İşte bir Kur’an mucizesi daha - Eren Erdem

Kur’an’ı Kerim’in bazı ayetlerinde geçen “şimal” kavramı çoğu yerde “solcular, kitabı solundan verilenler şeklinde çevrilir. Birçok mealci, müfessir; solcu kavramını kullanarak bu önemli ifadelerin altını doldurmaya çalışır. Büyük ölçüde yanılır ve yanıltırlar bunu yaparak…
İsra Suresi’nin 71. Ayetinde geçen “Kitabı sağından verilenler” ifadesi ne anlama geliyor?
Evet. Hemen bakalım. Beled Suresi’nde “ashabel yemiyn” ifadesi, sağın adamları olarak çevrilir. Kitabı sağından verilenler de aynı kavram kullanılır. Yemiyn sahipleri manasına gelenleri tanımlarken Beled suresi tek bir ifade kullanır; “onlar köleleri ve boyunduruk altındakileri özgürlüğüne kavuştururlar!”

Ölüm sonrası değil, öncesi
Peki madem “ashabel yemiyni “çarpıtmacı meallerin tabiriyle “sağın adamları” temelde köleleri özgürleştiriyor, kitabı sağından verilenler ne anlama geliyor?
Kur’an’ı eline aldığında; saltanatın, mülkiyetin, gücün, statükonun aracı yapanlar (kitabı solundan verilenler) ve Kur’an’ı eline aldığında, devrimin, eşitliğin, özgürlüğün işçiliğine soyunanlar…
Evet! Bu kavram çoğu tefsirde “ahrette sorgulanma sonrası kitabımızın sağımızdan ya da solumuzdan verileceği yönünde bir takım asılsız iddialara tevil edilse de, temel manası budur…”
Kitabı solundan verilenler, Kur’an’ı mızrakların ucuna takarak, iktidar için Allah ve Resulünün arkasına sığınanların Kur’an ile kurduğu münasebettir. Ölüm sonrası değil, ölüm öncesinde fiiliyata geçecek bir duruma işaret eder. Burada ki sağ ve sol, politik anlamda sağ ve sol kavramlarına karşılık gelmez. Semboliktir…
Kitabı sağdan verilenler ise, hürriyet için mücadele eden; lehulmülk nazarınca hareket edenlerdir. Onlar, Kur’an’ı ellerine aldıklarında, statükonun, gücün, otorite ve mülkiyetin karşısına geçerler. Onlar, Peygamberin ashabı gibidirler. Saltanat dinciliğine.
statüko manyaklığına karşı mücadele ederler. Sıffın’da Ali “kitabı sağından verilendir.” Muaviye ise “kitabı solundan verilendir…”

Abdestli kapitalizm

Yaşayan ve hayatın içine seslenen Kur’an, bu temel mesele ve kavramları “mistisize edilmek sureti ile” yaşamın dışına çekilmiştir. Bu işi de “kitabı solundan verilenler” yapmıştır. Onlar Kur’an’ın sadece işlerine gelen kısımlarına itibar eder, geri kalanını tevil yoluyla çarpıtırlar.
Kitabı solundan verilenler. Kurandan abdestli bir kapitalizm çıkartırlar. Kitabı sağından verilenler de “eşitlik ve özgürlük çıkartırlar..”
Bu iki temel fark çok önemlidir. Bugün egemen İslam kültürü, kitabı solundan verilen “sıffın bozguncularının ve Bedir müşriklerinin” kontrolüne girmiştir. Kabe’yi mancınıkla taşlayan, Medine’de sahabe eşlerine tecavüz eden Yezid adlı saltanatperest kişiliğin egemenleştiği bir paradigma görüyoruz. Kitabı sağdan verilenler “emperyalizmin ve kapitalizmin köleleştirdiği halkları özgürleştirmek için mücadele ederken”, kitabı soldan verilenler “nato mücahitliği ve Amerikan yalakalığı yapmak sureti ile, hürleri köleleştirme işini icra etmektedirler..”
Kitabı soldan verilenler “Hilary Clinton ile el çarpıştırır, CIA şeflerinin tefsir ettiği ayetleri halka deklare eder..”
Kitabı soldan verilenlerin “ibadeti riya, imanı dolardır.” Bu cenah; din-ü imanını dün de dünyalık için satmış, bugün de satmıştır. Kendi dünyalıkları için, mazlumların kanına tebelleş olmuş akbabaların salyasını dahi içebilecek olan bu zorba güruh, tevhid cüppesinin altına saklanmak sureti ile pisliklerini örtme gayretine girişmiştir…
Lakin “kitabı sağından verilenler” bu durum karşısında kıyam etmeyi, başkaldırıyı, isyanı farz bilmektedir. Bedir’de, Sıffın’da, Kerbela’da; kitabı sağından verilenler, adalet için canını vermekten kaçınmamıştır. Kaçınmayacaktır da…
Zorbalığa, uşaklığa, işbirlikçiliğe karşı…
Rahmet ve esenlikle.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget