Lakin Türkiye’nin siyasi iklimi gariptir. Muktedir erkten TARAF olanlar da berTARAF olabilmekte. Bir kadın memesi için memleketi satanlar da satılabiliyor. İktidardan beslenerek, varlık meşruiyetini ikditara dayayanlar muhakkak tasfiye olacaklarını biliyorlar mı? Örnekler ortadadır. Söz, bağımsız söylenir.
Bu tasfiye önemli. Hükümetin gözünün ne kadar döndüğünü gösteriyor. Bu durumun acelecilikten kaynaklandığını söylemiştim. Ahmet Altan’ın vaziyeti zaten belliydi! Güçten yana TARAF olan, birgün mutlaka berTARAF olur. Bu eşyanın doğasıdır...
Samimiyet ve ihlas yoksunu iktidar; yandaşlarına sümüklü mendil muamelesi yapıyor. Abdestli Faşizm! Hitler’in takkeli versiyonudur bu. Kendi kolluk kuvvetlerini dahi imha edebilecek kadar gözü dönmüş ve aceleci bir akıl görüyoruz...
Bu aceleciliğin nedeni İran’dır. Patriot vesilesiyle Türkiye topraklarını ABD askerine açmaya hazırlanan iktidar, “bölgeye namluyu çoktan doğrulttu..”
Şirk ve Tevhid savaşında, hükümet; “Ebu Süfyan ile saf tutmaya devam ediyor.” Bunun nedeni belli, lakin sonu pek hayırlı değil. Çünkü Abdestli Faşizm! Mutlaka yıkılacaktır. Mutlaka perişan olacaktır! Mutlaka hezimete uğrayacaktır!
Halkın yüksek duyarlılık ve kabiliyeti, emperyalizmin işbirlikçilerine ve sermaye kuklalarına hak ettiği dersi muhakkak verecektir. Buna, hak Peygambere olan imanım gibi iman ediyorum. O nedenle Kur’an’ın şu ayetini yeniden hatırlatmak istiyorum;
Gevşemeyin! Tasalanmayın! Eğer iman ediyorsanız, galip gelecek olan sizlersiniz..! (Ali İmran 139)
Evet. Koca Firavun hanedanlığı, koca Nemrut otoritesi nasıl perişan olduysa; muhakkak bu Abdestli Faşizm perişanlığı tadacaktır. Adaletin, eşitliğin, özgürlüğün kol gezdiği kutlu günler, varlık alemini kuşatacaktır...
Bu yüzden bugün; emperyalizme karşıtlık; İslam’ın ilk şartıdır. Bir kişi emperyalizmden taraf ise, İslam değildir. Karşıt ise İslam’dır...
Çünkü o gün emperyalizm; Ebu Cehil hegemonyası idi. Buna karşı olmayan, mücadele vermeyen kimse İslam ile müjdelenmedi. İslam olmanın yolu, Peygamberin yanında bu şirke karşı savaşmayan kimse İslam olamadı. İslam olmak için evvela; namusa ve şerefe tebelleş olmuş şirk ordularına karşı kıyam/mücadele gerekir. Bunu unutmayın, bunu tarih muhakkak yazacaktır...
TARAF’cılar bu savaşta “sermayenin, burjuvazinin” yanında yer almayı tercih etti. Kapitalizm ile amel edip, Emperyalizmle ictihad ettiler. İktidarın yolunu açan haberler yaptılar, yeni nesil demokrasicilik oyununun bir parçası oldular. İktidarın kendileriyle işi bitince de “tasfiye edildiler..”
Bu onurlu bir tasfiye değildir. Onurlu olan ise; “iftira, karalama, saldırı, tecrit, ambargo, kişiliğe saldırı” gibi “iktidar taktiklerine” muhatap olmaktır. Elbette bunu kimse istemez! Ama maalesef bugün “onurluluğun kıstasına dönüşmüştür bunlar!” Üzücü...
Emperyalizm’den TARAF olan birgün muhakkak berTARAF olur. Bunu unutmayalım...
Esenlikler...
Yorum Gönder