Sivri dilli Bay Arınç ne yapmak istiyor? - Tünay Süer

Başbakan yardımcısı Arınç, Kanaltürk Ankara Temsilcisi Faruk Mercan'ın sunduğu ''Ankara'nın Nabzı'' programında soruları yanıtlarken;
BDP li bir kadın milletvekiline önceleri çok kızıyormuş ama sonra onun Diyarbakır Ceza Evi’nde ahlaksızca işkenceye maruz kaldığını öğrenmiş ve öylesine üzülmüş ki, ”ben de aklıma gelse dağa çıkardım.” Demiş.
Bu sözler Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcı olan bir zata yakışır mı dersiniz? Düşünmeye gerek yok. Konuşan Sn.Arınç olunca bal gibide yakışır.
****
  Arınç Beye hatırlatmak gerekir.
Türkiye’de Sadece 2012 Ağustos ayında 16 kadın öldürüldü, 18′i tecavüze uğradı, 11′i cinsel istismara uğradı. Son on yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 250 bin olarak kayıtlara geçmiş. Tecavüz ve tacizde son beş yılda %30 artış var. 7 bin 610 sanık 15 yaşın altındaki çocuğa tecavüz, 4 bin 903 sanık çocuğa cinsel istismar, 1759 sanık reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan yargılanıyor.
Bunlar benim kısa araştırmalarımdan edindiğim veriler.
Durum vahimdir. Hal böyle iken 10 senedir iktidardaki bir partinin genel başkan yardımcısı olan kimse, BDP li kadın milletvekilinden bahsediyor sadece. Adama sormazlar mı ,10 senedir ne yaptınız da Diyarbakır Ceza Evinden söz ediyorsunuz ha?
Sizin dağa çıkma özleminiz mi var yoksa? Ne gerek var ki? Tepedesiniz ve erk sizde istediğinizi yapıyorsunuz. Bu yetmiyor bir de milleti dağa çıkmaya özendiriyorsunuz. Aslında bu bir suçtur.
Her tecavüze uğrayan eline silah alıp dağa çıkmalı, ülkesine karşı savaş mı açmalıdır Sayın Arınç’a göre? Nerede hukuk, nerede adalet? Bu suçları işleyenlere caydırıcı cezalar vererek, sapıklara, katillere örnek teşkil edeceğinize, işkenceye veya cinsel istismara uğrayanlara dağa çıkmayı önerir gibisiniz.
Dağa çıkmak için bunlar bir mazeret olamaz. (Ülkeyi yönetemiyorsunuz demektir bu.)
Bende amma konuşuyorum ha! Memlekette hukuk kaldı mı ki? Hukuk işlese teröristler dışarıda, onlarla savaşan kahramanlar içeride olmazlardı.120 milyonluk iddia ve sanık saydığınız kahramanlara sadece 15 dakika savunma hakkı. Vah benim ülkem vah!
Bunun adı ileri demokrasi ve AKP adaletidir.
                                                                        ****
Sahi bir zamanlar Sayın Arınç’a suikast yapılacak tantanaları ile kozmik odalarımız darma duman edildi askeri sırlarımız düşmanın eline geçti. .Ne oldu dersiniz? Suikast filan yok elbette amaç Türk Silahlı Kuvvetlerine pislik atmak.(Altın yere düşmekle pas tutmazmış.)
Sn. Arınç’ın Türk askerini ve cumhuriyeti sevmediğini biliyoruz. Onun Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ilişkin düşünce ve görüşleri çok iyi bilinmektedir”..
Hatırlarsanız bir zamanlar şöyle demişti.
“Allah'a çok şükür ediyorum ki Türkiye bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş. Yoksa bunların savaşacak halleri yok. Askerlikten başka her şeyi yapmışlar. Siyasetle uğraşmışlar, darbelerle uğraşmışlar. Memlekette kendi kafalarına göre uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasa dışı güçlerle bile iş birliği yapmaktan çekinmemişler. Bu çok yanlış bir şey, ama eğer Türkiye'de Ak Parti iktidarı olmasaydı, bunlara karşı hiçbir hükümet ayakta kalamazdı. Bizi biz yapan bunlarla mücadele etme noktasıdır demişti.
Doğrudur, sizi siz yapan, ordumuza, Atatürk Devrimlerine sinsice yaptığınız darbedir. Bugün yüzlerce ordu mensubumuz ve aydınımız sizlerin karanlık düşüncelerinizden ötürü esir durumundadırlar.
Atatürk Cumhuriyetini yıkabilmek için elinizden geleni ardınıza koymadınız. Türklerden  nefretinizi anlamak için internette hakkınızda biraz bilgi toplamak kökeninizi araştırmak yetiyor zaten.
Bülent Arınç’ın kökeni aslında Tunceli’ye (Dersim)dayanmaktadır. Yıllar önce Manisa’ya göç etmiş bir Kürt ailesinin torunudur.
 Bir kimse herhangi bir insanın oğlu olabilir, hatta torunu da olabilir.. Suç babadan oğula sirayet etmez.
Ancak...  Oğul veya torun dedenin yaptıklarını sürdürüyor, onun yarıda bıraktığını tamamlamaya çalışıyorsa durum değişir. O zaman o babanın veya dedenin torunu olmaya layık olur ve o dedenin torunu olarak anılmaya da hak kazanır!
Vatansever Kürt kökenli yurttaşlarımı tenzih ederek konuşuyorum.
BDP lilerden başka TBMM sinde olan Kürt kökenli kaç bakan veya vekilin olduğunu kısaca araştırınız isterseniz.
                                                                             ****
Sayın Başbakanımıza gelince 'Konya Ekonomi Ödülleri 2012' törenindeki konuşmasında;
Suriye, Afganistan, Irak'la, Somali ile neden bu kadar ilgileniyorsunuz?' diyorlar. Benim bunu soranlara tek cevabım var; “Çünkü biz Hz Mevlana'nın torunlarıyız. Zulüm karşısında, zalimin karşısında dim dik duran cesaretle hakkı söyleyen Hz. Mevlana'nın izindeyiz.” Diyor.
İzinde olmayı anladık ta torunu nereden oluyor açıkçası onu anlayamadım. Sanırım lafın gelişi söylemiştir. Şimdiye kadar bir kez dahi Türk’üm demeyen başbakanımız, sanki Türklerden nefret eder gibi.
20.05.2011 tarihinde ODA TV de şöyle bir yazı çıkmıştı. Arşivlerimi karıştırınca buldum.
Corc’ların ve de Başbakan’ımızın ailesinin ülkesi…
Evrenimizde, adı Georgia olan iki coğrafya var: birincisi, ABD’nin Georgia eyaleti, ikincisi de esas adı Georgia (Corciya) olan, kuzey komşumuz Gürcistan. Halkının %90’ı Hıristiyan Ortodoks inancına mensup... Geri kalan % 10 nüfusun büyük bölümü Şii Azeri, kalanı ise Ahbaz, Çeçen, Ermeni ve Rus’tur… Bayrağında Hıristiyanlığı temsilen dört adet kızıl haç bulunur. Bu haçların adları; St. George, Yorgi, Yorgo’dor. Georgia adı buradan gelir
Başbakanımız, Ağustos 2004 yılında Corcların ülkesi Gürcistan’a yaptığı ziyarette; “ben de Gürcüyüm. Ailemiz Batum’dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir” diyor, bu ‘Corc’ meselesinin üstünden geçiyor fakat hiç söz etmiyordu.
Aidiyetini seviyor; kendisine âşık… Aidiyetini sevmesine değil ama Gürcülüğünü alenileştirip, Corcluğunu gözden kaçırmaya çalışmasına itirazımız var... Eğer ailesinin Gürcü olduğunu kabul ediyorsa, Corc olduğunu da kabul etmesi gerekmez mi?
http://www.odatv.com/n.php?n=georgiali-corc-1-2005111200
                                                                           ****
Her neyse bence insanın kendisini ne olarak hissettiği önemlidir..
Yazımı tam bitiriyordum ki  CHP Genel Merkezi’nden aldığım   mesajı size ileterek bitirmeyi uygun buldum.
Sonunda bu da oldu. HZ.Mevlana’yı anma  törenlerinde  protokol konuşmaları yasaklandı. AKP İktidarında  Mevlana’yı anma  konuşmaları yasaklandığı için Genel Başkan Kılıçdaroğlu’da konuşmasını yapamadı.
Ne diyeyim Türkiye bu AKP sayesinde yasaklar,,zindanlar,işsizler,tecavüzler,hırsızlar,dolandırıcılar,hukukun yok sayıldığı bir ülkeye döndü.
Tek çare Atatürk’te birleşmek ve  her şeyin üstesinden  böylece gelebileceğimizi anlamak ve de anlatmaya kaldı artık.
Sevgiyle kalın.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget