Nur risalesi okusaydı TOKİ başkanı olacaktı!

Bir gazeteye genel yayın müdürü olsaydım şu sırada bir yenilik yapardım. Kalemi kuvvetli, çalışkan, araştırıcı, yaratıcı ve “bilimsel kafa sahibi” dört-beş gençten oluşan bir kadro kurardım. Bu dört kişilik kadroyla; Gazeteye her gün “Kirden Temizlenme Hamamı” diye bir sayfa açardım.
Spor sayfası gibi..
Ekonomi sayfası gibi…
Sağlık sayfası gibi…
Çok okunur.
Gazetenin satışı artardı.

Bu sayfaya her gün her konuda mutlaka çok sayıda; “temizlenip yıkanacak, kirlerinden arındırılıp paklanacak” yazı malzemesi çıkar.
Çok kirli bilgi var.
Çok yanıltıcı propaganda…
Halkı hayasızca aldatma yaşanıyor.

Xxx

Örnek:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Namaz kılan, Nur risalesi okuyan Durmuş-Yakup- Abdullah”  başlıklı hatırasını anlattıktan sonra “Ben de BDP’li kadın milletvekilinin yerinde olsam dağa çıkardım” diye açıklamalar yapıyor.
Bu haber, neyi anlatıyor?
Hedefi nedir?
Bu bilgi tam bu sırada halka niçin açıklanıyor?  Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın; “Ankara’da Tapu Kadastro Meslek Lisesi’nde aynı dönem öğrencilik yapan Durmuş isimli çocuk, nur risalesi (mektup, kısa broşür) okudu Merkez Bankası başkanı oldu. Yakup adlı çocuk nur risalesi okudu, Mekke’de camiler  yapan çok ünlü mimar-mühendis oldu. Abdullah adılı çocuk, nur risalesi okumadı “Bebek Katili Apo” oldu…” diye özetleyeceğimiz açıklamalarından Türk ve dünya kamuoyu hangi mesajı çıkartmalıdır.

Xxx

 İşte benim Türk basınında yenilik olsun diye düşündüğüm; “Kirden Temizlenme Hamamı” sayfasının işleyeceği malzeme bu…
 “Ampül Hamamı” açılmış.
Hamamda sıcak tavını almış.
Göbek taşı tatlı tatlı terletiyor.
Halvet odaları kir sökmeye hazır.  .
Arınç marka sabun köpürtülmüş.
Gazeteciler; Taha tellak, Ahmet keseci, Nazlı natır, Mehmet Ali peşgirci yapılmış.  Hamamda “Abdullah Öcalan ile dağa çıkan terörist ordusu keseleniyor, sabunlanıyor, yıkanıp paklanarak” halkın gözünde aklanıyor.
Abdullah bir melek çocuk!
Namaz da kılıyordu.
Ondan katil yarattılar.
Başta Türk ordusunun “bölünmez bütünlükten yana” bugün hapiste yatan subayları onu zorlamasaydı, MİT ise onu kandırıp “PKK’yı kurmaya iteklemeselerdi” o da bugün Durmuş ile Yakup gibi büyük bir yönetici olacaktı.
Harita ve kadastro okuyordu.
TOKİ’nin başında o olurdu.

Xxx

Ampül Hamamı böyle kir söktürüp keseliyor. Yıkayıp paklıyor. Ve hamam çıkış kapısından; “BDP’nin kadın milletvekiline de Dıyarbakır Hapishanesi Komutanı binbaşının  Co adlı köpeğinin kulübesine kapatılıp, 6 ay işkence yapılmasaydı, o kadın da PKK militanlarına sarılmazdı” diye  “empati kolonyasıyla” uğurlanıyor.
Türk Ordusu olmasaydı.
Apo, bebek katili olmayacaktı.
Hamam sefasıyla halk “ver kurtula razı olmaya” hazırlanıyor. Bülent Arınç ile kalemlerini alıp hamamın tellaklığına koşan gazetelerin yazdıklarına Abdullah Öcalan bile “ben ideallerim ve Kürt kimliğim için dağa çıkmadım mı” diye içinden geçirerek bir yeri ile gülüyordur.


(uyan borusu)
Meeee nişanı!


Türkiye’de hayvan besicileri ile süt üreticileri şu sırada çok sıkıntı içindeler. Trakya’da bir balya saman 16 lira, bir çuval yem 50 liraya yükseldi. Süt fiyatı yem masrafını karşılamıyor. Üretici banka kredisiyle 5 bin TL’ye aldığı ithal süt ineklerini 2 bin 500 TL’ye elden çıkartıyor. Fransa ise kendi hayvan besicilerini ve süt üreticilerini destekliyor. Fransız çiftçisi son 2 yılda Türkiye’ye 250 milyon dolarlık canlı hayvan sattı… Gazeteler; Fransa bizim tarım Bakanı Mehdi Eker’e “Şövalye nişanı…” verdi diye yazdılar ama “Meeee nişanı…” diye tarihe geçecektir..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget