İsrail Jaruselam Post Gazetesi herşeyi ortaya döktü.
Türkiye sözümona Mavi Marmara katliamından beri İsrail’in NATO faaliyetlerine katılımını veto ediyor ya (Oysa hemen o günlerde Türkiye, İsrail’in OECD üyeliğini onayladı), bu vetoyu 2013’ten itibaren kısmen kaldıracakmışız. Türkiye’nin onayı ile İsrail bundan böyle NATO’nun ortak üyesi olarak ittifakın seminer ve çalışmalarına katılacakmış.
En vahimi Türkiye bu “açılımı”, NATO’nun patriot talebimizi karşılamasından sonra kararlaştırmış.
Patriotları biz istemedik, dayattılar. Bizimkiler ise her zaman olduğu üzere, biz istemişiz, onlar da lütuf da bulunmuş gibi yaptılar. Sonuçta, başımıza bu belayı sardıkları yetmezmişçesine, bir de İsrail-NATO ilişkisi için taviz koparmışlar!..
Cezaevine girmeden, cezaevinde ve sonrasında da defalarca yazdım; 21. Yüzyıl NATO’su dizayn ediliyor. Bunun kararı 9 Temmuz 2008’de ABD Temsilciler Meclisi’nde yapılan “Avrupa ve İsrail: Üyeliğe Doğru” başlıklı toplantıda verildi. Yeni NATO’da İsrail de olacak. Türkiye bu yeni yapılanmada, İsrail’in güvenliğini sağlamak için İran’a ve emperyalizmin 21. Yüzyıl misyonu “İslamcı teröre” karşı mücadele edecek!..
Detaylandıralım; İsrail’in, NATO’ya yakınlaştırma planları 2005’te hazırlandı ve tüm Avrupalı liderler buna onay verdi. 2008’deki o toplantıda ise uzun vadede İsrail’in NATO üyeliği konusunda görüş birliğine varıldı.
Uzun vadeye yayılmasının sebebi muhtemelen, bu planları Türkiye’ye hazmettirmekti. NATO’nun yapısının değiştirilmesi, aynen AB’de olduğu gibi asli üyeler ve yedek üyeler şeklinde ikili bir menakizmaya geçilmesi öngörülmüştü. İlk etapta İsrail dış çembere alınacak, ama beraberinde NATO’nun karar mekanizmalarında değişikliğe gidilerek, Türkiye İsrail’in yanına itilip, fiilen veto yetkisi ortadan kaldırılacaktı.
Gidişat, bu uzun vadeli planlara hiç de ihtiyaç kalmayacağını, son patriot kararında olduğu gibi, Türkiye’nin birçok şeye dünden razı olduğunu gösteriyor.
Hatırlarsanız, Libya operasyonu başladığında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, “Haçlı seferinden” söz etmiş, Başbakan Erdoğan da fena halde kızmıştı. Ama sonra “NATO’nun Libya’da ne işi var?” dediği halde, operasyona destek verdi.
Kaddafi linç edildi, Libya’da Libya Ulusal Geçiş Konseyi kuruldu. Konseyin başkanlığına getirilen Mustafa Abdülcelil ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptı ve şunu söyledi:
“Türkiye’nin NATO harekatında yer alması, Haçlı seferleri iddiasını çürütecek.”
“Türkiye NATO toprağı”, yani “Haçlı seferlerinin” üssü öyle mi? İyi de bu durumda İsrail’in nesi oluyoruz?
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler...
Müyesser YILDIZ
24 Aralık 2012
Yorum Gönder