Hatırlayın, Sözcü Gazetesi için bu sütunda ve Ulusal Kanal’da mealen şunu yazıp
söylemiştim:
F Tipi camiayı, Türkiye’de tartışmasız olarak en iyi tanıyan isim olan Fehmi
Koru’nun azdığına göre Sözcü Gazetesi’nin sahibi Burak Akbay, Işık Evleri’nde
yetişti ve bu gazetenin sermaye olarak ardında Cemaat var.
Fehmi’nin iddası ve benim o iddiayı ısrarla sürdürmemle beraber Sözcü
Gazetesi’nin bundan etkilenmeye başladığını, Cumartesi günkü gazetede Emin
Çölaşan’ın yazısından öğrendik.
Çölaşan, o yazısında Sözcü’nün, Cemaatle hiçbir şekilde ilişkisinin
olmayacağı zira kendisinin F Tipini sık sık eleştirdiğini ve o yazılarından
ötürü Cemaat tarafından iki kere mahkemeye verildiğini yazdı.
Bu yazılanlar doğrudur. Bu sütunu takip edenler ve televizyon programımı
izleyenler bilir. Sözcü Gazetesi ile ilgili o iddiayı tekrarlarken Emin Çölaşan,
Uğur Dündar, Necati Doğru ve Saygı Öztürk’ün asla böyle bir tezgahın içinde
olmadığını ve her birinin yiğit vatansever Atatürkçüler olduğunu ısrarla
belirtmiştik ki hala aynı bakıştayız.
Gelelim Emin Bey’in yazdıklarına:
Elbette Emin Çölaşan’ın yazısına dokunamazlar çünkü bilirler ki ilkeleri
adına Aydın Doğan’a eğilmeyen Çölaşan, Sözcü Gazetesi’n de eğilmez ve istifasını
anında verir ki o gün, o dakika Sözcü’nün gümlediği gün olur zira imaj olarak
anında biter.
Sözcü Gazetesi, patronajı sadece Çölaşan’a değil diğer yazarların yazılarına
da dokunamaz zira onların da eyvallah etmeyeceklerini bilir.
Peki, tablo bu ise Sözcü nasıl mı F Tipinin kontrolünde olmakla itham
edilir?
Birincisi yanılıyor muyum bilmem, bendeniz Sözcü’nün manşetten F Tipine
muhalefet ettiğini hiç görmedim.
F Tipi Cemaat, Kelime-i Şahadet’teki Muhammedun Resullullah kısmını kaldırdı
ve adeta yeni bir din teklif etti ama muhalif Sözcü’den tık yok!
F Tipinin malum sempatizanları, “Hristiyanlar cennete Aleviler cehenneme
gidecek” dedi, muhalif Sözcü yine sustu!
F Tipi yıllarca Türk Ordusu’na kin kustu, Sözcü hiç görmedi!
Fetullah Gülen, Filistinlileri katleden İsrail’i açıktan savundu, Sözcü
uyudu!
Fetullah Gülen, ABD’den Türkiye’yi mesajlarla yönlendiriyor. Sözcü oralı
değil!
Keza F Tipi hakim-savcı ve polislerin hukuk katliamlarıyla ilgili tek bir
manşet yok!
İlaveten Cemaat okulunda Türkçe konuştuğu için öğrenci okuldan atılırken
Sözcü, F Tipinin Türkçe olimpiyatlarının propagandasını yaptı.
Buna benzer daha onlarca örnek var da yerim yok!
Söyleyin, bunlar tam Sözcü Gazetesi’ne manşet olacak haberler değil mi?
Yazarlardan değil gazetenin birinci sayfasında ve manşetlerinden söz
ediyorum: F Tipini ya da ABD’yi üzecek tek bir haber gördünüz mü, söyleyin
lütfen!
Yukarıda söyledik, yazarlara dokunması zaten intahar etmesid emek!
Ayrıca Fehmi Koru’nun söylediği de F Tipi sermayenin, tanınmış muhalif
yazarlar ambalajı ile çıkardığı muhalif gazete vasıtasıyla karşıt medyayı
kontrol etmesidir.
Diyeceksiniz ki Fehmi, Cemaati bilmez yada yalan söylüyor!
Türkiye’de F Tipini en iyi bilen birkaç kişiden biri Fehmi Koru’dur zira
Zaman Gazetesi’nde 10 küsur sene çalıştı. İlaveten Fehmi’nin o camia ile arası
kötü değil çok çok iyi yani onlara hiçbir kızgınlığı yok dolayısıyla niye yalan
söylesin?
Evet, cevap arıyorum, Sözcü Gazetesi siyasi kişilik olarak Tayyip Erdoğan’a
karşı yaptığı takdir edici muhalefetin elli de birini malum bir yapı (!) olan F
Tipi Cemaate karşı niye yapmıyor?
***
Yüzde 92′lik diktatör ve demokrat Özal!
Kenan Evren diktatör müydü?
Ben dahil kime sorsanız diktatördü!
Peki Özal demokrasi kahramanı mıydı?
Ben hariç pek çok kişiye göre kahramandı!
İyi ama hepimize göre diktatör olan Kenan Evren’e bu ülke insanı yüzde 92
küsur oy vermedi mi?
Verdi ise bunun adı milletin güce tapınması mı yoksa Evren’i onaylaması
mıdır?
İlaveten kimilerine göre demokrat olan Turgut Özal, Kenan Evren
diktatörlüğünün en önemli figürü değil miydi?
Darbe yönetiminin ekonomi patronu kimdi?
Turgut Bey idiyse söyleyin, Özal nasıl demokrasi mücahidi oluyor?
Öyle ya demokrat bir insan darbeye kaşı ise ihtilal kabinesinde görev teklif
edildiğinde affını ister yani teklifi geri çevirir, değil mi? Bakın Sümer Oral
öyle yaptı.
Bu yapılmadığına göre Özal, nasıl demokrat diye kutsanıyor?
Hayır bununa adı kavram kargaşası falan değil düpedüz demokrasi ve demokrat
kavramlarının işportaya düşmesidir!
***
Muhalif gazeteci Anarşist, yandaş gazeteci Derviş!
-Muhalif gazeteci olmadık bahanelerle dava edilir, yandaşın böyle bir derdi
yoktur.
-Muhalif gazeteciyi zarar görme endişesi ile bütün çevresi terk eder, yandaş
gazeteci tam tersine yarar vaat ettiği için çevre genişletir.
-Muhalif gazetecinin telefonu dinlenir, e-mailleri izlenir ve özel hayatı
denetlenir, yandaşın böyle sıkıntıları olmaz.
-Muhalif gazeteci gizli tanık ve virüs tezgahlarıyla her an örgüt üyesi ilan
edilebilir, yandaş her zaman eller üstündedir.
-Muhalif gazeteciye medya dahil bütün kapılar kapanır, yandaşa ardına kadar
açılır.
-Muhalif gazeteci Anarşist gibi görülür, yandaş gazeteci ise Derviş!
-Muhalif gazeteci negatif görülür, yandaş ise pozitif!
Yorum Gönder