Karşıdevrim başladı - Rıza Zelyut

Başbakan Erdoğan'ın yaptıklarına dikkat edin; önemli bir gerçeği göreceksiniz:
Sayın Başbakan artık yeni bir projeyi devreye sokmaktadır. Bu proje Türkiye Cumhuriyeti'ni, 'İslam Cumhuriyeti'ne çevirme projesidir.
AKP iktidarı 10 yıl içinde; cumhuriyet kurumlarını ele geçirmek ve değiştirmekle uğraştı. Demokrasinin temel denetim gücü olan Anayasa Mahkemesi'ni, Yargıtay'ı, Danıştay'ı ve Sayıştay'ı AKP'li kadroların eline verdi.
Buna paralel olarak TSK'yı Balyoz'la tepeledi. Askerin başına da  kendi çizgisindeki komutanları  getirdi.
Siyasette; AKP'ye karşı etkili eylemler yapabilecek kesimleri de Ergenekon davasının torbasına atarak ortalığa korku saldı. Özel polis ve özel mahkemelerle muhalif kesimleri hapse tıktı.
ABD'nin Ortadoğu'da yapmak istediği değişikliklerin gönüllü uygulayacısı olarak çalışıp arkasına 'Küresel Destek' aldı. Kürtçülerle el altından sürekli görüşüp onların Kürdistan projesi için gerekli moral ortamı yarattı. Böylece; Kürt gericilğini de yanına çekti.
Sıra geldi, laik ve çağdaş Türkiye'nin Arap toplumuna çevrilmesine...

BAŞBAKAN'IN AKIL HOCASI
Bu  İslam Devleti kurma projesini açık açık dile getiren kişi de Başbakan Erdoğan'ın en önemli danışmanı ve şu anki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer olmuştur. 1995'te şunları yazmıştı: 'Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkeleri; laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik birçok temel ilkenin yerini; daha çok katılımcı, daha ademi merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesindeyim.
(...) Cumhuriyet ilkesinin zayıfladığını, işlevini kaybettiğini görüyoruz. Halk için ve halk adına yönetim diye tarif edilen cumhuriyet kavramının artık bizim için fazla bir anlam ifade etmediğini söylememiz mümkündür.  (...) “Türkiye’de siyasi harekete öncelik veren İslami grupların nasıl bir devlet ve toplum yapısını ortaya koyabileceklerini bir an önce ve iktidara gelmeden önce tanımlamaları gerekir.'
Bu tanımlamayı da Ömer Dinçer yapmıştır: Cumhuriyet'in ortaya koyduğu bütün temel ilkeleri değiştirmek ve merkez yönetiminin zayıf olduğu (federasyoncu) bir yönetim sistemi içinde İslami bir devlet yaratmak. (Daha geniş ayrıntılar için TÜRK KİMLİĞİ  isimli kitabımızın Kimlik Tartışmaları bölümüne bakınız.)

BAŞKANLIK BU İŞ İÇİN
Şu an Başbakan Erdoğan'ın yürüttüğü mezhepçi ve Sünni ağırlıklı dış politika tamamen bu amaçladır. ABD bu projeye şiddetle destek vermektedir.
Çünkü; Sünni devletler; ABD'ye boyun eğen bir politika yürütmektedirler.
Türkiye'de; olanlardan habersiz; kendisini dinle şartlandırılmış; sömürüye ve emperyalizme direnmeyen bir kitle yaratılmak isteniyor. Eğitimin 4-4-4 diye parçalanması, okullardaki zorunlu ve seçmeli din derslerinin çok artırılması; çocukların seçmeli ders adı altında sadece din dersi okumaya zorlanılması (Bu konuda pek çok şikayet vardır.) İmam Hatiplerin yaygınlaştırılması; Sünni kimlikli Diyanet'in  müthiş para desteği ile parlatılması bu proje içindir.
Başbakan Erdoğan da bu projenin baş aktörüdür. Başkanlık sistemi; Anayasa tartışmaları ve özellikle de okullarda hızla yaygınlaştırılan din eğitimi; işte bu karşı devrim hareketinin bir görüntüsüdür.
Bu süreç; Türkiye'yi 1. Ülkeler Ligi'nden alıp 3. Ülkeler Ligi'ne atacaktır.
Acaba CHP ile uğraşanlar neye ve kime hizmet ettiklerinin farkına varabilecekler mi?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget