19 Mayıs’ta başlayan büyük devrimci atılımla birlikte Türkiye’de hava dönüyor.
BU CEPHEDEN İŞARETLER
240 bin gencin 19 Mayıs’ta Dolmabahçe’ye yürümesi, Hatay halkının 16
Eylül’de Suriye’yi parçalama planına karşı ayağa kalkması, öncülerin 29
Ekim’de Ulus’ta geniş kitlelerle birleşmesi ve 10 Kasım’da Tandoğan’da
“Cumhuriyetin yeniden inşası” kararlılığı sergilemesi, aydınlık
yarınların işaretiydi.
O işaret 13 Aralık’ta, Silivri kuşatmasında daha da büyüdü…
Havanın döndüğüne dair işaretler sadece bu cephede değil, karşı cephede ve ara cephede de gözleniyor:
KARŞI CEPHEDEN İŞARETLER
1. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Neşe Düzel ve Murat Belge dörtlüsünün gazetelerinden istifa etmesi ile Taraf
çarpışmada bertaraf olmuştur. Ergenekon tertipleri için piyasaya
sürülmüş bir gazetenin tam da şimdi çökmesi, havanın döndüğünün ve
sürecin artık tersine işleyeceğinin işaretidir.
Alkım’ın 15 milyonluk binasının yasal sorunlarından başlayarak yazılan senaryoların toplamı bile bu gerçeği değiştirmez: Taraf’la birlikte Ergenekon tertibi de çökmüştür!
2. Son dönemde yandaş basının kritik konularda ikiye bölünmesi, birinin ak dediğine diğerinin kara demesi dikkatli okunmalıdır.
3. Tertipte yeni bir hamle yapabilmek için tezgâhladıkları “Özal zehirlendi”
komplosunu gerçekleştiremediler. Tüm kışkırtıcı yayınlara, Adli Tıp
Kurumu’nun raporundan önce piyasaya sürülen “zehirlendiği doğrulandı”
türü yalan haberlere rağmen, sonuç alamadılar!
Bu arada “Özal zehirlendi” iddiasının ve iddiayı kanıtlamak üzere yapılan hamlelerin Başbakanlıktan değil de Cumhurbaşkanlığı katından gelmesini lütfen not ediniz!
4. Ahmet Davutoğlu’nın Fas’ta Aslı Aydıntaşbaş’a “Ben şahsen bu noktadan sonra Esad kalacak olsa bile elini sıkmaktansa istifa etmeyi tercih ederdim” demesi, Gül-Davutoğlu ikilisinin yenildiğinin ilanıdır!
ARA CEPHEDEN İŞARETLER
5. Abdullah Gül’ün Ergenekon tertibindeki rolünü en
somut ortaya koyan “Bulun bir savcı, delillendirin” sözlerinden sonra,
yeni bir kanıt daha ortaya çıktı.
Can Dündar’ın, Gül’ün 2007 yılında, henüz Ümraniye
bombaları iddiası yeni ortaya atıldığında, bir grup gazeteciye, ama
“yazılmamak koşuluyla” söylediği “Bu bombalara dikkat edin, bunun arkası
gelecek” cümlesini, tam da bu süreçte yazabilmesi “havanın döndüğünü”
göstermektedir!
6. Silivri zindanına yapılan gazeteci ziyaretlerinin artması, Ertuğrul Özkök’ün bile korkusuzca bu kervana katılabilmesi, hatta Mehmet Ali Birand’ın
Ergenekon davasının bir itibarının kalmadığını yazabilmesi havanın
döndüğünü göstermektedir. Zira medyada bu iki isimden daha iyi koku
alabilen kimse yoktur!
7. 50 CHP milletvekilinin, yeni CHP’ye rağmen Silivri’ye
gelmeleri ve devrimci tutum sergilemeleri hem çok önemlidir hem de
havanın döndüğünün somut işaretidir.
NE YAPMALI?
Yeni Anayasa, Eyalet Modeli ve Başkanlık Sistemi dayatmasına karşı
yapılan “Milli Anayasa Forumları”, hem en geniş kitlelerle birleşti hem
de “milli merkez” ihtiyacını ortaya koydu.
Şimdi bu “milli merkezi” inşa etmek ve
Dolmabahçe-Hatay-Ulus-Silivri eksenli bir devrimci kuvvete dönüştürmek,
Mustafa Kemal’in askerlerinin görevidir!
Dolmabahçe’deki gençliğin, Hatay’daki halkın ve Ulus’taki milletin
Silivri’deki devrimcilikle birleşmesi tarihidir. Bu birleşimin, izleri
beliren emekçi hareketiyle buluşması yeni bir Türk devrimini
gerçekleştirecektir!
Yakındır!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
Yorum Gönder