Önce kahramanlar öldürülür! - Sabahattin Önkibar

Bir milleti  tarihten tasfiye etmenin yolu, kimliksizleştirmektir ki bunun olmazsa olmaz metodu, kahramanlarını öldürmektir.
Bu kahramanların bazıları Hasan Atila Uğur ve Cemal Temizöz gibi yaşayanlar olabileceği gibi bazıları da Seyid Onbaşı gibi bugün yaşamayanlardır.
Evet! Türkiye’de epey süredir kahraman operasyonu ya da avı var.
Bunların yaşayanlarına Silivri ile Hasdal’da zülmedilirken ölülerine de kabirlerinde rahatlık verilmiyor.
Son olarak Çanakkale direnişinin sembolü olan Seyid Onbaşı diye birinin olmadığı yani hayali olduğu gazetelere manşet olurken televizyonlarda uzun uzadıya anlatılıyor ki bunu yapanlar, F Tipi yapının yayın organı Zaman Gazetesi ile hanımı Hıristiyan olan AKP destekçisi Ferit Şahenk’in sahibi olduğu NTV Tarih Dergisi’dir.
Oysa böyle bir kahraman kesin olarak var ve bu yiğit insan bundan tam 76 yıl önce yani 1936’da Cumhuriyet Gazetesine röportaj vermiş ki bu gazetenin küpürü dün sanal medyadaydı.
Milli Gazete’nin dünkü yayını  çok güzeldi.
Evet! Zaman Gazetesi ve F Tipinin kahramanı artık  Seyid Onbaşılar ile Ulubatlı Hasan’lar değil, ABD’li Rambo’dur.
AKP ile ikinci Ege Adaları faciası
Tamı tamına bir buçuk yıldır feryat ediyoruz, tık yok!
AKP’yi anladık ama sözde muhalefet olan CHP ile MHP müdürlükleri de umursamıyor.
Konumuz, Ege’de Yunanlılar tarafından son birkaç yıl içinde işgal edilen adalardır.
Bulamaç, Nergizcik, Eşek, Hurşit Fornoz, Keçi, Kalalimnoz, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık gibi Ege Adalarına Yunan, asker çıkardı ve bayrak çekti.
Açın bakın Lozan’a, Ahmet Davutoğu’nun dediği gibi bu adaların statüsü belirsiz değil tersine yüzde yüz TÜrk toprağı!
Velev ki statüsü belirsiz olsa bile bu durum, Yunan işgalini meşru kılar mı?
Sözde yurtsever Kılıçdaroğlu ile sözde milliyetçi Bahçeli bu işgalin hesabını sözde Davos Fatihi Erdoğan’dan niye sormazlar? Yoksa onun sayesinde kişisel olarak var oldukları için mi?
Avrupa Birliği’nde müzakere günü alma adına vatan toprağını peşkeş çekmenin adı, nedir siz söyleyin lütfen!
Cevap ver Tayyip Erdoğan Ergenekoncu musun?
Tayyip Bey! Yazımın başlığına bakıp “Önkibar’a derhal bir dava daha açın” emrini vermeden önce   yazımı oku!
Hem sana “Ergenekoncu” diyen ben değilim!
Peki kim mi?
8 seneye yakın bir süre “okyanusu aşması sağlığı bakımından tehlikelidir” diyen uyduruk raporla Pensilvanya’da kalmasına göz yumulup her ay binlerce dolar maaş ödenilen eski polis şefi  Taraf Gazetesinin yazarı Eme Uslu’dur.
Gerekçesi mi?
“Ofisimde böcek bulundu” demeniz!
“Bulunan dinleme aletinin ortaya çıkarılması esnasında kameralar kayıt aldı mı?” sorusunu soran Emre Uslu’ya göre böceği oraya koyan aslında MİT imiş!
Kuşkusuz Emre’nin bu tutumu, birinci derecede şüpheli olan camiasını temize çıkarmaktır lakin görüyorsun ne demişler, besle Emre’leri oysun gözünü!
Bak, “İdeolojik hesaplaşmalarımda kullanıp sonra atarım” dediğin F Tipi yapı, bugün seni tehdit ediyor ve sen kıpırdayamıyorsun zira ellerindeki arşivin içinde neler var bilmiyorsun!
Tayyip Bey, sen ki ahirete ve orada kurulacak büyük mahkemeye inandığını söylüyorsun. Tablo ortada, işlerine gelmeyince sana bile “Ergenekoncu” yaftasını vuran bir camia ya da güruhun başlatıp yürüttüğü Ergenekon soruşturmasından nasıl adalet ya da doğru karar beklenir?
Bu nasıl evlat?
Bu fotoğrafa bakın, “İşte babam hastaneye yürüyerek gidiyor” diyor.
Bakıyoruz, Ahmet Özal’ın babam dediği kişi, Özal’ın koruması!
Sadece o da değil, o gün Özal’ın hastaneye sedye ile taşınmasını fotoğraflayan Anadolu Ajansı muhabiri Selahattin Yılmaz, “Ben Turgut Bey’i sedyede gördüm ve resmini çektim” diyor lakin dinleyen kim!
Oğul Ahmet’e ve Özal naaşının üstünden rant devşirmek isteyenlere sorarsanız, Anadolu Ajansı muhabiri sedyeyi fotoğraf çektirmek için hastane kapısına kendi getirmiş.
Keza hastane doktorları ve Özal’ın başdanışmanı Kaya Toperi, “sedye” diyor duyan yok!
Amaçları hakikatı aramak değil,  ölümü derin devlete yani askere yıkıp ticari ve siyasi fayda  sağlamak!
Ahmet Özal’ın son yaptıkları maalesef “bu nasıl evlat” dedirtecek cinsinden!
Zor dostum zor!
Ayktut Kocaman istifasını geri almış!
Peki, bundan sonra ne mi olur?
En küçük bir başarısızlıkta yine hedefe oturtulur çünkü macun tüpden çıkmıştır ve geri dönmesi mümkün değildir.
Anlayamadığım şey, Kocaman’ın istifadan neden vaz geçtiğidir?
Yanlışlar yaptığını itiraf eden kendisi!
Emre ve Alex gibi futbolcularla kişilik kavgasına girip kovan kendisi!
Fenerbahçe’ye transfer sezonunda dün rakamlar yayınılandı Real Madrid’den bile fazla para harcatan kendisi!
Ve  takımın durumu ortada!
Fenerbahçe’de ne ruh kaldı ne de heyecan ve hatta ne kimlik!
Aykut’un istifadan vazgeçmesi sadece Aziz Yıldırım’a zaman kazandırıyor ama emin olun Fenerbahçe’ye hiç bir katkısı olmayacak!
Dilerim yanılırım!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget