Televizyonlar! - Hasan Pulur


Biz televizyon karşıtlarından değiliz, üstelik televizyondan yanayız.    Bakmayın bazı züppelere ve rüküşlere, “Ben televizyon seyretmiyorum” diye kasılmayı bir marifet sananlara...
Öylelerini tanıdık bir zamanlar futbola karşıydılar, şimdi ise futbol tarihçisi...

Ama bizim de itirazlarımız var.
Sıralayalım...
Ya mide fesadı olacağız ya da obur...
Sağlık Bakanlığı yırtınıyor aman çok yemeyin obez olursunuz dese de, tenceresini, tavasını kapanlar, teyzeler, amcalar habire yemek yapmayı tarif ediyorlar. Uyduruyorlar diyen de var...

Eski aşçılar, yemek tarifine “miktarı kafi” diye başlarlardı:
“Miktarı kafi un,
Miktarı kafi yağ,
Miktarı kafi şeker,
Miktarı kafi tuz.”
Şimdi “miktarı kafi”yi bırakmışlar, yemek tezgahının üstüne kaseler sıralamışlar, içinde şu kadar gram tuz, şu kadar gram biber, yağ...
Yemeği hazırla, fırına koy, iki saat 120 derecede fırında pişsin...
Her şey ölçülü, saatli...

Bir de diyetçiler var, bir ara “iki kibrit kutusu peynir”i dillerine dolamışlardı.
Vazgeçtiler...

Bir de şarkıcı, oyuncu, türkücü takımının dedikodu programları, kim nerede kiminle?
Kimin nerede olduğu önemli değil, kim nerede, kiminle, niçin beraber olmuş...
İşte bunu bilmek, öğrenmek zorundasınız.
Meraklısına takdim.
Ya siyasi tartışmalar?
Dalaşmalar, çatışmalar.
Neyse ki eski ilgi yok, nerede Ali Kırca’nın “Siyaset Meydanı”.
Televizyon başında horoz sesleriyle uyananlar vardı.
Hilmi Yavuz’u çoktandır görmüyoruz, görünce soracağız:
“Sporun felsefesi var mıdır?”
Hani biz arada onu kızdırmak için “Felsefe, saçma sapan sorulara, abuk sabuk cevapların verildiği bir alandır, baş oyuncuya da filozof denir”, derdik.
Haltetmişiz, her futbol maçından önce ya da maçtan sonra saçma sapanlığı abuk sabukluğu görün.
“Programın formatında bu var!”
O ne demek?
Televizyonculukta bir deyim...
“Bu nasıl program?” deyince cevap hazır.
“Bu programın formatı böyle.”

Televizyonlarda bir yenilik de evlendirme programları, çok sık olmasa bile Esra Erol‘un programı sosyoloji atölyesi...
Programın demirbaşı “Yıldırım Abi” kaç zamandır evlenemiyor, herhalde artık programın kadrosuna geçti!
Ya diziler?
“Arka Sokaklar, Kuzey Güney ve Kayıp Şehir”.
Bunlar severek seyrettiklerimiz, “Kayıp Şehir”in geç farkına vardılar. O kadar bizden ki!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget