Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, halkın bir kesiminin 29 Ekim ve 10
Kasım'da yaptığı yürüyüşlerin siyaset alanında bir karşılığının olmadığını
söyledi.
Eskişehir Atatürkçü Düşünce Derneği ve Tepebaşı Belediyesi tarafından Zübeyde
Hanım Kültür Merkezi'nde 'Siyaset ve Medya' konulu konferans düzenlendi.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın moderatörlüğünü yaptığı konferansa
Cumhuriyet gazetesi yazarları Mümtaz Soysal, Bekir Coşkun ve Işık Kansu katıldı.
Günümüz medya ve siyaset ilişkisinin konuşulduğu konferansta Cumhuriyet gazetesi
yazarı Coşkun'un ilginç tespitleri, CHP ve Ergenekon davalarında yapılan
eylemlerle ilgili özeleştirileri dikkat çekti.
Geçtiğimiz 29 Ekim ve 10
Kasım törenlerinde düzenlenen alternatif Cumhuriyet yürüyüşlerinin kendileri
adına heyecan ve mutluluk verici olduğunu söyleyen Coşkun, ancak bu durumun
siyasi açıdan bir karşılığının olmadığını kaydetti. Ergenekon davası öncesi
yapılan gösterileri hatırlatan Coşkun, "Silivri'nin önünü görünce daha
çok mutlu olduk. Dedik ki, 'Tamam artık şans döndü.' Ama hayır asla kendi
kendimizi kandırmamalıyız. Şansın döndüğü falan yok. Çünkü o toplumdaki o
umudun, heyecanın ve dirilişin o meydanlara koşuşun siyasette karşılığı
yok." diye konuştu.
"Biz mutlu ve şevk görünmeliyiz.
Asla moralimiz bozulmamalı. Ama taktiği değiştirmemiz lazım." diyen
Coşkun, şöyle devam etti: "Bence onlara karşı mücadelemizi
sürdürebiliriz, ama önce kendimize dönmemiz lazım. Biz kendimize bir bakmalıyız.
Biz kendi suçumuzu ve kabahatimizi görmeden, kendimizi düzeltmeden kaybederiz.
Bunun hiç başka bir yolu yoktur. Kim kendi kendine dönüp hatalarını düzeltmezse
her yerde böyledir bu, kaybeder. Dönün bakın mesela medyamıza, siyasi
partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza."
Meydanlarda
milyonlara ulaşmanın sandığa etkisi olmadıkça başarının gelemeyeceğine değinen
Coşkun, Türkiye'de ciddi bir muhalefet partisi eksikliği yaşandığını dile
getiren Coşkun şunları söyledi: "İstediğiniz gibi meydanlarda başarılı
gözükün ve oraya milyonları toplayın, sandığa gidildiği zaman siyasetteki
karşılığı yani sizin duygularınızı, sizin başarılarınızı temsile edecek bir
siyasi kadro var mı? Şimdi Türkiye'de bir muhalefet partisi var
mı?"
Coşkun'un bu sözleri üzerine salonda bulunan Cumhuriyet
Halk Partisi üyesi dinleyiciler tepki gösterdi. Bir kısmının alkışlarla destek
verdiği konuşmasına Coşkun CHP'yi eleştirerek devam etti: "Ben hep şunu
söylüyorum; CHP'nin mutlaka kendisine gelmesi lazım, toparlanması lazım. Ben
Kemal Bey'e yazı yazdım. 'Çizmeleri giy.' diye. Tabi Kemal Bey olmadı, yarım
yamalak bir şeyler oldu. Ben de ikinci yazımı yazdım 'Çizmenin öbür teki' diye.
Ama öteki falan da olmadı."
Yorum Gönder