Öğrencilere karne Bakan’a tasdikname - Abbas Güçlü

Eğitime Bakan dayanmıyor.  Nabi Avcı, Ak Parti iktidarının 5’inci Bakanı oldu. Hayırlı, uğurlu olsun. Dileğimiz kalıcı olması.
Çünkü artık ne MEB’in ne de öğrenci ve velilerin, yeni bir bakanı daha kaldıracak tahammülü kalmadı...
Yeni Bakan eğitime yabancı değil ama vakıf olduğunu söylemek de abartılı olur. Ama umarız iyi bir kadro kurar. Yoksa birkaç ay sonra kendisi için de gün sayılmaya başlar!..

Dinçer niye gitti?
Eski Bakan Ömer Dinçer’in gideceği ta en başından belliydi.
Çünkü yüzü gülmeyen bir siyasetçinin, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda uzun süreli oturması, çok zordu. Üstüne üstlük bir de öğretmenleri fazlasıyla rencide edince akan sular durdu.
Hiçbir başbakan partisine oy kaybettiren Bakan istemez.
Ve Bakan Dinçer, Ak Parti’ye oy kaybettirmeye başlamıştı.
Gidişi de bu yüzden oldu.
Aslında o çok iyi bir insandı. Ama hep yanlış anlaşıldı...

Başbakan’a yakın!
Yeni Bakan Nabi Avcı, bir süredir Milli Eğitim Komisyonu Başkanlığı yapıyor. Başbakan Erdoğan’a da çok yakın bir isim.
Yola, Dinçer’in bıraktığı yerden aynen devam eder mi?
Hiç sanmıyoruz.
Umarız çetrefilli konuları daha da çetrefilli hale getirmez.
Samimi ve gayretli olursa, gerisi kendiliğinden gelecektir.
Kendisine, tıpkı daha önceki bakanlara olduğu gibi, canı gönülden başarılar diliyoruz...

Bedel mi ödedi yoksa?..
Dinçer, Ak Parti adına hiçbir bakanın cesaret edemediği konulara el attı ve hayata geçirdi. Ama ödül beklerken tasdikname aldı?
Ancak bu durum, Dinçer gitti kurtulduk diye neredeyse zil takıp oynayanları, hiç sevindirmesin. Hüseyin Çelik örneği ortada. Yarın o da çok daha önemli bir göreve gelirse hiç şaşırmayın!..
Peki Dinçer kısa süren bakanlığı döneminde neler yaptı?
-  Serbest kıyafet uygulamasını başlattı
-  Türbana vize verdi
-  Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Hz. Muhammed’in Hayatı’nı seçmeli hatta kimilerine göre zorunlu seçmeli ders haline getirdi.
-  Andımızı kaldırdı.
-  4+4+4’ü hayata geçirdi
-  Tek atama dönemi getirdi.
-  Mazeret atamalarını kaldırdı.
Peki, hükümetin hoşuna gidecek bunca çalışmaya rağmen Dinçer neden bakanlıktan alındı?
Bu konuda rivayet çok. Hatta yaptıklarından çok yapmadıkları için görevden alındı diyenler de var.
Örneğin Tablet Devrimi’ni hayata geçiremedi. Örneğin Başbakan Erdoğan’ın 2013’te kapanacaklar dediği dershaneler konusunda yeterince proje üretemedi! Örneğin, yeterince derslik üretemedi, örneğin aleyhte esen rüzgarı tersine çeviremedi...

Herkesi karşısına aldı!
Dinçer, iletişim konusunda, her ne kadar kendisi kabul etmese de, hemen herkesle sorun yaşadı.
Öğretmenleri, yöneticileri, velileri, sendikaları, çok rahat yanına alabilecekken, karşısına aldı.
-  4+4+4’e hazırlıksız başladı. Oyun çocuklarını okula başlattı. 60, 66, 72 yaş konusunda kararsız kaldı.
-  İkili, hatta üçlü eğitime geçildi. Çocuklar, sabah ezanı ile derse başlayıp yatsıya kadar süren bir eğitim sürecinin içerisine girdi. İki-üç sınıfın bir arada eğitim yaptığı birleştirilmiş sınıflarda sınıf mevcudu 100’ü aştı.
-  İyi niyetli yapıcı eleştiri ve uyarılara bile kulaklarını tıkadı.
- 10 yıllık AK Parti kadrolarını yok sayıp uzman olmayan kadrolarla yola devam etmeye çalıştı.
-  Öğretmen ve idarecilere yeterince sahip çıkmadı. Tam aksine, kamuoyu önünde sık sık onları azarladı.
-  Parçalanmış öğretmen aileleri konusunda duyarsız kalıyormuş izlenimi verdi.

Cumhuriyet tasfiye edildi!
Eleştiriler elbette bu kadarla sınırlı değil. Özellikle de muhalefet açısından. İşte onlardan bazıları:
-  Eğitim, Cumhuriyeti tasfiye aracı haline getirildi.
-  4+4+4, Tevhidi Tedrisat’a yani Öğretim Birliği’ne vurulan bir darbedir.
-  Parçalı eğitim sistemi, şimdiden öğrencileri sistem dışına itti.
-  Din içerikli seçmeli dersler zorunlu hale getirildi.
-  Öğretmen itibarsızlaştırıldı.
-  Öğretmenler esnek, kuralsız ve iş güvencesiz çalışmaya zorlandı
-  MEB’in 2013 bütçesi iflas etti.
-  MEB adeta Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir birim haline getirildi.
Beklentiler?..
Kral öldü yaşasın yeni kral diye, dün, Dinçer’in çevresinde pervane olup ona gaz verenler şimdi de Avcı için aynı yarışın içine girecekler. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Anlayıp, dinlemeden eleştiri bombardımanına tutanlar da aynı salvo ateşine devam edeceklerdir.
Bütün bunların üstesinden gelmek ise Bakan Avcı’ya düşüyor. Ne de olsa iletişim profesörü...

Peki acil beklentiler neler?
-  Her şeyden önce güler yüz
-  Şubatta atama
-  Öğretmene sahip çıkma
-  Alan değiştirenlere dönüş hakkı
Özetin özeti: Bir ay sabırla bekleyeceğiz Nabi Hocam! Hele bir an önce kadro ve tarzınızı görelim...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget