1987’de ANAP’ın Küçük Çekmece Belediye Başkan adayı, 1995’de DYP’den İstanbul
milletvekili adayı, 1999’da ANAP’dan İstanbul milletvekili adayı, 2002’de yine
ANAP’ın İstanbul adayı ve son olarak CHP’den mebus olan Aydın Ayaydın’ı
üniversite yıllarımdan tanırım.
Ben fakültede son sınıfta iken o asistandı!
Aileden fakir olduğu için benimle beraber belediye otobüsüyle okula gider
gelirdi.
Sonra bir baktım, Özal’ın doktoru Cengiz Aslan’ın kardeşi aracılığı ile
ANAP’a yakınlaştı ve akabinde bürokrasiye girdi.
Şimdi diyorlar ki Aydın Ayaydın, Karun kadar zengin!
Bahçeşehir’den Beykoz Konakları’na ve Bodrum Gümüşlük’e kadar pek çok sosyete
yerleşim merkezinde onlarca milyon dolarlık villa ve şatolarının olduğunu
söylüyorlar.
İnanmadım çünkü Ayaydın hep devlette maaşlı çalıştı… Maaşla hiç Karun misali
zengin olunur mu?
Bu konu da en iyisi Aydın Ayaydın’a cevap hakkı tanımak!
Söyle Aydın Bey, sana iftira ediyorlar değil mi?
Sen ki gelirin gereği sobalı evden kaloriferli eve bile yeni geçmişindir!
Evet bu villaları ve serveti yalanlayan açıklamayı gönder, o yalancıları
beraber susturalım!
Bu arada eski Bursa Gümrük Başmüdürü Cengiz Şahin’in, bacanağının olduğu ve
kardeşinin şirketi İpekyol’un ithalatlarıyla ilgili bazı şaibelere karıştığı
iddiaları var.
Hayır, bunu iddia eden sıradan biri değil eski Gümrüklerden sorumlu olan
Bakan!
Aydın Bey, bunların doğru olmadığını kanıtla da susturalım şunları!
Keza kardeşinin İpekyol şirketinin, Zafer Mutlu’nun Yönetim Kurulu üyesi
olduğu batan Etibank ile ilişkileri bağlamında yargılandığı söyleniyor, doğru
mudur? Doğruysa hangi konudan yargılandı?
Bir başka şey:
Yine diyorlar ki Aydın Ayaydın, Emlakbank’ın batışından sorumlu!
Ben buna da inanmadım!
Senin, Emlakbank’ın batışı bağlamında yargılandığın iftira değil mi?
Bu arada birileri, 1999′da senin ANAP’tan mebus olman için Mesut Yılmaz’a
tavsiyede bulunan ünlü medya patronunun,Rekabet Kurumunda önemli bir işini
hallettiğini söylüyorlar, ben inanmadım.
İlaveten seni CHP’den Zafer Mutlu ile onun ailece yakın olan Erdoğan
Toprak’ın aday yaptırdığını söylüyorlar!
Buna da inanmadım ama kafama takıldı, sen ne zaman CHP’li oldun ve bu partiye
hizmet ettin de seçilecek yerden mebus adayı yaptılar seni Aydın Bey?
Sakın ha bütün bunları aktarırken herhangi bir ima da bulunduğumu zannetme,
ispatlanana kadar bu iddiaların tamamı geçersizdir. Benim derdim, hedefe
oturtulan ya da iftiraya uğrayan eski bir arkadaşa yardımcı olmaktır.
Açıklamalarını bekliyorum Aydın kardeş!
NOT: Bir Fenerbahçeli olarak Galatasaray’ı ama özellikle de Fatih Terim’i
kutluyor ve alkışlıyorum.
***
Muhalefete muhalefet ve kiralık katil!
Diyorlar ki “CHP ile MHP müdürlerini” pardon “liderlerini niye
eleştiriyorsun”!
Yine diyorlar ki “Sözcü gibi muhalif bilinen gazeteleri niye
sorguluyorsun”!
Peşinen belirteyim, bendeniz amblemler adına tetik kesen kiralık bir katil
değilim.
İnançlarım, fikirlerim ve ilkelerim var.
Tayyip Erdoğan’a, Paxamericana’ya, Avrupa Birliği’ne ve F Tipi Örgüte bu
çerçevede karşı çıkıyor ve muhalefet ediyorum
Hiçbiri ile şahsi meselem yok!
Dolayısıyla tavırlarımız buna göre okunmalıdır!
Bazılarını bilmem ama bendeniz siyasi duruş olarak hiçbir zaman ne bir
taraftar ne de bir amigo oldum!
Erdoğan ile F Tipini de Emperyalizmin taşeronu olarak gördüğüm için
eleştiriyorum. Aynı şeyi Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli yaparsa -ki yapıyorlar- bunu
nasıl görmezden gelelim!
AKP gider, onun yerine onun yolunda yürüyen biri gelirse yine muhalefet
ederim!
Bizim derdimiz, AKP’nin ismi değil onun yüklendiği misyondur.
Dürüst olalım, bugünkü Bahçeli ile Kılıçdaroğlu’na “bağımsız” ve
“bağlantısız” diyebiliyor muyuz?
Yahu AKP’yi, gelen esrarengiz bir telefon sonrasında, bir gece ansızın aldığı
erken seçim kararı ile iktidar yapan Bahçeli değil mi?
Abdullah Gül’ü, Çankaya’ya o taşımadı mı?
“Tayyip Erdoğan’a bir şey olursa ülke kaosa girer” diye dövünen kim?
Bahçeli en kritik süreçlerde AKP’ye dolgu malzemesi olmuyor mu?
Keza bu Kılıçdaroğlu değil midir hem Brüksel’a hem Washington’a göz
kırpan?
Bu Kılıçdaroğlu değil midir, Seyit Rıza tezgahı ile Atatürk’ü mahkum ettirmek
isteyen ve yeni CHP teraneleri ile dolaşan?
Bu Kılıçdaroğlu değil midir, “Yargıda F Tipi kadrolaşma vardır diyemem”
diyen?
Bu Kılıçdaroğlu değil midir, PKK ile Öcalan’a af çağrıları yapan?
Peki bunlar böyle iseler söyleyin lütfen, “aman muhalefet zarar görmesin”
diye susacak mıyız?
Bir şeyi bilmemiz gerekiyor, bunlar asla milli bir muhalefet değil tersine
AKP’yi iktidara taşıyanların dizayn ettiği “muhalif” ambalajlı AKP
işbirlikçileridir.
Dahası varlıkları ile aslında milli muhalefetin inkişafını önlüyorlar.
Kuşkusuz kastım CHP ile MHP’nin tabanı ve kadroları değil müdürleri pardon
liderleridir.
Buradan hareketle Kılıçdaroğlu ile Bahçeli gibilere muhalefet etmek,
muhalefete muhalefet etmek değil milli bir muhalif yapının doğumuna omuz
vermektir.
Yorum Gönder