Kayseri olayındaki kilit isim: İfademin yarısı yok

Hacı Ali Hamurcu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde görevliydi. Üst düzey bazı yetkililere rüşveti alıp götürdüğünü ve bunları da deftere yazmakla kalmayıp Emniyet’te açıkladığını öne sürüyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rüşvet defterini açıklayınca aleyhine dava bombardımanı başladı.

Gündemden hiç düşmeyen ama hiç konuşmayan Hacı Ali Hamurcu ilk kez SÖZCÜ’ye konuştu. Her şeye müfettiş gönderen İçişleri Bakanlığı, ilginçtir, konu yıllardır gündeme getirilmesine rağmen, Kayseri’ye bir mülkiye müfettişi göndermeye gerek bile duymadı. Sadece adli işlem yapıldı.

Nerede benim ifademdeki o bölümler?
Hacı Ali Hamurcu, dün telefonda “Beni yaktılar. Kullanıp kullanıp çöpe attılar. Ben sadece emirleri yerine getirdim. Yani ‘yap’ dediler yaptım” diyordu. Bu kişinin iddiaları üzerine C.Savcıları tarafından yaklaşık 10 ay araştırma yapıldı. C.Savcılığı bazı belediye görevlileriyle ilgili takipsizlik kararı verdi. Hacı Ali Hamurcu, “Benim iddialarımın yalan-yanlış olduğu için değil, zaman aşımından dolayı takipsizlik verildi” iddiasında.

Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verdiği ve kameraya da alınan ifadesi için önemli bir iddiada bulunuyor:

“Benim ifade kaydımın yaklaşık 1 saat 20 dakikalık bölümünün çıkarılarak eksik bir biçimde mahkemeye gönderildiğini iddia ediyorum. Çünkü, benim Emniyet’te yaptığım açıklamaların en can alıcı bölümleri mahkemeye gönderilen ses kayıtları arasında yer almıyor. Onların ne olduğunu ben biliyorum. Dolayısıyla, ifademe bir müdahale olduğu açık. Bunun ortaya çıkarılması gerekiyor.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden davada Kayseri Metropol ilçelerinden AKP’li İncesu Belediye Başkanı Zekeriya Karayol, Kayseri Büyükşehir Belediyesi İmar Şube Müdürü Hilal Aybak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi UKOME Şube Müdürü Süleyman Temaltaş’ın ‘rüşvet almak, icbaren irtikaptan suçlandıkları davanın 4. duruşmasında, benim 17 Temmuz.2007 tarihinde Kayseri Emniyet Müdürlüğündeki alınan ifademe ait ses ve görüntü kayıtlarında silinme, tahrifat olup olmadığı konusundaki bilirkişi raporu istendi. Duruşmamız 5 Mart 2013 tarihine bırakıldı.”

Gelelim şu sucuk parası işine
Kayseri’nin gündeminde, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin dağıttığı 3,5 ton şahin marka sucuk var. 77 bin lira tuttuğu belirtilen sucuk için başkan 20 bin lira ödemiş. Kalan 57 bin lirayı da Kılıçdaroğlu’ndan kazandığı paradan vereceğini belirtmiş.

Başında belirtelim, Başkan Özhaseki hakkında gündeme getirilen rüşvet, alma, verme gibi iddialarla ilgili 137 konuda C.Savcılığı takipsizlik kararı vermişti. Özhaseki hakkında devam eden bir dava yok ama belediye çalışanları için aynı şeyi söyleyemeyiz.

Başkan ve belediye çalışanları Kılıçdaroğlu’na 40 dava açtılar. Tam 620 bin lira artı faizini istiyorlardı. Bu davalardan 458 bin liralık bölümü Kılıçdaroğlu’nun lehine, 52 bin lirası aleyhine sonuçlandı. 110 bin liralık dava ise devam ediyor. Kaybedenler arasında Büyükşehir Belediyesi üst düzey görevlileri Seyit Ahmet Okur, Mustafa Yalçın, Mehmet Tarınç, Ahmet Acer, Hayri Naziksoy, Hüseyin Beyhan, İncesu’nun AKP’li Belediye Başkanı Zekeriya Karayol da bulunuyor.


Kılıçdaroğlu’nun avukatı, bir davayı kaybedince Yargıtay aşaması beklenmeden yani “tehiri icra” yapmadan parayı, faiziyle icraya yatırdı. Özhaseki bu parayı çekti. Kılıçdaroğlu, aleyhine sonuçlanan iki davanın parasını ise Yargıtay kararı sonucuna kadar “tehiri icralı” olarak yatırdı. Yargıtay, yerel mahkeme kararını onaylamazsa zaten paranın çekilmesi mümkün olmayacak. Sucuk şirketi, “kalan taksitleri ödeyin” derse, “dava kesinleşene kadar bekle” denilecektir.

Onanmazsa, sucukçuya 77 bin lira
Yargıtay, Kılıçdoaroğlu’nun mahkum edildiği 20 bin liralık tazminat davasını onamazsa, Özhaseki, ilk taksit olarak ödediği 20 bin liralık sucuk parasını Kılıçdaroğlu’na iade edecek. Bir de geride sucuk firmasına ödenecek 57 bin lira daha var. Özhaseki, bu iki davayı da Yargıtay’da kazanamazsa tam 77 bin liralık sucuğu cebinden ödemiş olacak. Artık ondan sonraki hesap işine, alacak-verecek işine ben karışmam…Ancak, Özhaseki hukukçu olduğuna göre davayı kazanacağından emin olmadan sucuk işine girmeyeceğini sanıyorum.

Yani tazminat parası, Yargıtay onamadan Özhaseki’nin sayılmaz. Açıkçası Özhaseki sucuk dağıtmaya çok erken başladı. Kılıçdaroğlu’nun Kayseri Barosuna kayıtlı avukatı Halil İbrahim Yolcu da şunları söylüyor:

“Büyükşehir Belediye Başkanı Özhaseki, 77 bin liralık sucuk dağıttığını belirtti ve bunun ilk taksidi olan 20 bin lirayı ödediğini, kalanı da kazanacağı diğer tazminat parasından vereceğini söyledi. Kararın Yargıtay’da lehine sonuçlanacağının garantisi mi var? Garantisi varsa bunu da kamuoyuyla paylaşsın.”

Yargılama devam ederken yapılanlar sizce doğru mu?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget