Fizikçiler hep şunu söylerler: Buhar, buz ve su birbirine yakındır. Buharı
anlamak istiyorsan buzu incele… Buzu anlamak istiyorsan suyu incele. Düşünürler
de hep şunu söylerler: Ülkenin yönetici kadrosu, demokrasi ve hukuk birbirine
yakındır
Ülkeyi yönetenleri incele.
Hukuk anlayışlarını anla.
Demokrasi ölçülerini öğren.
Ve ülkeyi yönetenlerin gerçekten demokrasi ve ileri bir hukuk sistemi isteyip
istemediklerini bilmek istiyorsan olayları dikkatli incele.
Olayları dikkatli inceleyelim.
Gördüğümüz şudur:
Yok kanıt.
Yap kanıt.
Yok belge.
Yap belge.
Yok delil.
Yap delil.
Xxx
10 yıldan beri ülkemizi yönetenlerin yaptığı; “kanıt yoksa kanıt
yapmak (yani uydurmak) belge yoksa, belge uydurmak, delil yoksa delil
uydurmak” üzerine kuruldu.
Yeni bir olayla tanıştık.
Dün bu köşede yazmıştım.
“Yok kanıt yap kanıt modeli” tekrarlanmıştı. Devletin Mali
Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) çok önemli bir kurum. Yüzlerce uzmandan oluşan
kadrosu var. Parayı biliyor. Bankacılık biliyor. Finansman biliyor. Karşılıksız
çek nedir, mali suç nedir, rüşvetle kazanılmış servet nedir, iktidar gücü,
devlet gücü, ordu gücü, basın gücü, mafya gücü kullanılarak elde edilen varlık
nedir, kara para nasıl aklanır, devletten hortumlanan para nasıl buharlaştırılır
her şeyi uzmanlık düzeyinde biliyor. MASAK’ın kadroları “iğnenin
deliğinden bile baktıklarında 12 Eylül darbesini yapan generallerin mal
varlıkları ile servetlerinin ne olduğunu araştıracak, bulabilecek,
yorumlayabilecek ve mahkeme yargıcı ile Meclis milletvekilinin önüne
anlayabileceği açıklıkta koyabilecek” uzmanlar.
Xxx
Haberleri okudunuz.
Gördünüz ne yaptılar.
12. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi ile Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu
Başkanı, MASAK’tan “12 Eylül darbesini yapan generallerin ve
yakınlarının mal varlıkları ile servetlerini araştırıp göndermelerini”
istemiş olmalı ki, MASAK’ın gönderdiği bilgiler, bir el tarafından, yandaş
tetikçi basına sızdırıldı.
Manşetler yapıldı.
Darbeci generallerin kızları, oğulları, damatlarının; 41 dairesi, 224
apartman katı, 169 villası var diye uzayıp giden listeler yayınlandı. Bu haberi
okuyan halka;”generaller mal, mülk, servet yapmak için darbe yapmışlar” mesajı
verildi. Ve çamur atıldı.
Devlet karalaması yapıldı.
Yandaş vurma ve kollama gazeteciliği; MASAK’ın hazırladığı listeyi
generallerin kendisine ve yakınlarına; “sizin 41 daireniz, 224 apartman
katınız, 169 villanız varmış... Doğru mu?” diye sormadan
yayınladılar.
Xxx
Yani yok kanıt, yap kanıt.
Yok belge, uydur belge.
Yok delil, uydur delil.
Ben darbeciliği savunun bir yazar değilim. Darbecilere hiçbir
sempatim de yoktur. Üç yıldır yazı yazdığım SÖZCÜ Gazetesinde de
“darbeciliği savunan” bir tavır görmedim, hissetmedim.
Bu ülkede hukuk çalışıyor mu?
Demokrasi işliyor mu?
İktidar gerçekten demokrasiden ve hukuktan yana mı yoksa “basını
tetikçi hale getirip vurma ve kollama gazeteciliğini mi kullanıyor” onu
anlamak için olayları inceleyip takipçisi oluyoruz.
Ve görüyoruz.
Karar veriliyor.
Kanıt uyduruluyor.
İnsanların şerefi, haysiyeti, namusu ile oynanıyor.
Xxx
Türkiye’ye “ileri demokrasi ve bağımsız yargı (adalet)
getireceklerini” söyleyerek iktidara geldiler. Fakat ülkeyi 100-110 yıl
önceki İttihat Terakki dönemine götürdüler. Falih Rıfkı Atay,
“Zeytindağı” adlı kitabında İttihat Terakki önde gelenlerinin
“yok kanun yap kanun modelini” uyguladıklarını somut örnekler
vererek anlatır.
Yorum Gönder