Birincisi; “tekzip”in böyle olmayacağını Savcı Bey benden çok daha iyi bilir.
İkincisi; okuyunca göreceksiniz ki bu metinde “tekzip” edilen kesinlikle “haksızlığa ve usulsüzlüğe karşı çıkan” ben değilim... Yalanlanan da ben değilim.
Tamamen yanıt hakkına duyduğum saygı nedeniyle ve İstanbul Adalet Sarayı’nda olup bitenleri (!) görmeniz için Zekeriya Öz’ün “açıklamasını” yazım yanlışlarını bile düzeltmeden yayınlıyorum.
Gerekçe olarak da büyük salonunun tadilatının gösterildiği iddia edilmiştir.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihinde yapılan duruşmasından önce ilgili mahkemenin Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 19/11/2012 tarih ve 2012/14 numaralı yazısıyla C1 blok zemin kat 02 numaralı büyük duruşma salonunun Mahkemelerine tahsis edilmesini içeren yazılarına istinaden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğü’nün 19/11/2012 tarih ve 2012/12644 sayılı yazımızla belirtilen duruşma salonunun tahsis edildiği,
19/12/2012 tarihinde ve 25/12/2012 tarihinde yazılan ikinci yazılarına istinadende C3 blok 119 numaralı duruşma salonunun tahsis edilmesi talep edilmiştir.
Bu talep doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığımızın 19/12/2012 tarih 2012/14056 sayılı yazımızla C3 blok 1. kat 119 nolu Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonu tahsis edilmiştir. Ayrıca adliyemizde 24 tane Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu vardır. Bunların hepsi aynı büyüklüktedir. 1 adet duruşma salonu da bunlardan çok az büyüktür, bu salonda ortak kullanılmaktadır, mahkemeler kendi duruşmalarına göre bu salonu yazılı olarak talep ederler ve ilk edene bu salon tahsis edilir. Mahkeme önce bu salonu talep etmiş aynı gün büyük salon olarak bilinen zemin katta ki 02 numaralı büyük duruşma salonu mahkemeye tahsis edilmiş olup, duruşmadan birkaç gün önce de mahkemece kendi devamlı yaptığı duruşma salonunun tahsis edilmesi talep edilmiş ve her iki salonda aynı gün mahkemenin kullanımına sunulmuş ve mahkemece duruşmanın yapıldığı salon tercih edildiğinden duruşma orada yapılmıştır.
Yine mahkemenin talebi üzerine gerek büyük duruşma salonu ve gerekse küçük duruşma salonu etrafında koridorda, bina giriş çıkışı ve bina içinde gerekli koruyucu ve önleyici güvenlik önlemlerinin alınması yönünde Çağlayan Polis Merkezi Amirliği’ne, Adalet Sarayı Polis Merkezi Amirliği’ne, Akdeniz Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’ne ve Kağıthane Emniyet Müdürlüğü’ne yazılar yazılmış gerekli tüm tedbirler aldırılmıştır.
Duruşma günü büyük salonda her hangi bir tadilat tamirat çalışması olmadığı gibi böyle bir çalışma yakın zamanda hiç yapılmamaıştır. Böyle bir gerekçenin nasıl ve kim tarafından uydurulduğu da yazıyı yazanın bilgisi dahilindedir.
Küçük duruşma salonunun kullanılması tamamen mahkemenin takdirindedir.
Duruşma saatinde özel güvenlik personeli mahkeme başkanının emir ve talimatlarını icra etmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı çalışma talimatına göre duruşma salonlarının tahsisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya ÖZ görev alanı içinde değildir.
Ajansların dışında hiçbir basın mensubunun alınmayacağı talimatını verdiği, iddiasiyla ilgili olarak İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2012 tarihli yazısında;
‘... Duruşma Salonunun fiziki koşulları dikkate alınarak salona yalnızca sanıklar ve sanık müdafileri dışında az sayıda sanık yakını ile ajans muhabirlerinin alınması talimatı’ verilmiş olup aynı yazı ekinde duruşma salonuna alınacak müdafilerin isim listesinin de birlikte Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderildiği,
Özel Güvenlik personellerinin de mahkemenin yazılı talimatı doğrultusunda ekli listede ki şahısları duruşma salonuna aldığı, bilahare mahkeme başkanının sözlü talimatıyla koridorda ki diğer basın mensupları da duruşma salonuna alınmıştır.
Duruşma günü ve saatinde özel güvenlik personeli duruşma inzibatından kaynaklı ve duruşmanın inzibatından sorumlu mahkeme başkanının sözlü talimatları doğrultusunda verilen emirleri yerine getirmişlerdir.
Şahsınızın cebindeki sürekli basın kartının gereği icabı bu konuları araştırıp objektif ve tarafsız olarak yazmanız gerektiği halde birde üstelik mahkeme başkanının odasına girdiğinizi beyan etmenize rağmen bu basit sorularınızın cevaplarını mahkeme başkanınından veya şahsımdan alabilme imkanınız varken araştırmadan objektif gazetecilik ilkelerinin gereklerini yerine getirmeksizin yazıyı yayınlamanız düşündürücüdür..
Duruşma günü yaşananların yazınızda bahsedildiği gibi olmadığına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istemeniz halinde başsavcılığımızdan temin edebilirsiniz.
Zekeriya ÖZ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili”
Lütfen son üç günkü yazılarımı sırasıyla bir kez daha okuyun ve ondan sonra yanıtlayın:
‘Mağdur’un nasıl ‘sanık’ haline getirildiğini gördünüz mü?
Yorum Gönder