Adaletsizlikle Zehirlenmiş Toplum - Erdal Atabek

Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal zehirlendi mi?
Belli olmadı.
Adli Tıp Kurulu “zehir bulundu ama zehirlenme belli olmadı” diye raporunu verdi. Tartışmalar sürüyor.
Tartışmasız konu ise, “adaletsizlikle zehirlenmiş toplum” gerçeğidir.
Ergenekon davası.
Balyoz davası.
Odatv davası.
Bu davalarda başından beri adaletin olmadığı, amacın belirli kesimleri hukuk yoluyla cezalandırmak olduğu ortaya çıkmıştır.
Belirli kesimler nelerdir?
Ordu içinde ‘ulusal çıkarları’ savunanlar.
Sivil kesimde de gazeteciler başta olmak üzere AKP karşıtı mücadeleye girmiş etkili kişiler.
Başından beri çok yoğun bir yandaş kadro ile ideolojik mücadele yürütülmektedir.
Ulusal kavramına ‘gerici ırkçılık’,
üniter devlet kavramına ‘faşizm’,
Atatürk düşüncesine ‘dikta özlemi’ diyerek saldırılmaktadır.
Bütün bu AKP yandaşı saldırılar her TV kanalında görevli militanlar eliyle yürütülmektedir.
Öğrencilerin her farklı eylemi ‘terör’ başlığı altına sokularak en ağır cezalarla sindirilmek istenmektedir.
‘Terör’ sözcüğü AKP yandaşı olmayan her düşünce, her girişim için her türlü adalet ölçüsünün dışında uygulanmaktadır.
Bu en ağır baskı rejiminin adı da ‘ileri demokrasi’ konulmakta, tam bir bilinç sislenmesi amaçlanmaktadır.
Peki, bu baskı rejimi başarılı olmakta mıdır?
***
Evet, başarılı olmaktadır.
Bugüne kadar gelebilmesini buna borçludur.
Nasıl mı?
Toplumun üç kesiminin tutumuyla...
Birinci kesim; AKP seçmeni olan kesimdir. Din ekseni ile hareket eden kesime eklenen sağ görüşlü seçmen kesimi.
İkinci kesim; AKP ideolojisini paylaşmayan ama çeşitli nedenlerle onlara gönülsüz de olsa destek veren modern liberaller. Bu kesim Amerikan yandaşlığı ile yollarını belirlemiş, ulusallık kavramından uzak olanlardır.
Üçüncü kesim: AKP’ye karşıt olan ama olup bitene kayıtsız kalan eylemsiz kesimdir. Bu kesim olayları izlemekte, mırıldanmakta, sızıldanmakta ama hiçbir şeye karışmamaktadır.
Bunca adaletsizlik...
Bunca sosyal eşitsizlik...
Bunca dökülen kan...
Bunca çekilen acı, yürütülen iktidar politikalarının sonucudur.
Bu politikalar nasıl sürdürülüyor?
***
Durumun üç ayağı var.
Birincisi; küresel kapitalizmle uzlaşan İslam dünyası.
Bu uzlaşma, ABD’nin desteğini sağlıyor.
İkincisi; inanç yoluyla ikna edilen kitlelerin hiçbir şeyi sorgulamaması.
Böylece yaratılan kitlesel biat kültürü.
Üçüncüsü; laik ve sol kesimlerin aralarındaki bölünmeleri ortak hedeflere yönelecek bir birleşmeye dönüştürememeleri. Ayrışmaları ortadan kaldıracak ortak bilincin yaratılamaması.
Bu gidiş böyle devam edecek mi?
Hayır!
***
Rüzgâr gerçekten de döndü.
13 Aralık 2012 Perşembe günü büyük bir gündür...
Gidenler haklı bir öfkenin bilinciyle oradaydılar...
Gidemeyenler ‘orda olmalıydık’ duygusunu yaşadılar...
Çok önemli bir kitle hareketidir bu...
Tarih bugünü yazacaktır...
Doğrunun her zaman sahibi vardır...
Hep birlikte göreceğiz...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget