Silivri’de 4 yıldır tutuklu olan gazeteci-yazar, CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın O Mektubu Yazan Bendim
adlı son kitabı için İzmir’de coşkulu bir imza günü düzenlendi.
Kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi. Türkiye güneşinin ikinci kez
İzmir’den doğacağına dair inancım daha bir kuvvetlendi.
Balbay’a Özgürlük Girişimi ve Konak Belediyesi’nin
düzenlediği imza gününde kimler yoktu ki! Balbay’ın ablası Fidan Çavdar,
kardeşi Suat Balbay... Balbay’a Özgürlük Girişimi İzmir Grubu Sözcüsü
Gürol Saygı ve tüm İzmirli gönüllüler... CHP Milletvekilleri Aytun
Çıray, Alaattin Yüksel, Oğuz Oyan, Erdal
Aksünger, Hasan Ören... Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan... Gazeteci,
yazar ve sanatçılar Muzaffer İzgü, Şükran Soner, Mustafa Mutlu, Can
Ataklı, Ali Ekber Yıldırım, Yaşar Aksoy, Serdar Kızık, Mete Kızık,
Hidayet Karakuş, Haluk Işık, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve bendeniz.
İmza töreninden önce "Silivri’de neler oluyor"u konuştuk.
Balbay’ın gönderdiği mektubu okuyan Konak Belediye Başkanı Hakan
Tartan, milletvekilleri ve gazeteciler sadece Silivri’yi değil, yaşanan
hukuk katliamlarını ve Türkiye’nin nereye gittiğini de dile getirdi.
Güne damgasını vuran sözlerden ilki usta Yazar Muzaffer İzgü’den geldi. İzgü: "Bu dönem 4 kitap yazdım. 80 yaşında direniyorum. Susmak yok, konuşacaksınız." dedi.
Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu gazetecileri "Ali Kemal'in soyundan gelenler ve Hasan Tahsin'in soyundan gelenler" şeklinde ikiye ayırıp, Hasan Tahsin soyundan olduğu için Mustafa Balbay’ın başına gelenlere şaşırmamak gerektiğini anlattı.
Ben de o kararlı ve cesur insanlara birşeyler söylemeye
çalıştım. PKK’nın emriyle açlık eylemi yapanlar için Türkiye’nin
seferber edildiğini, iktidarın: "Tek bir can bile bizim için değerlidir." dediğini, buna karşılık Prof. Fatih Hilmioğlu’nun Silivri’de ölüme terk edildiğini vurgulayıp: "Silivri’dekiler can değil mi? Doktorlar, üniversiteler nerede?"
diye sordum. Silivri’de 10 bin erkeğin arasında 60 yaşında bir kadının,
Sevgi Erenerol’un 5 yıldır hapis yattığını, daktilo memuru Güllü
Salkaya’nın 16 yıl hapis cezasıyla Hasdal’a konduğunu hatırlattım. "Duruşmalar
başladığında 13 Aralık’tan itibaren Silivri’nin önünde yatalım...
Siyasi partiler grup toplantılarını Hıdır Hokka’nın çadırlarında
yapsın." çağrısında bulundum.
Balbay’ın kitaplarını imzalamamız saatler sürdü.
Can Ataklı: "Tüm Türkiye’yi İzmir gibi görmek istiyorum." derken o kadar haklıydı ki!..
Balbay başta olmak üzere Silivri, Hasdal, Hadımköy ve
Maltepe’dekilerin tümü adına yürekli ve duyarlı İzmirlilere teşekkür ve
şükranlarımı sunuyorum.
Yorum Gönder