Rüşvet, talan vurgun, soygun, hukuksuzluk veba gibi sardı dört bir yanımızı.
Türkiye’nin en saygın, en yurtsever kişileri, yiğit komutanları
temelsiz, dayanaksız yargılamalarla, uyduruk belgelerle, hukuk terörü
ile zindanlarda tutuluyor.
Adaletsizlik ortada.
Hukuksuzluk ortada.
Yurtseverler dört duvar arasında çile doldurmaya devam ederken, bir grup
“Ilımlı İslamcı” da ezan, Kuran sesleri arasında keselerini doldurmaya,
dünyalıklarını yapmaya devam ediyor.
Çabuk ve kolay servet edinme yeteneği, hukuksuz uygulamalar açısından
AKP iktidarı ile yarışacak bir iktidar henüz gelmedi Türkiye’ye…
Yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz, Yağma Hasan’ın Böreği gibi hem yabancı hem yerli vurguncular tarafından talan ediliyor.
Fakat emekçi halkımız artık uyanmaya, gerçekleri görmeye başlamıştır.
Gerçek hırsızların, vatan satıcılarının kimler olduğunu anlamaya başlamıştır.
Bunu 19 Mayıs’larla, 29 Ekim’lerle, 10 Kasım’larla ispat etmiştir.
Talancıların, yağmacıların korkuları, telaşları bundandır.
Suçüstü yakalanmışlardır.
Bundan böyle halkımız, hiçbir pisliğin, hiçbir namussuzluğun, hiçbir
hukuksuzluğun üstüne sünger çekmeyecek, hukuk teröristlerinden
yaptıklarının hesabını mutlaka soracaktır…
Şimdi sıra Silivri’dedir.
Silivri duvarlarının yıkılmasındadır.
Adaletsizliğin yok edilmesindedir.
Orada yüzlerce yurtsever, çocukların bile inanamayacağı gerekçelerle alıkonulmuştur.
Tutsak alınmıştır.
Amerikancı iktidar suçluların telaşı içerisinde “darbe, çete”
suçlamaları ile yapılan kanunsuz uygulamaları meşrulaştırma,
sonuçlandırma çabası içerisine girmiştir.
Onlar Mussolini, Franko, Hitler, Salazar, Pinoşe gibi uluslar arası faşistlerin izinden gitmektedirler.
Göz göre göre, tüm dünyanın gözü önünde, hukuksuzluk yapmaktadırlar. Haksızlıklarına, adaletsizliklerine kılıf aramaktadırlar.
Bir zamanlar Hitler ve onun en sadık uşağı Gobelz de “SS” ve “SA” saldırılarını “Almanya’nın yararına ve geleceğine dönük” eylemler olarak nitelendirmişlerdi.
Son günlerde yoğunlaşan faşist baskılar, yasa dışı uygulamalar
önümüze bir takım engeller, zorluklar çıkarsa da beraberinde bazı
kolaylıklar ve çözümler de getirmektedir.
Bu kolaylıklar ve çözümlerden birisi, hukuksuzluklar ve ekonomik
krizler aracılığı ile Amerikancı AKP’nin içyüzünü kitlelere daha somut
bir biçimde açıklama fırsatı verirken, yapılacak eylemlere de ışık
tutmakta, gözler önüne sermektedir.
Günümüzde halkımızın devrimci mücadelesi, köylerde, kentlerde,
fabrikalarda faşist baskılara ve korku imparatorluğuna rağmen
yükselmesine devam etmektedir.
Halkımız her geçen gün AKP iktidarının Amerikancı, uşaklık politikasını daha iyi anlamaya başlamıştır.
İktidarın başarısız Suriye politikası, bakanların yabancı ülkeler
tarafında geri çevrilmesi, rezillikler, bu süreci hızlandırmıştır.
Şimdi sıra Silivri’dedir.
Silivri duvarlarının yıkılmasındadır.
Adaletsizliğin yok edilmesindedir.
Biz inanıyoruz ki 29 Ekim’lerde, 10 Kasım’larda
meydanları dolduran yurtseverler bu kez de Silivri’yi dolduracak,
Silivri’yi AKP’ye ZİNDAN edeceklerdir.
Hak, hukuk, iktidar mücadelesine bir yenisini ekleyeceklerdir.
Biz inanıyoruz ki faşist siyasal İslam, bir gün mutlaka,
yurtseverlerin kararlı ve örgütlü mücadelesi sonucunda tarihin çöp
sepetine atılacaktır.
HAYDİ DOSTLAR SİLİVRİ’YE…
Yorum Gönder