Sevgili okuyucularım, sabah ilk iş olarak bazı gazeteciler
bütün gazeteleri ayrıntılı bir biçimde okur, bazıları ise birkaç
gazeteye şöyle bir bakmakla yetinir. Ben her sabah en az iki saatimi
gazeteleri dikkatle okuyarak geçiririm.
Dün sabah yine görevimin başındayım! Okudukça şaşkınlığım arttı. Çoğunda TOKİ ilanlarını gördüm. Önce dikkatimi çekmedi.
Fakat hangi yandaş-iktidar destekçisi gazeteyi açsam karşımda aynı ilan! Bir değil, üç değil, beş değil!
Her biri tam sayfa. İlanların tamamı daha çok dikkat çeken ve okunan sağdaki sayfalara
konulmuş. İlanın yukarısında Tayyip ve elemanlarının fotoğrafları var.
Başlık şöyle:
“TOKİ bir milyon konut hedefine emin adımlarla ilerliyor.”
Bu kamu kuruluşunun ticari ilanında Tayyip’e, TOKİ Başkanı’na vesaireye övgüler
düzülüyor. Devlet parasıyla siyasi atraksiyon yapılıyor.
* * *
Şimdi bakalım bu tam sayfa paralı ilanların hangi yandaş gazetelerde yayınlandığına:
Hürriyet, Zaman, Yeni Şafak, Star, Taraf, Akşam, Sabah, Milliyet, Habertürk, Akit, Bugün, Posta, Türkiye…
Bildiğimiz iki yandaş daha var, onlarda yoktu. Belki bugün yayınlanır!
Peki bu paralı ilan hükümet karşıtı herhangi bir gazetede yer almış mıydı?
Elbette ki almamıştı!
İktidar, kendi yandaş gazetelerine bir kıyak daha yapmış ve onlara bol kepçe ilan parası
vermiş. Bu 13 gazeteye dünkü ilanlar için TOKİ acaba toplam kaç para ödedi?
Bunlar milletimizden gizlenemez.
Tahminime göre bu iş için TOKİ’nin ödediği para 500 bin Törkiş lira dolaylarındadır.
Eğer değilse, kesin rakamı açıklamaları gerekir.
TOKİ’nin görevleri arasında yandaş beslemek var mıdır?.. Çünkü ilan baştan aşağı
hükümet propagandası.
Devlet parasının hangi gerekçeyle yandaşlara hortumlandığını bilmek herkesin hakkıdır.
* * *
Devlet eliyle, devlet parasıyla yandaş zengin etmenin sihirli
formüllerinden biri de işte budur. Onlara açıktan veremediğiniz
paracıkları bu gibi yollarla, ilanlar falan vererek, işin yanından
dolanarak ödersiniz. CHP bu konuyu mutlaka ülke gündemine getirmelidir.
Soru
önergeleri vermeli, konuyu Meclis kürsüsüne taşıyıp üzerine gitmelidir.
Bu uygulamaların hesabı ciddi bir biçimde sorulmazsa neyin hesabı sorulacaktır?
Görelim bakalım hükümet ve TOKİ neyin arkasına sığınacak, nasıl bir mazeret uydurmaya kalkışacaktır!
Haşim nikah tanığı
Sevgili okuyucularım, yine dünkü gazetelerden devam ediyorum. Dün
sabah gazetelerde yer alan fotoğraflı haberi görünce şaşırdım dersem,
yalan olur. Hiç şaşırmadım.
Sanayi Bakanı’nın kızıyla bir AKP Manisa milletvekilinin oğlu Ankara’da evlenmişler.
Nikah tanıkları:
Aralarında kara kedi dolaşan, uzun süredir küs duran Abdullah-Tayyip ikilisi, TBMM
Başkanı Cemil Çiçek ve suikast mağduru (!), “Şeyini şey ettiğimin şeyi”, dağa çıkmaktan son anda vazgeçen Bülent!
Ama bu dört kişi yetmemiş, bu muhteşem dörtlünün arasında çok değerli bir tanık daha var:
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç.
Bir ülkede herhangi bir kimse Anayasa Mahkemesi Başkanı ise ondan
genellikle “Hukukçu” diye söz edilir! Oysa bizimki hukukçu değil.
Başında bulunduğu Mahkeme,Yüce Divan olarak ceza yargılaması yapıyor,
duruşmaları bizim Haşim yönetiyor, sanığın veya sanıkların ceza
almasına, ya da beraat etmesine karar veriyor.
Şimdi belki soracaksınız: “Yaa kardeşim, hukukçu olmayan bir kimse Ağır
Ceza Mahkemesi görevi üstlenerek yapılan yargılamayı nasıl, hangi hukuk
bilgisiyle yapabilir ve nasıl karar verebilir?..”
Burası Türkiye abicim, her şey olabilir!
* * *
Pardon, bu Haşim madem ki hukukçu değildir, acaba nedir, nedir?
Şimdi kapatılmış olan Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunudur!
Sayıştay’da görevli iken Turgut Özal tarafından cımbızla seçilmiş ve 40
yaşında Anayasa Mahkemesi üyesi yapılmıştır. Sonrasında yapılan
kulislerle, mahkemenin yandaş üyeleri
tarafından başkanlığa layık görülüp seçilmiştir.
65 yaşında emekli olana kadar tam 25 yıl Anayasa Mahkemesi!.. Ne tatlı bir olay!..
* * *
Neyse, sözü biraz uzattığım için özür dilerim. Esas yazacağım konu başka.
Evet, yukarıda sözünü ettiğim AKP nikahının beşinci ve son tanığı bizim Haşim!
Bir yüksek mahkemenin başkanı!.. Hakimlik mesleğinin gereği olarak tamamen tarafsız
olması gereken bir kimse! Ama hep bugünkü iktidardan yana taraflı oldu, kararlarını ona göre verdi.
AKP’nin kapatılması davasında raportörlük görevini yine cımbızla seçtiği
Osman Can isimli birisine vermişti. Dava Osman’ın raporu sayesinde (ve
başka kulislerle) kılpayı reddedildi, AKP direkten döndü.
Osman şimdi AKP’nin MKYK üyesi. Tayyip ona teşekkür borcunu böyle ödedi.
Şu tabloya bakınız! AKP nikahında Haşim dört iktidar siyasetçisiyle birlikte beşinci tanık!
Ey Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim, ne işin var senin onların arasında?
Sen tarafsız hakim misin, AKP’li siyasetçi misin, neyin nesisin, söyle
de bilelim.
http://sozcu.com.tr/yandas-besleyen-toki.html
Yorum Gönder