Kendi ülkem için “çok ağır suçlamayı” anlatan bir
acımasız başlık yazdım. Niçin bu başlığı koymak zorunda kaldığımı iki
belgesel yazıyla destekleyeceğim. Bu iki yazı, iki ayrı gazetede aynı
gün (30 Kasım 2012 Cuma) yayınlandı. Yazarlar, Başbakan’a yakın
kalemler.
Başbakan uçağına biniyorlar.
Özel davetlerde görüşüyorlar.
Ve hatta içki içmeyen Başbakan’ın masasında “isli viski” bile yudumluyorlar. Başbakanın halka söylemek istediklerini “uçakta birlikte çekilmiş fotoğraflarını da yazılarına görsel malzeme olarak kullanıp” yayınlıyorlar. Yazılardan biri Fatih Altaylı’nın.
Çok anlamlı bir yazıydı.
Ve belgesel değeri vardı.
Xxx
Fatih Altaylı, “Yeni Ortadoğu ve Kaddafi’nin sözleri” başlıklı yazısında Libya liderinin 2008 yılında Suriye’nin Şam Şehri’nde “Arap Liderler Zirvesi”nde yaptığı konuşmayı aktarıyordu. Ve Kaddafi’nin kürsüde önününde mikrofon; “ABD Irak’ı işgal etti. Saddam Hüseyin’i astı. Hiç birimiz ses çıkarmadık” dedikten sonra eliyle ön sırda konuşmasını dinleyen Arap liderlerden Beşar Esad’ı ve Hüsnü Mübarek’i işaret ederek; “Biz
Saddam Hüseyin’in asılmasına sessiz kaldık ya, size olacakları
söyleyeyim. Önümüzdeki dönemde her birimizi, hepimizi sırayla
indirecekler” diyordu.
Kaddafi’nin dediği çıktı.
Olacakları görmüştü.
Sırayla indirdiler.
ABD plan yapıp karar verdiği zaman, önünde sonunda, er ya da geç,
Ortadoğu’daki liderlerin sonu, ABD’nin istediği biçimde geliyordu.
Sıra Suriye’deydi.
Esad’da kurtulamayacak.
Bu sonu o da yaşayacak.
Xxx
İkinci yazıyı, Başbakan yanlısı gazetede Emre Aköz yazmıştı. Başbakan;“Patriot’ları sadece savunma amaçlı olarak istiyoruz… Tetiği de bizde olacak” demesine rağmen Emre Aköz yazısının başlığını; “Patriot’lar pekala saldırı aracı olabilir” koymuştu.
Yazar, yazısında anlatıyordu:
Başer Esad’a karşı iç savaşa tutuşmuş muhalefet güçlerine destek vermek amacıyla Suriye’nin bir kısmı NATO tarafından “uçuşa yasak bölge”
ilan edilirse… Patriot’lar bir anda saldırı silahı haline gelecek…
Çünkü o bölgeye giren Esad’ın uçak ve helikopterleri, Türkiye’den
ateşlenen Patriot’larla vurulacak…Ayrıca “Petriot’ların tetiği Türkiye’de olacak” demek de anlamsız. Sistemi yabancı uzmanlar kuracağı için “uçuşa yasak bölgeye bir hava aracı girdiğinde” vurup vurmama kararını onlar verecek.
Xxx
İki yazıdan çıkan sonuç şu:
Kaddafi, kendi sonunu ve Esad’ın sonunu önceden görmüştü. Patriot’lar
Türkiye’ye yerleştirilecek ve Esad’ın darağacı olacaklar. Patriot’lar
işi bitince sökülüp götürülecekler. Patriotlar’ı kendi topraklarına
yerleştirdiği için Esad’ın celladı da Türkiye olacak.
Bu tablo hüzün verici.
Esad’ı tutuğumdan değil.
Ülkenin ABD ittirmesiyle “cellat durumuna” düşürülmesi ve bunun adına da “aktif dış politika” denilerek halkın aldatılması bana üzüntü veriyor. Belli ki, Başbakan destekçisi iki yazar bile bu tabloyu içine sindiremiyor.
(uyan borusu)
Haklı soru!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 19 yıl önce Sivas’ta 37
kişinin otelde yakılarak öldürüldüğü cinayeti aratırsınlar diye Devlet
denetleme Kurumu’nu (DDK’yı) görevlendirdi. Sıvas’ta yakılarak
öldürülen Şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, Cumhurbaşkanı Gül’e “dava zaman aşımına uğradığında neden bu ihtiyacı hissetmediğini” sordu. Haklı soru. Geciken adalet adalet değil.
Yorum Gönder