O asla “bıçak” olamaz, olsa-olsa “masat” olur. Başka bıçakları bilemeye yarar, kullanılacak malzemeler sınıfında yer alır, fırsatını bulanlar onu kendi emelleri için kullanırlar, ama o bunun farkında bile olmaz.
Böyle bir siyaset adamı, bir gün “böyle” bir gün “şöyle” konuşur.
O gün kulağına ne fısıldanmış ise onu söyler. Bilgisi olmadığı için aynı konuda farklı söylemlerin ağzından çıktığının farkına varmaz, bu yüzden fikrî takibi de yoktur.
Siyaset adamı kin tutmaz. Tekrar çalacağı kapıyı kapatıp gitmez, aralık bırakır. Kendisine emanet edilen devlet gücünü, bir intikam aracı olarak kullanmaz. Önüne bakar ama uzağı çok iyi görür. En önemlisi, seçimle geldiği gibi seçimle gideceğini ve bir gün mutlaka hesap vereceğini bilir. Akıllı bir siyasetçi, mezarlıkların kendilerini vazgeçilmez sanan zavallılarla dolu olduğunu iyi bilmelidir.
Televizyonlarda, gazetelerde söylenmiş ve kayda geçmiş şu sözlere beraberce bakalım;
*Diyarbakır Büyük Ortadoğu Projesinde (BOP) yıldız olacak, merkez olacak bir şehirdir. (RTE)
*BOP’ta Türkiye’nin üstlendiği bir görevi var. Ben BOP’ un eşbaşkanıyım. (RTE)
*Habur bir milattır. Artık analar ağlamasın. (RTE)
*Bunlar Zerdüşt. İblisin yolunda yürüyenler. (RTE)
*Silahlı efendileriniz ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidemezsiniz, tuvalete. (RTE)
*Vampirler. Nekrofiller, ölü seviciler. (RTE)
*Dininin, kininin davacısı bir gençlik istiyorum. (RTE)
*Nato’dan Patriot talebimiz olmadı. (RTE)
*Türkiye’nin toprakları aynı zamanda NATO toprağıdır. (RTE)
*Herkesin yaşam tarzına saygılıyız, kimseye karışmayız. (RTE)
*Kürtaj cinayettir. Sezaryenle olmaz. En az üç tane olsun. (RTE)
*Eskiden emirle köşe yazısı yazıyorlardı, bunları tasmalarından kurtardık. (RTE)
-Erdoğan İmralı’ya konulsun demiyoruz, Öcalan İmralı’dan çıksın diyoruz. (S.Demirtaş)
-Onlar terörist değil, Büyük Kürdistan’ın kurucuları gerillalardır. (S. Demirtaş)
-Öcalan’ın heykelini her yere dikeceğiz. (S. Demirtaş)
-Kürt Halkı kendi savunma güçlerini, özerk yönetimlerini kuracaktır. (S. Demirtaş)
-Azdan az, çoktan çok gider. TC ayağını denk alsın. (S. Demirtaş)
-Bu 100 yıllık bir davadır. Bizi kimse teslim alamaz. (S. Demirtaş)
-Yeni Anayasada ya Kürt kimliği “Kurucu” olarak yer alacak, ya da “Türklük” çıkarılacaktır. (BDP)
-Türkiye PKK’yı ve onun temsilcilerini tanımak zorunda kalacak. Bizler bunun için çalışacağız. (C.Çandar-Y.Kemal-H.Cemal)
(5-6 Aralık AB-Türkiye-Kürtler Konferansı.)
-“Dağdan inen, boşuna ölmedik” diyebilmeli. (G.Ensarioğlu AKP MV)
Bu söylemleri ve daha fazlasını, konularında uzman olan Doktor arkadaşlarıma verdim ve “nasıl kişilikler bunlar” diye sordum? Verdikleri yanıtlar beni çok korkuttu.
Ülkemin en önemli sorunu olan PKK-Terör Sorununun bu kafalar ile çözülemeyeceğine olan inancım pekişti.
Bu kafalar Türkiye’nin başına örülen çorabı kafamıza geçirme görevini de, henüz “gaz çıkarmak” ile “ağızdan söz çıkarmak” arasındaki farkın bilincinde olmayan sözde aydınlara verdiler.
Cengiz Çandar’dan-Nagehan Alçı’ya, Nazlı Ilıcaktan-Eyüp Can’a kadar ve sonradan zenginleşen hırsız bademler hemen tüm televizyon ve gazetelerde,
Türk Milletini zehirlemeye çalışmaktalar.
54 Bin canımızı, geleceğimizi çalan Narko-Terör örgütünü allayıp pullayıp, “Özgürlük Savaşçıları” diye yutturmaya çalışıyorlar.
Türk Milletinin bu günlerde çok dikkatli olması, olayları iyi takip etmesi gerekmektedir.
Asla unutmamamız gereken değerlerimiz şunlardır;
-Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bir bütündür.
-Türkiye Cumhuriyeti, Demokratik-Lâik-Sosyal Hukuk Devletidir.
-Bayrağımız Ay Yıldızlı al bayrak, resmi dilimiz Türkçe, Milli Marşımız İstiklal Marşıdır.
Bu temel değerlerimizde birleşmeyip ayrılık çıkaran, bedeli hiçbir şekilde ödenemeyecek olan vatan evlatlarının yitip gitmesine neden olan, ülkeyi
400 Milyar Dolarlık ekonomik bir kayba sokup çocuklarımızın geleceğini çalan bu çıyanları, “Özgürlük Savaşçıları” diye bize kakalamaya çalışan
bu Kürtçü-Bölücüleri iyi tanımalıyız.
Ayrıca, bu vatanın her türlü nimetlerinden yararlanıp çok zengin olan Kürt kökenli iş adamlarımızın, ülkenin en büyük spor kulüplerinin ve sivil toplum örgütlerinin Kürt kökenli başkanlarının, bürokrasinin en tepe noktalarına yerleşmiş bulunan Kürt kökenli vatandaşlarımızın tavırlarını da iyi izlemeliyiz, onları iyi tanımalıyız.
Son olarak da, bizzat ABD Dışişleri Bakanı tarafından “BOP gerçekleştiğinde
22 ülkenin sınırları değişecek” denen ve ülkemizin Güneydoğusunun bizden koparıldığını gösteren haritaların ABD’li subayların duvarlarında asılı durduğu, Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanı Türkiyeli Başbakan Erdoğan’ı iyi izlemeliyiz, onu ve ekibini iyi tanımalıyız. Hesap günü yakındır.
Sağlık ve başarı dileklerimle
10 Ocak 2012
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
Yorum Gönder