İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı: O salonu mahkeme istedi!

Dünkü yazımda, Çağlayan‘daki İstanbul Adalet Sarayı‘nda önceki gün yaşanan yargılama skandalından söz etmiş ve idari işlerden sorumlu Başsavcı Vekili Zekeriya Öz hakkında suç duyurusunda bulunmuştum.
Skandal, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Odatv Davası‘nın 15‘inci duruşmasında yaşanmıştı. Büyük salon dururken, tahsis edilen küçük salonun önünde izdiham meydana gelmiş, sonuçta da sanık avukatları bile salona alınmamıştı.
Üstelik hazırlanan listelerde bazılarının adları bile yoktu. Gazeteciler için de bir seçim yapılmış ve sadece ajans muhabirlerinin izlemesine izin verilmişti.
Ben içeriye hayatımda ilk kez gördüğüm tutuksuz sanık İklim Kaleli‘nin “yakını” olarak girmek zorunda kalmış, daha sonra da Mahkeme Başkanı tarafından odasına davet edilmiştim. Kendisi, o sırada odasında bulunan Milletvekili İlhan Cihaner‘in ve Ankara Barosu Başkanı Metin Feyizoğlu‘nun yanında bana büyük salonda tadilat olduğunu, bu yüzden Başsavcılık Vekili‘nce kendilerine bu salonun tahsis edildiğini anlatmıştı.


***
Uzatmayayım, ben de bunun üzerine dünkü yazımda aynen şunları yazmıştım:
“Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı.
Teknik gerekçeler gösterilerek sanık avukatlarının savunma hakkı ve halkın haber alma hakkı engellenmeye çalışıldı; yargılamanın açıklığı ilkesine gölge düşürüldü. Avukatlar duruşma başladıktan yarım saat sonra salona girebildi. Ve tüm bunlar Vekiliniz Zekeriya Öz’ün imzası taşıyan bir talimat yüzünden yaşandı. Talimat; yasaların, hatta anayasanın üzerine çıkarıldı! Bu, suçtur Sayın Başsavcı...
Görevimi yapmam engellenmeye çalışıldığı için o talimatın altında imzası olan Savcı Zekeriya Öz hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.
Gereğinin yapılmasını arz ederim. Saygılarımla.”

***
Dün öğle saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Turan Çolakkadı aradı. Aynen şunları anlattı:
“Mahkemelerin taleplerine göre salonların tahsisi işini Başsavcı Vekili Zekeriya Öz değil, Başsavcı Vekili Ali Cengiz Hacıosmanoğlu yapar. Zekeriya Öz, güvenlik önlemlerinden sorumlu... Mahkemeler genelde büyük davalar için bir-iki ay önceden salon ister. Bizim bir tane büyük salonumuz var. Onun dışındakilerin hepsi küçük. 16. Ağır Ceza Mahkemesi de söz konusu duruşmayla ilgili olarak bir ay önce, yani 19 Kasım’da ilgili Başsavcı Vekili’ne bir yazı yazmış ve büyük salonu talep etmiş. Salon kendilerine hemen tahsis edilmiş. Bildiğim kadarıyla bu salonda size söylendiği gibi bir tadilat falan yok. Ancak mahkeme bir ay sonra,19 Aralık’ta yeni bir yazıyla bu kez küçük salonu istemiş. Başsavcı Vekili Hacıosmanoğlu bu talebi de kabul etmiş. Sonra mahkeme, güvenlikten sorumlu Zekeriya Öz’e bir yazı yazarak, salona sadece tutuksuz sanıklar ile onların birer yakınının ve listede belirtilen avukatların alınmasını istemiş. Ayrıca basından sadece ajans görevlileri için izin vermiş. Zekeriya Bey’in yaptığı Mahkeme Başkanı’ndan gelen bu talep doğrultusunda gereğinin yapılması için talimat vermekten ibaret.”

***
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı‘nın anlattıkları böyle...
Avukatların ve gazetecilerin işlerini yapmalarına kimin engel olduğuna siz karar verin!

Sonuç:
1) İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Başsavcı Vekili hakkındaki suç duyurumu, nedenlerini anlatarak kibarca reddetti.
2) Önceki gün yapılan duruşmada gazetecilerin ve avukatların işlerini yapamamasına neden olan “önlemler”, mahkemenin tercihi olduğunu belirtti.
3) Bu samimi açıklama; o gün yaşananların, çağdaş bir yargılamaya gölge düşürdüğü gerçeğini ortadan kaldırmadı!

*****
MEYVE!

AKP Kadın Kolları, Yerli Malları Haftası nedeniyle Bartın‘daki Şehit Üsteğmen Aydın Aydoğmuş İlköğretim Okulu‘nda öğrencilere meyve paketleri dağıtmış... Ancak her paketin üzerinde kocaman bir “AK PARTİ-BARTIN İL KADIN KOLLARI” etiketinin bulunması bazı velileri kızdırmış.
CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya da bu uygulamayı “öğrenciler üzerinden siyaset yapmak” olarak nitelendirmiş ve “Tek kelime ile rezalet” demiş...
Size artık herkesin unuttuğu bir şeyi hatırlatayım mı?
Böyle bir olay çok değil, beş-altı yıl önce ortaya çıksaydı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hemen harekete geçer ve bunu yapan partinin cezalandırılması için Anayasa Mahkemesi‘ne başvururdu!
Demokrasimizin ne kadar ilerlediğini görün...
İşte durum bundan ibarettir!

*****
GÜNÜN SORUSU

Asgari ücrete, günde bir simit parası kadar zam yapıldı! Sorum bunun büyük bir zam olduğunu söyleyebilen iktidar şakşakçılarına:
İnsafınızı mı kaybettiniz, vicdanınızı mı?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget