Bu Başbakan’a İnanmak (mı) ? - Cüneyt Arcayürek

Biri hem liboş, her devrin adamı, biri Başbakan’ına hayranlığı ile bilinen muhabir, biri “gazeteci gibi gazeteci”nin katıldığı... 
...programı yönetenin, herhalde liboşluğuna ve her devrin adamı olmayı maharetle başaran ağabeyine saygıda kusur etmemeye özen gösterdiği...
...önceki gün NTV’de canlı yayımlanan programda; kimi yerde çanak soruları yanıtlayarak bir saatten fazla konuşan Bay Başbakan RTE...
...çok mu çok ciddi konuları tartışmaya açmasındaki nedeni açıkladı:
Meğer Başbakan olmak içinmiş!
Bu kadarla kalsa iyi. Ama devamı var:
Türk usulü başkanlık sistemini ortaya attığı, demokrasinin temel öğelerini bir hamlede silmeye çalıştığından, tek adamlık hevesine dek söylenmedik söz, yorum kalmadığı günlerde...
...Konya’da çıktı kürsüye, yeni bir cevher yumurtladı: “Kuvvetler ayrılığı bizi engelliyor” dedi.
Tek adam tartışmalarına yeni bir tartışma ekledi.
Kuvvetler ayrılığının demokrasinin temeli olduğu her kesimde savunulmaya başlandı.
Siyasete zaten egemen gerginliğin yeni ivme kazandığı sırada...
...NTV’de RTE, “Kuvvetler ayrılığı prensibini en güçlü savunan partinin lideriyim. Kimse bunu eğip büküp sağa sola çekmesin” dedi
***
Eğri oturup doğru konuşalım.
Demokratik rejimin duyarlı öğelerini değiştirmeye eğilim gösteren, hatta ısrar eden açıklamalar yaptıktan birkaç gün sonra, 75 milyonla alay edercesine bu açıklamaları gündem değiştirmek, hatta gündemi muhalefete kaptırmamak için yaptığını söyleyen bir Başbakan’ın...
....bundan sonra önemli konulardaki beklenmedik açıklamalarına inanabilir misiniz?
“Bakma bugün söylediklerine... Nasılsa birkaç gün sonra aksini söyler… İlk söylediği gündem değiştiren yalandır veya bu Başbakan yalancı, söylemlerine nasıl inanacağız” demez misiniz?
***
Evet nasıl inanacaksınız? Bu Başbakan doğruları eğip büküp saptırıyor.
Eylemlerin başlamadığı bir sırada polisin, gaz bombaları, biber gazıyla bir avuç öğrenciye saldırdığını gözlerden uzaklaştımaya, kamuoyunu saptırdığı gerçeklerle kandırmaya, uyutmaya çalışıyor.
ODTÜ Rektörü, öğretim üyeleri, çalışanlar yalancı!
Allah’ın bahşettiği tek doğrucu Davut, Bay RTE!
ODTÜ’yü meydan muharebesine dönüştüren... bir öğrencinin beyin kanaması geçirmesine… kreşlere kadar sızan gaz bombalarına… biber gazlarından… camların kırılmasına… derslerin devam edilemez durumda olmasına… yalnız öğrencilerin değil, kampusta çalışanların bile etkilendiğine hiç ama hiç, tek sözcükle değinmez... 
Bir köşeye sıkıştırdığı öğrencilere polisin dayak attığından haberi yoktur tabii..
Sabahın erken saatlerinde evlerinden yaka paça alınarak Emniyete götürülerek gözaltına alınan on, on iki öğrenci, sorgusu yapılmadan yaftalanırlar: Terörist ve terörist örgütlerine bağlı!
Oysa öğrencilerin suçu nedir? Hükümetin öğrenciler üzerindeki baskısını protesto etmek mi?
Hayır! Suç büyük! Suç, o gün oradan Göktürk 2’nin fezaya fırlatılmasını sağlamanın gururunu sahiplenen Başbakan’ı alkışlayacakları yerde, böyle eften püften gerekçelerle protesto etmeye girişmek!
Rektör yalancı, öğretim üyeleri, çalışanlar, kırılmış camlar, beyin kanamaları, kreşte bebelerin gazdan etkilenmesi, eğitimin aksaması... hepsi palava!
Dilinde Orhan Gencebay’ın “Batsın bu dünya” şarkısının yeni versiyonu:
“Bu öğretim üyeleriyle, bu öğrencilerle ülkemiz batmış!”
***
Kulak asmayın bu mavallara rektör, öğretim üyeleri ve ODTÜ öğrencleri...
Baskıya, korkuya, tek adama, hak aramayı terörle karıştıran iktidar sahiplerine hangi zor olanaklar içinde olursanız olunuz, birinci vazifeniz direnmektir.
Polis ağzıyla konuşan RTE’nin iddia ettiği gibi, şayet demokrasinin vazgeçilmez olanaklarını kullanmak terör ve terör örgütüne üye olmak ise...
....sizler, bizler, hepimiz teröristiz!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget