Başbakan ODTÜ’ye ilişkin inadından vazgeçmiyor. En son TRT1, TRT Haber 
ve TRT Türk’te ortak yayımlanan “Enine Boyuna Özel” 
programında Taha Özhan, Mustafa 
Karaalioğlu, İsmet Berkan ve Hatem 
Ete’nin sorularını yanıtlarken ODTÜ yönetimini eleştirmekten geri 
duramadı, yanlışını sürdürdü.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar ile yaptığı 
görüşme inadını kıramamış. Hâlâ ODTÜ yönetimine öğrencilere soruşturma açılması 
konusunda telkinler veriyor, konuyla ne ilgisi varsa “türbanlı kızları 
disipline veriyorlardı” diyor. Bununla da yetinmeyip, kimi üniversite 
rektörleri tarafından kendisine verilen desteği az buluyor, geriye kalan 
rektörleri ODTÜ’ye karşı açıklama yapmaya çağırıyor. “Eli öpülesi 
hocalarımızdan tavır koymalarını beklerim. Bunu ilim adına beklerim. İlim adına 
koymazlarsa asıl o zaman yazık olur” diyor.
*** 
Başbakan bundan çıkarları olan birileri tarafından yanıltılmış, yanlış 
konuşmaya, yanlış davranmaya yönlendirilmiş. Örneğin, molotofkokteyllerinden, 
yakılan araç lastiklerinden, sapanla atılan çelik bilyelerden söz ediyor. Oysa 
bunlardan hiçbiri öğrenciler tarafından kullanılmamış, elde tek bir delil/kanıt 
yok. Ateşe verilen bir çöp bidonu var, o kadar. Ha, üzerlerine yüzlerce biber 
gazı bombası atılan öğrencilerin elleri armut mu toplamış? Hayır! Bombaların boş 
metal kapsüllerini, çevreden topladıkları taşları onlar da polislere 
atmışlar.Kesinlikle hoş bir durum olmadığı açıktır; şiddet içeren her olay gibi 
bu olayın da onaylanır bir yanı yoktur. Öte yandan bu çatışmayı başlatanın, 
eline verilmiş biber gazlarını, plastik mermileri, sis bombalarını gelişigüzel 
kullanmayı, orantısız güç kullanmayı alışkanlık haline getirmiş polisin olduğu 
da bir gerçektir.
*** 
Başbakan bir de ODTÜ yerleşkesine “dışarıdan gelen” 
öğrencilere takılmış, eleştiriyor. Oysa üniversitelerin özerk yapılara 
sahip olduğu tüm demokratik ülkelerde bu son derece doğaldır. Her öğrenci 
istediği her üniversitede “dışarıdan” gelip konuk öğrenci 
olarak derslere de girer, etkinliklere de, eylemlere de katılır. Bunun yanlış 
neresindedir?Ha, “Burası Türkiye’dir!” deyip ülkemize özel 
bir gerekçeyle kendinizi avutabilir, aklınızın basmadığını eleştirebilir, 
yanlışınızda direnebilirsiniz. Ne var ki bu ancak sokaktaki insana yakışan bir 
davranıştır.Türkiye’yi yapay gündemlerle germeye, bu gerginlikleri yaymaya 
kimsenin hakkı yoktur. Başbakan’ın da!
 

Yorum Gönder