Yaşadığımız dönemi anlayabilmek için - Mustafa Mutlu

“17 Nisan 2009 tarihinde İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’ndeki tedavi sürecimden başlayarak, 11 Mart 2011 tarihinde Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na nakledilmem ve sonrasında, T. C. Sağlık Bakanlığı’na bağlı çeşitli devlet hastaneleriyle ile üniversite hastaneleri tarafından, GECİKMELİ DE OLSA DEFALARCA DOĞRULANMAK zorunda kalınan TEŞHİS, TEDAVİ SÜRECİM ve YAŞADIĞIM DİĞER OLAYLAR ile ilgili bu BİLGİ VE BELGELERİ, olayların kronolojik sırasına uygun olarak, yine YORUMSUZ bir biçimde AZİZ TÜRK MİLLETİ’NİN YÜCE YARGISINA saygıyla sunuyorum.”

***
Kitabın “Başlarken” bölümünde yer alan bu sözler, Ergenekon yargılamasının en ilginç sanıklarından biri olan Prof. Dr. Mehmet Haberal’a ait...
Kitap tamamen raporlardan, el yazısı dilekçelerden ve kurumların yaptıkları açıklamalardan oluşuyor...
Ve bir insanın sadece hastalığını kanıtlamak için verdiği mücadeleyi belgelerle anlatan bu kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman şu acı gerçekle karşıya kalıyorsunuz:
“Vicdan da kalmamış!”

***
Prof. Dr. Mehmet Haberal, ardında bıraktığı dört yıllık sürede mahkemeyi sadece “suçsuzluğuna” değil, aynı zamanda hasta olduğuna da inandıramadı.
Hatta hasta olduğu için kendisini tedavi etmeye kalkışan doktorların bile başı belaya girdi.
Dünyanın tanıdığı, organ nakli konusunda ilklere imza atmış bu bilim insanı; gün geldi, yaşamsal risk taşıyan hastalığına karşın Metris Cezaevi’nde 3-4 metrekarelik, havalandırması bile bulunmayan bir hücrede tutuldu.
Ayrıcalık değil, sadece hastalığının tedavi edilmesini istedi.
Başaramadı.

***
Bu kitapta bir şey daha öğreniyor insan:
Her belge gerçek değildir!
Çünkü bazı belgeler gerçeği çarpıtmak, örtmek ve birilerini kurtarmak için düzenlenir!
Ne yazık ki; bu derlemede bu türden yüzlerce “düzmece belge”ye rastlamak mümkün...

***
Umarım edinip okuma olanağı bulursunuz...
Çünkü sadece “belgeler”den oluşan bu kitap, kindar cehaletle aydınlığın gizli kavgasını da gözler önüne seriyor...

PROF. DR. MEHMET HABERAL’DAN BELGELER VE GERÇEKLER ***
Türü: Belge
Yayına hazırlayan: Mete Akyol
Basan: Kültür Sanat Basımevi
Baskı tarihi: Aralık 2012
Sayfa sayısı: 470
Fiyatı: Ücretsiz... Edinmek için Başkent Hastaneleri’ne başvurursanız, size yardımcı olunacağını sanıyorum.
Kişisel not: Bu kitabı yayına hazırlayan Mete Akyol, benim çocukluk kahramanlarımdan... Gündemin üzerine cesurca giden, gözünü budaktan esirgemeyen, kendisiyle bile dalga geçebilen, meslek hayatı benim yaşımdan büyük olan bir ağabeyim... Kitabı bana o gönderdi. CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ise artık sadece Türkiye değil, tüm dünya tanıyor.

*****
“Yeni yılınız kutlu olsun!”

Ne yalan söyleyeyim, 52’sine merdiven dayamış biri olarak başlığa taşıdığım bu cümleye artık güvenim kalmadı...
Bu yazıya başlamadan önce koltuğumun arkasına yaslandım ve bugün ülkemizde kaç milyon kişinin bu cümleyi kurarak, kaç kişiye mutlu yıllar dileyeceğini tahmin etmeye çalıştım.
Bazı yobazları çıkaralım; 60 milyon kişi, ortalama beşer kişiye, “Yeni yılınız kutlu olsun” dese... Bu cümle, bugün tam 300 milyon kez kurulacak demektir...
Şimdi size çok basit bir sorum var. Arkanıza yaslanın ve kimseye sormadan, hiçbir yere bakmadan yanıt verin:
“Kutlu”nun anlamı ne?
Nasıl; hatırlayamadınız değil mi?

***
Düşünmekten bıktıysanız ben söyleyeyim:
Uğurlu, hayırlı, mübarek...
Peki hangisi?
Daha fazla uzatmayın; o konuda dilbilimcilerin de pek fazla bir fikri yok...

***
Yolun yarısını onlarca yıl önce aşmış bir “olgun çocuk” olarak ben bu yıl sizin yeni yılınızı kutlamayacağım...
Onun yerine size hayırlı, uğurlu, sevgiyle, aşkla dolu, sağlıklı, bol kazançlı, başarılı ve “özlem”in biteceği nice yıllar dileyeceğim.
Sevgi ve saygılarımla...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget