'Hazret' Müslümanları - Rıza Zelyut

'Hazret' kelimesi dilimizde; 'ulu, yüce, kutsal' anlamında kullanılagelmiştir. Hazret-i Muhammed gibi...
Gel gör ki günümüzdeki 'yeni tip Sünni dinciler' katillere bile 'hazret' diyebiliyorlar.
İkide bir Haber Türk kanalına çıkartılan yeniyetme bir masalcı, Hazret-i Hamza'nın katili Vahşi'yi bile Hazret-i Vahşi diye anabilmektedir.
Diyeceksiniz ki Vahşi kimdir?
Vahşi; Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in bir numaralı düşmanı olan Ebu Süfyan'ın kölesi idi. Mekke'nin en büyük tüccarı ve zengini olan Ebu Süfyan; Hz. Muhammed'i yok etmek için 624'te oğlu Hanzala'nın komutasında bir ordu yolladı. Müslümanlar; bu orduyu Bedir'de karşıladılar. Hazreti Hamza'nın ve Ali'nin olağanüstü yiğitliğiyle Mekkeliler yenildi. Öldürülen 77 kişiden 22'si Ali'nin kılıcıyla can vermişti. Bunların arasında Ebu Süfyan'ın oğlu; ordu komutanı Hanzala da vardı.
Hanzala; daha sonra Hz. Ali'ye karşı isyan edecek olan Muaviye'nin ağabeyi idi.

HİND HAREKETE GEÇİYOR
Bedir'de yenilen Ebu Süfyan ertesi sene başında bulunduğu daha kuvvetli bir ordu ile Medine'ye saldırdı. Bu arada Ebu Süfyan'ın karısı Hind; intikam peşindeydi. Bu amaçla Vahşi isimli savaşçı kölesini, savaşta Hz. Hamza'yı öldürmesi için şartlandırdı.
Uhud'da yapılan çatışmada ilk anda Müslümanlar baskın geldiler. Mekkelilerin malını yağmalama sevdasına düşen Müslümanları; Mekke askerinin süvarilerini yöneten Halid bin Velid arkadan bastı. 'Allahın Kılıcı' diye bazılarının ululadığı Halid bin Velid'in saldırısıyla Müslümanlar bozguna uğradılar, dağıldılar. Hz. Muhammed yaralandı. Peygamberin yanına Ali ve birkaç kişi yetişerek onu kurtardılar.
Bu arada  Vahşi; attığı mızrak ile Hz. Hamza'yı vurup öldürdü. Hind; bunu öğrenice varıp Hamza'nın ciğerini söktürdü ve bir parçasını çiğ çiğ yedi. Bu yüzden de adı 'akiletü'l ekbad' yani  Çiğer Yiyen kadın olarak kaldı.
İşte Uhud'da bu kanlı cinayeti işleyen katile; onu yönlendiren  Hind'e, bu kadının kocası Ebu Süfyan'a  bile günümüzün yeniyetme Sünnileri 'Hazret' diyebiliyorlar. Hatta 'cennetlik' gösteriyorlar. Bunlar; Ebu Süfyan'ın oğlu Muaviye'yi de hazretlikte göklere çıkartıyorlar.
Şimdi bu zevata soruyorum:
Eğer Ebu Süfyan; hazret ve cennetlik ise, bu adamın can düşmanı Muhammed Peygamber neliktir?
Eğer Ebu Süfyan soyu iyi ve ulu ise Hazret-i Muhammed soyu (Ehl-i Beyt) nedir
Ve neden kendini dindar gösteren piyasa Müslümanları hep Muaviye ve soyunu överken; Peygamber soyunu ağzına almaz?
Siz onların hiç Ehl-i Beyt dediklerini duydunuz mu?
Demezler de övmezler de... Çünkü bunlar gerçek Müslümanlığın temsilcileridir.
Hazreti Muaviye derler; çünkü o bir zalimdi, katildi, gasıptı.
Onun düzeni; saltanata hizmet edenleri mala ve paraya boğdu.
Bugün işte mal ve para peşinde koşanlar; Ebu Süfyan soyunun; o lanetlik soyun peşinde koşturmakta; İnternetteki sitelerinden bunlara yalan hadisler üzerinden övgüler dizmektedirler.
***
Yarın yeni bir yıla daha giriyoruz.
Geleceğin; gidenden daha iyi olması dileğiyle seviniyoruz; eğleniyoruz.
Bunu; 'Gavurluk' gibi gösterenler; işte bu Ebu Süfyancı takımıdır.
Belirtelim ki Peygamberimiz zamanında, Medine'ye Habeşistan'dan çalgıcı-oyuncu takımı gelmiştir. Bu ekibe yer bulunamayınca yüce Peygamber; 'Mescid ne güne duruyor, orada oynasınlar.' demiş ve kendisi de burada oynayan Habeşlileri; yanında eşi Ayşe olduğu halde izlemiştir.
Ne yapacağız; şimdi İslam Peygamberini de İslam dışına mı atacağız?
Aşırıya kaçmadan eğlenmek, yemek içmek  herkes gibi Müslüman'ın da hakkıdır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget