Biz Böyle Bir SGK Tanımıyoruz! - Ahmet Tan

Konya’da “Bizim önceliğimizde devlet yok, bizim önceliğimiz insandır!” demiş!
Bu lafın boş olduğunu, on yıldan beri halkın yarısı çoktan gördü.
Öteki yarısının da en az yarısı görmeye çoktan başladı...
Ama sırtını dayayacak yer konusunda henüz karar veremedi.
Öncelik insanda olsaydı...
Kendilerini eleştirenleri bu kadar kolayca ve pervasızca “darbeci” diye tutuklatıp yıllarca hapislerde çürütmeye yönelirler miydi?
“Darbecilik”, “önce insan!” teranesiyle, “Devlet benim!” diyenlerce sahnelenen bir oyundur.
Bu oyuna adliyeden eğitime, sağlıktan güvenliğe birçok kurum da dahil edildi.
Örnek çok.
Mesala, SGK bürokratları insana değil, devlete öncelik peşinde.
“Üniversite hastanelerinde yolsuzluk olur!” diyerek, buralarda tedavi gören bazı kanser hastalarının tedavi masraflarını ödemiyor.
Devlet hastanesi şartı koşuyor!
Oysa kanser tedavisi uzmanlık işi.
Bunu en iyi Başbakan ile Sağlık Bakanı biliyor.
Başbakan haklı olarak, kendisini en güvendiği hekime teslim etmişti.
Seçtiği hekim ne devlette görevliydi ne de üniversitede..
Sayın Bakan da, muhterem eşinin kulak tedavisi için, ehil uzman diye ve haklı olarak, özel muayenehanesi olan Prof. Nebil Göksu’yu tercih etti.
“Hekim seçme hakkı” da temel bir insan hakkı...
Hele de Başbakan “İnsan öncelikli bir ülkeyiz!” diyorsa..
Ama SGK gibi kurumlar “devlet önceliğinde” ısrarlı.
Kanser hastalarını uzman üniversite hastaneleri yerine mutlaka devlet tedavi etmeli diyor!
TBMM (yoksa RTE mi?) bile, Hrant Dink davasında “Önce devlet” diyen birini ombudsman seçti.
Başbakan “Biz böyle bir Kanuni tanımıyoruz!” demişti!
Biz de, “Böyle bir ombudsman tanımıyoruz!” diye haykırmalıyız!
Tıpkı...
“Kansere yol açabilir!” diye sigara bırakma masraflarını karşılayan..
Ama kanser olmuş mezotelyama hastalarının tedavi masraflarını ödemeyen SGK’ye haykırdıkları gibi...

Gündemimiz hep gündem

Siyaset gündemi, buz pateni sahası gibi...
Herkes bir yerden değişik bir biçimde dalıyor.
Ani hareketlerle dikkat çekmeye çabalıyor.
En artistik figürü kim çıkartacak?..
Kim daha etkileyici gündem yaratacak?..
Ve kim Sayın Başbakan’ı sollayacak?..
Aslında hedef Başbakan’ın gözüne girmek.
En çok takdir toplayacak olan elbette, en yaratıcı en çarpıcı eylemi - söylemi gerçekleştiren olacak.
Başbakan gündem değiştirmekten yorgun düşüyor.
Ona destek olmak gerek.
Bülent Arınç, yardımcısı olmanın hakkını veriyor.
“Şeması çizgili defter kâğıdına çizili suikast timi” ile başlayan süreç dur durak bilmiyor.
“Vajina tartışması” ile doruğa ulaştı derken...
“17 yaşındaki bir kıza 27 yıl önce yapılan edepsizliklerin haklı adresi dağa çıkmaktır!” demeciyle açık bir çek vermiş oldu.
Bu açık çek ile, aslında gündem değiştirme yükü Tayyip Bey’in üzerinden alınmış oluyor.


Dua ve RTE ile MAB

Kanser tedavisi başarı ile yürütülen M. Ali Birand için, Başbakan’ın ailece bir sabaha karşı Eyüp Sultan’a gidip dua etmesi, bazı kanser hastalarını kıskandırmışa benziyor.
Kiminin parası, kimin duası...
 Benzer bir tedavi altındaki bir okurumuz “İnşallah Başbakan’ın duası tüm hastaları kapsıyordur!” diye yazıyor.
Ve ekliyor:
“Sayın Başbakan’ın bizim gibi ‘ünsüz unvansız’ yurttaşlara dua etmesi gerekmez. O,
- Sadece devlet ve askeri hastanelerdeki tedavileri öderiz, diyen
SGK bürokratlarına sıkı bir talimat verse daha iyi olur!”
Haklı...
Çok şükür, sağlık ve afiyete kavuşmuş görünen M. Ali Birand, kendisi gibi tedavi gören izleyicileri için de nasıl olsa dua edecektir.

Öğretmen Sorusu

Spor Bakanı Suat Kılıç’ın Erzurum’da genç bir öğretmene “Bakanla müdürü ayıramazsan zor müdür olursun” sözünü nedense yandaş medyadan hiç kimse duymadı.
Eğer bir CHP yetkilisi bir öğretmene benzer bir densizlik yapsaydı, o yetkilinin ne dini kalırdı ne de imanı.
Kılıç gibilerin hazımsızlığı milli eğitim için tehdittir.
İl Milli Eğitim Müdürü, hak etse bile, o öğretmeni herhangi bir göreve terfi ettirebilir mi?
(Necla A. - Emekli Öğretmen, Kadıköy)

ORAN

On yılda 320 polis intihar etmiş.
Kendini öldüren er sayısı ise  965 idi...
Ordu mevcudumuz polisin üç katı olduğuna göre..
İktidarın endişelenmesine gerek yok.
Oran tıpa tıp tutuyor.


ŞAKA

Başbakan “Muhteşem Yüzıl”a kızınca...
Hurrem kapandı.
TRT ise “Padişah” dizisini yarıda kesti.
Haklılar..
Padişahla şaka olmaz.
Heveslisi ile hiç olmaz!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget