Hukukta belge saklama, belge karartma, sahte belge üretme var mıdır?
Ya savunma hakkının kısıtlanması?
Hukuk kin, nefret, öç alma üzerine kurulabilir mi?
Kurulamaz.
Kurulursa, hukuk, guguk olur.
Hukuk evrenseldir çünkü.
Hele hele, çağdaş, uygar ülkelerde bu hiç olmaz.
Amaa… Ama.
Din, iman sözcüklerini dilinden hiç düşürmeyen AKP iktidarında
olur.
Şu anda bir hukuk terörü yaşıyor ülkemiz. Her yanda, her yerde hukuk
rezaleti…
Geçenlerde Gazetelerde okuduk. Deniz Feneri Derneği tarafından 110
yurttaşımıza, yapıldığı iddia edilen, kişi başı 230 Euro yardım sahte çıktı.
Her şey gün gibi, güneş gibi ortada artık…
Hırsızlık, dolandırıcılık net.
Soygun net.
Zaten Alman yargısı cezalarını kesmişti onların. Arkasından da “Suçun
asıl faillerinin Türkiye’de olduğuna” işaret etmiş ve zanlıların
dosyasını Türkiye’ye göndermişti…
Peki, sonra ne oldu?
Saf vatandaşlarımızı dolandırıp, onların alın teri, göz nurunu gasp
ederek, elde ettikleri serveti üçüncü, dördüncü eşleri, metresleri, sevgilileri
ile yiyen bu suçlular ceza aldılar mı?
Hayır. Almadılar.
Onların yerine savcılar cezalandırıldı. Görevlerinden alındılar.
Suçlular hür, özgür, ellerini kollarını sallayarak ortalarda arz-ı endam
ediyorlar şimdi.
Yani…
Yani, ülke Türkiye ise, “Ilımlı İslam” da “lök” gibi oturmuşsa
iktidara ve de karşısında hırsızlıkları, talanları, yağmaları, film izler gibi
izleyen bir halk varsa, İşte o zaman hukuk, guguk olur…
İşte o zaman suçu işleyenlerin değil, suçu ortaya çıkaranların yakasına
yapışırlar ve onları divana çekerler…
Suçlular da yüzlerinde pis bir sırıtma ile ortalarda salına salına dolaşırlar
ve “Oh olsun” derler…
“Sen beni kovuşturur, soruşturur musun, suçlar mısın?
“Oh olsun…”
“Sen benim kim olduğumu, arkamda kimlerin bulunduğunu, kimlerin beni koruyup
kolladığını, bilmezsin değil mi? Sen beni tanımazsın, takmazsın değil mi”?
“Al sana adalet, al sana hukuk, bir daha kovuşturacağın, soruşturacağın
kişileri iyi seç…”
“Boyundan büyük işlere de girişme…”
“Oh olsun sana, oh olsun…”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Biz devrimci bir
partiyiz.
Türkiye’de sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Başından
beri
Türkiye’yi değiştirmek için çalıştık” diyor.
Doğru. Haklı. Türkiye’yi değiştirdiler…
Haklı söze Hacı Ağa ne desin.
Hacıağaların, Hoca Efendilerin, CONİ’lerin desteğinde Türkiye’yi bir sömürü
cennetine, talan ülkesine, korku imparatorluğuna dönüştürdüler.
Hukukta devrim yaptılar. Hukuku siyasallaştırdılar. Terör hukuku
yarattılar.
Terör hukuku bir yandan delilleri karartıyor, bir yandan sahte belgeler
üretiyor.
Hem de milyonlarca sayfa. 25 kuruşluk yüzlerce CD dolaşıyor orta yerde.
Bilirkişiler onların sahteliğini kanıtladılar.
Ama kim dinler bilirkişiyi, uzmanı.
Şimdi, 15 gün içerisinde, bu deliller, belgeler incelenecek,
araştırılacak ve mütalaa hazırlanacak…
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz’in açıklamasına
göre, Ergenekon tertibinin temel dayanağı olan “Ergenekon Şeması” da
mahkeme tarafından tam dört yıl gizlenmiş.
Şimdi Yargıyı hızlandırdılar. İşi bir an önce bitirmek istiyorlar.
Ama yargılama süresince ne avukatlara, ne sanıklara savunma hakkı
tanındı.
Ortada örgüt yok. Örgüt lideri yok. Belge yok.Kanıt yok. Ama yurtsever
insanlarımız 5 – 6 yıldan beri zindanlarda tutuluyor.
Haklarında da onlarca yıla varan hapis cezaları isteniyor.
Üstelik savunmaya verilen cezaya yapılan itiraz savunmasına da ceza
kesiliyor.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay haksız mı?
Elbette haklı. Elbette gerçeklerden söz ediyor.
Bu bir devrim…
Hem de büyük bir devrim…
Hukukta devrim.
Çünkü böyle bir yargılama dünyanın en geri ülkesinde bile görülmez.
Katillerin, kadın satıcılarının, terör örgütü canilerinin tanık olduğu bir
yargılamaya dünyanın hangi ülkesinde rastlayabiliriz?
Ama kendilerinin de sonu geliyor. Bu terör hukunu uygulayanların da
sonu geliyor. Sona doğru adım adım yaklaşıyorlar.
Bu hukuksuzluk, adaletsizlik içerisinde hiçbir iktidar varlığını sürdüremez.
Hukuk terörünün ve teröristlerinin yargılanacağı günler
çok uzak
değildir.
19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda şahlanan halk, günü geldiğinde
hukuk teröristlerinden bu yasa dışı işlerin hesabını da mutlaka soracaktır…
Yorum Gönder