Başbakan Erdoğan’ın bir yıl önce bulunan böcekleri ansızın konu
edinerek “dinlendiğini” ilan etmesi AKP-Cemaat savaşında yeni bir aşamaya işaret
ediyor. Bu tür “böcek savaşlarını” doğru okuyabilmek ve analiz edebilmek,
öncelikle tüm olguları masaya yatırmaktan geçiyor. İşte -yerimiz yettiği ölçüde-
bu savaşta yaşananlar:
1. Fethullah Gülen, İsrail’le Mavi Marmara krizi sonrasında
“İsrail’in onayı olmadan hareket edilmesini otoriteye başkaldırı” olarak
niteledi ve İHH üzerinden AKP’yi eleştirdi
2. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, 1 Ağustos 2010’da “İran
destekçisi bir adam Türkiye MOSSAD’ının başına atandı. Onların elinde önemli
miktarda sırrımız var” diyerek Hakan Fidan’ı hedef aldı.
3. Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak PKK ile masaya
oturan Hakan Fidan’ın Oslo’daki görüşme ses kaydı internete düştü. Hem
MİT hem de PKK, görüşmeyi sızdırmadığını açıkladı!
4. AKP, 12 Haziran 2011 seçimlerinden hemen önce Ergenekon
soruşturmasının savcısı Zekeriya Öz ile polisi Ali Fuat Yılmazer’i
görevden aldı. Zaman karara sert tepki gösterdi. (AKP bilahare Tufan
Ergüder’i de, Hakkâri Emniyet Müdürü yaparak sürgüne gönderdi!)
5. Seçimlerden hemen sonra cemaatin sözcüsü Hüseyin
Gülerce, Erdoğan’ın ustalık döneminde iki sınavı olduğunu söyledi.
Biri bakanlar kurulunun oluşturulması, diğeri de YAŞ süreciydi.
6. Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı terörle
mücadeleden sorumlu başbakan yardımcısı ve ikinci adam yapması, cemaatin
tepkisini çekti. Emre Uslu ve Mehmet Baransu gibi yazarlar, hemen
her konuda Atalay’ı hedef aldılar, istifasını istediler! İkiliye
göre Atalay, Ergenekon soruşturmasını sekteye uğratıyordu!
7. Zaman gazetesi bu süreçte Usta’yı açıkça hedef almaya
başladı. Ali Ünal, “Ustalık dönemi ile ilgili üç endişe” başlıklı
yazısında Erdoğan’ı “kendini beğenmişlikle” suçladı, böyle giderse
hezimete uğrayacağını ima etti. Ardından Zaman yazarı Bülent
Korucu da yine Erdoğan’ı hedef alan yazılar kaleme aldı.
8. Zaman gazetesi 23 Kasım 2011 günü Fethullah
Gülen’in Sızıntı’daki bir yazısını yayımladı. 2005 tarihli yazıdaki
“kibirli hasta” mesajı yerine ulaştı!
9. Şamil Tayyar’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yazdığı
mektupla ortaya çıkan şike yasası kavgasında, cemaat Gül’den yana tavır
aldı.
10. Fethullah Gülen, Erdoğan’ın hamleleri karşısında
cemaate “Bir kere daha kefeni yırtıp, bir kere daha yeniden gömlek giyin”
mesajı verdi.
11. Uludere’de 34 yurttaşımızın bombalanması olayında Cemaat yazarları
istihbaratın kaynağının MİT olduğunu yazarak, kurumu hedef alan bir yayın
çizgisi izledi.
12. Cemaat, 7 Şubat 2011’de, Oslo görüşmesi ve KCK davası üzerinden
Hakan Fidan ile üst düzey MİT yöneticilerini sorgulamaya çalıştı.
Erdoğan’ın ameliyat dönemine denk getirilen bu operasyon, karşı
operasyonla ve çıkarılan bir yasayla durduruldu.
13. Erdoğan, bu operasyonun ameliyat sürecine denk
getirilmesinden şüphelenerek MİT’e ev, araç ve ofislerinde böcek arattı.
Erdoğan’ın bugün olduğunu açıkladığı böcekler işte o aramada bulundu.
14. Erdoğan, Başbakanlık korumalarının tümünü birden
değiştirdi. Yeni korumalar ile eşyalarını toplayan eski korumalar arasında silah
çekmeye kadar varan gerilim yaşandı!
15. Cemaat yazarları bir kez deBaşkanlık Sistemi üzerinden
Erdoğan’ı hedef aldılar. Bu dönemde İhsan Dağı gibi yazarların,
Erdoğan’ın sık sık referans aldığı Necip Fazıl’ın 12 Eylülcülüğüne
gönderme yapması anlamlıydı.
16. Erdoğan Eylül 2012’de dershaneleri kapatma kararı aldı.
Dershaneler, Cemaatin en önemli siyasal ve ekonomik faaliyet alanıydı. KPSS
başta olmak üzere tüm sınavlarda kopya skandallarının ortaya çıkması, hatta son
iki dönemde polis okulu sınav sorularının cemaate verilmemesi de bu savaşın
parçasıydı.
17. Cemaat yazarları, dershanelerini kapatma kararı alan
Erdoğan’ı “28 Şubat generallerine” benzeten yazılarla hedef aldı. Kimi
cemaat yazarları da 4+4+4 sistemi tartışmaları üzerinden karşı atağa geçip,
AKP’nin okulları olarak değerlendirilen İmam Hatip’lerin kapatılmasını
savundu.
18. Taraf, bertaraf oldu!
19. Cemaat yazarları son günlerde sık sık Erdoğan’ın
“tiranlaştığına” vurgu yapan eleştirilerde bulunuyorlar; AKP’nin İslamcılık ile
demokrasi sentezinden totalitarizme yakın bir post-otoriterliğin çıktığını
savunuyorlar.
ÇÜRÜMENİN GÖSTERGESİ
Böcek savaşları kuşkusuz stratejik piyonluğun sonucudur. ABD’deki iç
çarpışmadan ve ABD ile İsrail arasındaki kimi çelişmelerden kaynaklanan bu böcek
savaşları, bir yandan çürümenin ve karanlığın göstergesidir fakat diğer yandan
da aydınlık yarınların işaretidir!
Yorum Gönder