Döviz Kurunun Ekonomik Etkileri - Öztin Akgüç

Ekonomik hedefler, beklentiler arasında genellikle döviz kuru tahminleri de yer alır. Ekonomik gelişmeler zaman zaman kur dalgalanmasına bağlı olarak açıklanmaya çalışılır; nedenler arasında döviz kuruna sık sık yollama yapılır.
Kurun, enflasyon, dış ticaret, firmaların finansal performansı üzerine etkilerini özetlemeye, yinelemeye çalışayım.
Yabancı paraların ulusal paraya karşı değer yitirmesi; başka bir deyişle ulusal paranın değer kazanması enflasyon üzerinde olumlu etki yapar. İthal edilen tüketim malları, ara malları göreceli olarak ucuzlar, ithal girdisi kullanan firmaların maliyetlerini olumlu yönde etkiler. Enflasyonu kontrol altında tutmak isteyen, enflasyon hedeflemesi yapan ülkeler, döviz kurunda aşırı yükselmeleri önlemek gereğini duyarlar. Fiyat istikrarı amacı, beraberinde kur dalgalanmalarını sınırlı düzeyde tutmak, enflasyon hedefi ile uyumlu tutarlı kur politikası izlemek gereğini getirir.
2012 yılının son üç ayında fiyat artış hızının yavaşlamasında, 2011 yılının son çeyreğinde aylık fiyat artışının yüksek düzeyde oluşunun yarattığı baz etkisi yanı sıra TL’nin özellikle yılın son aylarında yabancı paralara karşı değer kazanması da etkili olmuştur. TCMB’nin yıl sonu alış kurları baz alındığında TL, ABD Doları’na (USD) karşı 2011 yılı sonuna göre yüzde 6.2 oranında (EURO) Avro’ya karşı da 3.9 düzeyinde değer kazanmıştır. Yine TL’nin döviz sepetine (yüzde 50 USD-yüzde 50 Avro) karşı değer kazanması, yıl sonu kurlarına göre yüzde 5’in hafifçe altındadır.
Genelde ihracatçılar, yurtdışında yerleşik olanlara hizmet satanlar, düşük döviz kurundan TL’nin değerli oluşundan yakınırlar. Kurun dış pazarlarda talebi sınırladığını, ihracat artışını frenlediğini savunurlar. Bu bağlamda genelleme yapılamaz. Yorum yapabilmek için talep ve arz esnekliklerine, üretim yapısına bakmak gerekir.
İhracatçıların dış pazarlarda fiyat indirimi yoluyla ihracat gelirlerini artırmaları, talebin fiyat esnekliğine bağlıdır. Esneklik 1’den yüksekse, fiyat indirimi sonucu satışlar fiyat indirim hızından daha hızlı artıyorsa toplam döviz gelirleri artar. Dış talep esnek değilse, fiyat indirimi yoluyla ihracatçının satış hasılatı kur etkisiyle belki TL olarak artar, ama ülkenin döviz geliri artmaz. Ayrıca dış pazarlarda talep fiyat yoluyla uyarılsa dahi, ülkede talebi karşılayacak üretim, arz esnekliği yoksa, kurun yükselmesi yine de istenen sonucu doğurmaz.
İhracat yapan sanayi dalları büyük ölçüde montaj sanayisi, üretim dış girdi ithaline bağlı ise kur değişiminin bu tür sanayi dalları üzerinde etkisi sınırlıdır. Yüksek döviz kuru bir yandan ihracat gelirlerinin TL karşılığını artırırken öte yandan üretim maliyetini de artırır. Kur yükselmesi sonucu ihracatçı firmalar, girdi temininde iç üretime, iç pazara yönelirlerse, iç üretim, ithal girdi ikamesi olursa, ithalat üzerinde azaltıcı bir etki doğurur.
Döviz kurunun firmaların gelirleri üzerinde etkisi incelenirken bilanço yapılarını, finansman kaynaklarını da dikkate almak gerekir. Türkiye’de büyük firmaların önemli bir bölümü, bankaların hemen tümü dövizde açık pozisyonda çalışmaktadırlar. Açıkçası döviz yükümlülükleri döviz varlıklarından çok daha fazladır. Böyle bir yapıda açık pozisyonda olanlar, TL’nin değer kazanmasından kazançlı çıkarken, yabancı paranın değer kazanması halinde bir yandan borçlarının TL tutarı artarken, gelir tablosunda da kambiyo zararlarına neden olur. İhracatçı olsalar bile, yabancı parayla borçlu olanlar, denge sağlamamışlarsa, riskten kaçınma önlemleri almamışlarsa, kur yükselmesinden zarara uğramakta, TL’nin değer kazanması ise kur farkı gelirlerini, kambiyo kârlarını artırmaktadır.
2012 yılında ekonominin büyüme hızının belirgin biçimde yavaşlamasına karşın bilançolarda kâr artışları görülürse, bunun nedenini faaliyet etkinliğinden çok kur değişmesi, TL’nin yıl sonu itibarıyla değer kazanmasıyla açıklamak gerekir.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget