Kayseri, sucuğuyla mı ünlü, yoksa pastırmasıyla mı?
Hiç kuşkusuz pastırmasıyla!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı’na yargı kararıyla 75 bin lira tazminat ödeme cezası aldı.
Başkan bu parayla sucuk almış ve yoksul halka dağıtmış.
İyi yapmış...
AKP iktidarı on yılda yeni baştan sadaka toplumu yarattı.
Helal olsun!
Oylarını artırarak yürüdü...
Yazıya böyle girmek zorunda değildim.
Hayata dair güzel şeyler yazabilir, önceki gün kımıldayan bulutların kaçıp gittiğini, dün sabah mavi bir göğün altında yürüdüğümü anlatabilirdim.
Oysa Türkiye’nin, özellikle Ortadoğu’nun gündemi, ekonomisi bunalım geçiren AB ülkelerinden farklıydı.
Nereden çıktı bu sucuk hikâyesi?
Başbakan, TBMM’de bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada “Kayseri sucuğu”na değindi, muhalefetin eleştirilerini yanıtlarken.
Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü gibi bir şey, ama olsun; konuşan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı...
***
Şimdi asıl konuya girebiliriz...
Benim canım yurdum, kadın-erkek eşitliğinde dünya sıralamasında kaçıncı acaba?
Yanıtını vereyim:
“135 ülke arasında 122. sırada...”
Tutuklu gazeteciler sıralamasında birinci, insan haklarına saygı konusunda 153 ülke arasında 127’nci...
Eğitimde fırsat eşitliğinde OECD ülkeleri sıralamasında sonuncu, iş cinayetlerinde AB ülkeleri arasında birinci...
Askeri harcamalarda dünyada 157’nci...
Liste böyle uzayıp gidiyor.
Şimdilik sucuk ve pastırma tüketiminin ne kadar olduğu bilinmiyor ülkemde.
Bilen varsa yazar, ben de okurlara iletirim...
Kısaca şunu söyleyeyim...
TBMM’de bütçe görüşmeleri fazla hırgür çıkmadan sürüyor.
Başbakan bugünlerde daha sakin...
Meclis’te havayı germiyor, espriler yapıyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e “Torpil yapsana biraz daha konuşayım” diyor.
İnsan Hakları Günü’nde, Türkiye’nin ileri demokrasi ve özgürlüklerde dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdiğini açıklıyor.
Halkımızın bir bölümünün insan hakları, özgürlükler gibi konularda bir derdi olduğunu hiç sanmıyorum.
Başbakan Erdoğan da bunu biliyor...
Halkımızın büyük kesimi sofraya ne konulursa yemeye dünden razı.
Karnı doysun yeter!
***
Arkadaşımız İlhan Taşcı, Türkiye’nin, dünyanın nasıl örnek ülkesi olduğunu dün Cumhuriyet’in “Bu mu örnek ülke” manşet haberinde anlatıyordu.
Hazırlanan raporlara göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni en çok yoran ülke Türkiye’ydi.
Halkımızın çoğunluğunun adını duyduğunda “Orası neresi; dağ mı, ırmak mı, ova mı” diye soracağı Eritre’den bile basın özgürlüğünde geride kalan bir ülke durumuna düşmüştük.
Türkiye’de 105 gazeteci, 700 üniversiteli genç tutukluydu. Düşüncelerini ifade ettikleri için 301 kişiye toplam 908 yıl hapis cezası isteniyordu.
Nedense bu gerçeklerle yüzleşmek istemeyen, temel hak ve özgürlükleri görmezden gelen bir siyasal iktidar, nasıl oluyor da 10 yıl oylarını artırarak iktidarda kalabiliyordu?
Sanırım bu soruya kafa yormak işimize pek gelmiyordu...
Elbet Türkiye’de “vatan kurtaran Şabanlar” vardı ve her konuda bilgi sahibiydiler.
Sosyal demokratlık öyle kurusıkı kahve sohbetleriyle yapılıyordu.
***
Sık sık yinelediğim gibi “sermaye-emek” çelişkisini gündeme getirmek; etnik, dinsel, mezhepsel ayrımcılık yapmamak, sosyal demokrasinin en temel öğeleriydi...
CHP’de Kemal Kılıçdaoğlu’nu eleştiren kesim önce oturup düşünmeli, “ulusalcılık” kavramının “ırkçılık” değil, “yurtseverlik” olduğunu kavramalı...
***
Bu arada Kayseri’nin sucuğu güme gitti...
Sahi, Kayseri’nin sucuğu mu ünlüdür, pastırması mı?
Yorum Gönder