Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Göktürk-2 uydusunun fırlatılmasını izlemek
için Ortadoğu teknik Üniversitesi’ne gelişi sırasında, gösteri yalpak
isteyen öğrencileri dağıtmak için polis sert davrandı. Gaz bombası, su
sıktı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Barış
Barışık’a gaz bombasının metal parçaları isabet etti ve ağır yaralı
olarak hastaneye kaldırıldı.
Bir ara yaşamasından ümit kesilen
Barış, hastanede ölümle pençeleşirken, Mersin’de yaşayan anne ve babası
da, üzücü haberi eve gelen Barış’ın arkadaşlarından öğrendi. Ancak, evin
önünde ambulansı gören baba Mustafa ve anne Zeynep Barışık, “Şehit
haberleri de hep böyle veriliyor. Oğlumuz öldü” diye ağlamaya
başladılar.
Yollar bitmek bilmedi
Aldıkları ilk haber,
Barış’ın sağlık durumunun çok ağır olduğuydu. Barış, önce özel Bayındır
hastanesine kaldırılmış, durumunun kötü olması nedeniyle daha sonra
Ankara Hastanesine nakledildi. Gözü şişen, alın kemiği çatlayan,
bilincini kaybeden Barış’ın, beyninin su toplamasını da engellemek için
ilaç verildi.
3 çocuk babası Mustafa Barışık, “Buraya gelene
kadar oğlumuzun ölmüş olabileceğini hiç aklımızdan çıkarmadık. O yüzden
Mersin’den Ankara’ya gelene kadar yollar hiç bitmek bilmedi” diyor. Anne
Zeynep Hanım ise SÖZCÜ’ye şunları söylüyordu:
“Zaten, evin
önünde ambulansı görünce, oğlumun ölmüş olabileceğini düşündüm. Son
yıllarda acı haberler hep böyle veriliyor. Mersin’den yola çıktığımızda,
saatlerce gitmiş gibi olduğunu sanıyorum ama aslında gittiğimiz 5
dakikalık yoldu. Yani, dakikalar neredeyse saat gibi uzun geliyordu.
Oğlumu görünce, yeniden doğurmuş gibiydim
Hastaneye
gelene kadar vakit geçmek bilmedi. Oğlumu yoğun bakımda olduğunu,
durumu ciddiyetini koruyor olsa da sanki, onu yeniden doğurmuş gibi
oldum. Onru yaşıyor görünce yüzümüz güldü. Buna da çok şükür.
Oğlum
ne yapmışx, düşüncelerini orada söylemek istemişler. Bu da onun en doğal
hakkı. Başkalarına göre, hatta bana göre de görüşü yanlış olabilir. Ama
bu görüşlere saygı duymak ve dinlemek lazım. Görüşlerini beğenmediğiniz
insanların üzerine saldırıp ölümün eşiğine mi getirmek gerekiyor. Bu
kadar da olmaz.”
Baba Mustafa Barışık, Mersin’de asansör
işleriyle uğraşıyor. 3 çocuğun ortancası olan Barış’ın başına gelenlere
isyan ediyor ve SÖZCÜ’ye şunları söylüyordu:
“Oğlum,
arkadaşlarıyla birlikte oraya görüşlerini açıklamak için gitmişler.
Nedir bu bin kadar öğrencinin etrafı 3 bin 500 polisle sarılıyor. 20
zırhlı araç, 8 su sıkılan araç, 110 polis aracı orada. Çocuklara gaz
sıkıyor, orantısız güç kullanıyorlar. Bu tür olaylar nerede görülmüş?”
Milletvekili Cihaner: Dövün talimatı verildi
Yaralı
öğrenciyi hastanede ziyaret eden CHP Denizli Milletvekili eski
C.Başsavcısı İlhan Cihaner, “Barış’ın bilinci açıldı, beyin kanaması
durdu” dedi. Cihaner, oradaki öğrencilerin anlatımına dayanarak ODTÜ’de
yaşanan ve yaralanmalara yol açan olayı şöyle anlattı:
“Türkiye
tam anlamıyla bir polis Devleti olmaya doğru hızla gidiyor. ODTÜ’de
öğrencilerin üzerine saldırılırken, polise rütbeli personel tarafından
‘gözaltına almak yok, dövün bırakın’ talimatı verilmiş. O yüzden polis
çok sert davrandı. Gereksiz yere gaz kullandı, yaralanmalara sebep
oldu.”
Avukatı: Barış’ın dosyası cinayet masasında
Yaralı
öğrenci Barış Barışık’ın avukatı Deniz , Barış’ın hastaneye
kaldırılmasından sonra kayıtlara “öldü” olarak geçtiğini ve bu yüzden
dosyasının Emniyet Cinayet Masası’nda olduğunu belirtti. Avukat, polisin
gaz bombasını usulüne göre atmadığını ve bu yüzden sorumlular hakkında
şikayetçi olacaklarını bildirdi.
Yorum Gönder