Başbakan'ın büyük hatası - Rıza Zelyut

Buradan; Başbakan Erdoğan'ı yönettiği devletin anayasasına uymaya davet ediyorum.
Şaşırmayınız. Sayın Başbakan; kendisini başbakan yapan anayasayı açık açık çiğniyor.
Bundan da hiç çekinmiyor.
Konu, Anayasa'nın değiştirilemez olan 3. maddesiyle ilgili.
Bu maddenin son fıkrası diyor ki: (Türkiye Devleti'nin) Başkenti Ankara'dır.
Peki bugün devlet yöneticilerimize göre başkent Ankara mıdır İstanbul mudur?
Sorunun cevabı, uygulamada görülüyor.
Sayın Erdoğan; açık açık başkent olarak İstanbul'u görüyor. Uluslararası ilişkilerdeki tutumu bunu açık biçimde kanıtlıyor.

ATATÜRK'TEN BİR ANI
Pazar günü, Ankara Kitap Fuarı'nda yeni çıkan romanım Esirciler Hanı'nı imzalarken emekli büyükelçi Bilal N. Şimşir ile aynı standda bulunma onuruna eriştim. Derya gibi bilgili, bir o  kadar devlet tecrübesi olan bir diplomat. Rusya Devlet Başkanı Putin'in Türkiye'ye yapacağı ziyareti konuşuyorduk. Sayın Şimşir dedi ki: 'İnşallah, Sayın Başbakanımız Putin'i Ankara'da karşılar. Çünkü; bütün dünyada büyük devlet geleneği böyledir.'
Sonra  Atatürk'ten bir anıyı nakletti: '1930'larda Atatürk İstanbul'da iken yeni Fransız Büyükelçisi bu şehre gelir ve güven mektubunu burada kendisine sunmak ister. Kemal Paşa; 'Türkiye'nin başkenti Ankara'dır.' cevabını gönderir. Sonra bir yurt gezisine çıkar; Fransa elçisini aylarca beklettikten sonra Ankara'da kabul eder.'
Buradan da bir sonuç çıkarttı Sayın Şimşir: 'Bizim Başbakan da Sayın Putin'i Ankara'da muhatap almalı. Görüşmeler bittikten sonra gerekirse İstanbul'a giderler; gezebilirler.'

NE VARMIŞ DENİLEMEZ
'Canım, seninki de söz mü; İstanbul daha büyük, daha gelişmiş. Yabancı devlet adamlarını orada kabul etmek Türkiye'ye prestij kazandırır.' diyenler bile çıkabilir.
Ama siz Bay Putin için Ankara'yı, yani devletin başkentini devredışı bırakırsanız, o sizi ciddi devlet olarak görmez. Üstüne üstlük sizin devlet adamlığınızdan şüpheye düşer...
Büyük devletlerin yöneticileri; yabancı bir devlet temsilcisi ile görüşme yaparken bunun ilk ayağı olan resmi görüşmeleri kendi başkentinde yaparlar. Sonrası için bir sınır konulamaz.
Başbakan Erdoğan sanki resmi görüşme yapmıyormuş havasıyla bütün devlet başkanlarını İstanbul'da ağırlıyor. Kendisine,  birisi; özellikle de Dışişleri'nin deneyimli diplomatları bu yanlışı göstermelidir.
Eğer bu önemli uyarıyı Dışişleri Bakanı'ndan bekleyen var ise boşuna heveslenmesin. Sayın Davutoğlu'nun bu en basit devletlerarası ilişki protokolünü dahi bildiğini sanmıyorum. Kendileri derin stratejik ilişkiler peşinde çok derin yerlerde yüzmekle meşguller. Bu yüzden, yönetiminde bulunduğu devletin; dış ilişkilerde ayaklar altına alındığını görecek durumda değildirler.

SAYIN ULAŞTIRMA BAKANI
Buradan bir çağrım da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a...
Telefonumu işgal eden reklamcılardan bıktım.
Örneğin bir yüzsüz var. 'Toroslar Danışmanlık' adıyla ikide bir mesaj yolluyor. Aradım; beni listenizden çıkartın; dedim. Telefondaki kız, 'Olur!' dedi ama bu yüzsüzler ille de bana kredi kartı borcum karşılığında para vermek istiyorlar. Belli ki kazıklayacak borçlu arıyorlar.
Başka birisi; bir televizyon platformu... Başka birisi bir AVM...
Sayın Bakan; sizden; insanları bu yüzsüzlerin mesaj zulmünden kurtaracak bir yasa önerisi bekliyoruz.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget