, kendinize gelin ve doğru adamları örnek alın.
Tutturmuşsunuz biz Atatürkçüyüz, biz Kemalist’iz, biz vatanseveriz diye.
Dünya dönüyor, siz de dönün kardeşim. Bırakın bu eski statükocu ayaklarını. Yoksa sizler Ergenekoncu musunuz, derin devletçi misiniz?
Örnek alacağınız mis gibi adamlar var. Mesela;
Erkekler; Mehmet Barlas, Kadınlar; Nagehan Alçı gibi olun.
Mehmet abiniz gibi olun, yumuşacık olursunuz, eşbaşkan’ın yanağını bile okşarsınız. Para sıkıntınız, iş derdiniz kalmaz, köşe olursunuz.
Nagehan deseniz, ABD vatandaşı olduğu halde, eşbaşkan onu bağrına bastı.
Ozan Rasim Kütahyalı ile evlendirdi. Tencere-kapak gibi birbirini tamamladılar ve çok zengin oldular.
Bırakın ülke işlerini, yumurta atmayı, protesto yapmayı. Yolunuzu bulmaya bakın. Bakın eşbaşkanın çocuklarına. Kısa sürede milyon-milyon dolarlık gemilere sahip oldular.
Paranın gücünü gördünüz mü? Koç ve Ülker grubu söz konusu para olunca nasıl ortak oldular? Bu arada, otoyol ve köprü ihalesinde üçüncü ortak Malezyalının “çakma” olduğu, esas güçlü ortağın eşbaşkan olduğu yönündeki dedikodulara da kimse inanmasın.
Sevgili ODTÜ’lüler;
Bu böyle gitmez. Eşbaşkanla aranızı düzeltmeniz şart. Artık, üniversiteye
Tayyip Bey’in heykelini mi yaparsınız, Fahri Uydu Doktora Diploması mı verirsiniz bilemem. Kafayı çalıştırıp eşbaşkanın gönlünü kazanın.
Yoksa YÖK’e vereceği bir emirle üniversitenizi, “ODTÜ İlahiyat Fakültesi” olarak bulursunuz. Benden söylemesi. Haydi, Ya Allah Bismillah.
Sağlık ve başarı dileklerimle
24 Aralık 2012
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
Yorum Gönder