Cumhurbaşkanı adayım Recep Tayyib Erdoğan’dır

13 Aralık Perşembe günü Silivri’ye çıkartma yapmaya saatler kala, buda nereden çıktı diye düşünebilirsiniz.
CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, Star Ana Haber bülteninde gündeme ilişkin açıklamalar yaparken, "İki aday olması durumunda Gül'e destek verir misiniz?" sorusuna şaka gibi bir cevap verdi.
"Cumhurbaşkanı olarak halkın kabul ettiği siyasal kimliği öne çıkmamış birini aday göstermek isteriz.(!) Eğer sadece iki aday olursa koşullarda sadece iki ismi öne çıkmak durumunda kalırsa bakarız neden olmasın."
Kulaklarıma inanamadım dersem yalan değil. Hem kendi adayımız var denilecek, hem de iki aday öne çıkmak durumunda kalırsa Gül’ü destekleriz denilecek.
İnsanın aklına hemen şu soru geliveriyor. CHP ‘in adayı varsa neden onun cumhurbaşkanı olması için çalışılmaz da, peşinen yenilgiyi kabullenir, bu konuda korkak veya isteksiz davranılır. Anlamak mümkün değil elbette.
Ben de Sayın Kılıçdaroğlu’na nazire olarak Sayın Gül’ün yerine başbakanımızın Cumhurbaşkanı, Başkan, hatta 1. Sultan Recep Tayyib Erdoğan olmasını desteklerim dedim kendi kendime. Zira Türkiye’nin bu hale gelmesinde en çok onun emeği var. Başbakanımız hemen hemen dünyada ayak basmadık yer bırakmadı. Amerika’yı suyolu yaptı, aldığı talimatları harfiyen uyguladı.
Tabi bu arada polis, savcı, hâkim, infaz memurluğu hatta ordunun başkomutanlığını bile üstlenerek mükemmel işler yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımıza da sadece alınan kararlara mühür basmak kaldı.
Eh, yorulan, çaba sarf eden Sn. Erdoğan olunca her şey onun hakkıdır diye düşünüyorum. Yalan mı?
Bir ülkeyi aydınlıktan alıp karanlıklara taşımak her babayiğidin harcı değildir.
 Türkiye o konuma geldi ki artık büyük kentlerimizde cübbeli sarıklı adamlar dolaşıp gençlerimize “Allah’ın yasaklarına ve emirlerine uyun. Kuran öğrenin ve okuyun, kızım senin kapanman gerek” diye öğütler vermeye başladılar.
Ülkede aydınlar, generaller, subaylar gazeteciler ve bunların yanı sıra Atatürkçü üniversite öğrencileri hapislere tıkıldılar. Başbakan itiraf etti ve “Aydınları içeri tıktığımızı söylüyorlar. Bizim içeri tıktıklarımızdan bir tane aydın yok” deyiverdi.(19 Aralık.2010 Bitlis)
Bundan anlaşılacağı gibi sevgili başbakanımız başarmış bu tıkılmaları.

Öğrencilere gelince İlgili bakanlığın 275 öğrenci tutuklu demesine karşın İngiliz Yayın Kurumu BBC Türkiye’de yüzlerce öğrencinin tutuklu olduğunu iddia etti. Bu arada (TÖDİ) Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifinin verdiği rakamlar yanlış hatırlamıyorsam 800 dü.

Haaa! Bu arada AKP 31 yıllık kılık kıyafet yönetmenliğini değiştirerek 4+4+4 eğitim sistemiyle türban, hatta kara çarşafın önünü açmış oldu. Ne güzel değil mi?  Millet çıkarken aya biz kalıyoruz yaya.
Türkiye’de satılmadık kurum, kuruluş kalmadı. Düşünüyorum da, acaba sıra Türk vatandaşlarını satmaya ne zaman gelecek?

Şimdilerde Türkiye’ye yerleştirilecek Patriotlar için NATO Genel Sekreteri Anders Foug Rasmussen Efendi,  tetik bizde diyor. Yani Komuta kontrol sistemi onların elinde olacak.
Ne ala değil mi, kurda kuzu teslimi gibi bir şey.
 Üstüne üstlük bizlere küfür edercesine Türk düşmanı ve Yunan kökenli ABD’li Orgeneral James Stavridis komuta edecek.
Vay halimize!
Generallerimizi neden esir aldıkları belli oldu. Bakarsınız ordumuzun başına da ithal bir genelkurmay başkanı getiriverirlermiş.
Ülkemiz satışlarla, yabancı askerlerin yerleşkeleri ile adeta düşman işgali altındadır. Açlık, yoksulluk, işsizlik te cabası.
Milli devletin güvenliği kalmamıştır artık.
                                                       ****
Bu ne Atatürk ve Türk düşmanlığıdır, karanlıklara özlemdir anlayamadım. Caddeler, meydanlar birer bire yok ediliyor ve oralarda oturan halkımız adeta sürgün ediliyorlar.
Şimdi Kadıköy İskele Meydanına kafayı taktılar. Göztepe Parkı’na cami projesinden sonra bu kez de Kadıköy Meydanı ‘nı yok etmek istiyorlar. Neymiş efendim Haydarpaşa Çevresi ve Kadıköy Meydan Projesiymiş.
Projenin hiçbir aşamasında kendilerine bilgi verilmediğini, görüş alınmadığını kaydeden Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Belediye Meclisi’nde yaptığı konuşmada, projenin Atatürk Anıtı’nın da içinde olduğu Kadıköy Meydanı’nı yok ettiğini söyledi. Öztürk, “Tam bir facia. Dünyanın neresine giderseniz gidin, kentin deniz kenarları açık alandır. Meydanlar geniştir. Buralara yapı bina konulmaz. Bölgede ne trafik ne meydan, hiçbir şey kalmaz. Her şeyi ticari olarak görmemek gerekir. Ben bu planı içime, vicdanıma sığdırıyorum, diyen varsa söylesin” dedi.
(Sayın Selami Öztürk çok haklıdır ama karşısındaki kişilerde vicdan kalmamış ne yazık ki.)
Amaç, halkın toplanacağı yer bırakmamak ve Atatürk’ün anıtlarına bile tahammülsüzlük. Bu projenin olmaması için Kadıköy Belediyesi Kadıköy halkının yoğun isteği karşısında imza kampanyası başlattı. Ben de bugün koşa koşa gidip imzamı attım.
İşte böyle sevgili okurlarım. Tüm olanları inanın çok eksik yazdım fazlası yoktur. Bunları başaran başbakan Erdoğan’dır. Erdoğan çok başarılı bir başbakandır. Başbakanlığında bunları yaptıysa sultanlığında kim bilir neler yapacaktır değil mi?
Bundan ötürü benim adayım Recep Tayyip Erdoğan’dır. Şimdi anladınız mı?
Neyse bunları bir kalemde geçmek istedim. Şimdi önümüzde büyük bir fırsat var,
13 Aralıkta Silivri de olmak gücümüzü göstermek hayallerimin gerçek olduğunu görmek istiyorum.
Ülkemizi karanlıklardan aydınlıklara çıkartmak için bir bilim adamı aynı zamanda demir parmaklıklar ardında olan Sn. Doğu Perinçek’in şu sözleri ile yazıma son veriyorum.
ŞUNU ÇOK İYİ GÖRMELİYİZ.:TÜRKİYE’Yİ MEYDANLARA ŞEYH SAİT,SAİDİ NURSİ,SEYYİT RIZA HEYKELLERİ DİKENLER DEĞİL,ULUS’TAKİ ATATÜRK HEYKELİNİN ÖNÜNDE TOPLANANLAR KURTARACAKTIR.
                                                                                ******
Gönül isterdi ki bu sözleri mensubu bulunduğum CHP genel başkanı söyleseydi.
Sevgiyle kalın.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget