Uğur Mumcu’nun İzinde Rabıta’nın Peşinde - Ali Sirmen

Uğur Mumcu topluma ve içinde yaşadığınız döneme bütün yönleriyle ışık tutmuş olan değerli bir araştırmacıdır.
Toplumdaki aksaklıkları, ahlaksızlıkları, yolsuzlukları, hırsızlıkları, kaşkarikoları, baskıları, işkenceleri, hukuksuzlukları, din kisvesi altındaki kandırmacaları, bıkmadan usanmadan, yılmadan hayatı pahasına ortaya seren Uğur’un, kanımca çalışmalarını tamamlayan öğe de yalnızca bunlarla yetinmeyip, alçakların yanında yiğitleri, korkakların yanında kahramanları, bencillerin yanında fedakârları da yansıtmış olmasıdır.Uğur Mumcu’nun eserlerini bir bütün olarak okuyalım ki, toplumun karanlık yönü kadar aydınlık yönü de olduğunu görelim.
Çünkü eğer aydınlık yönü göremez isek aydınlıkların galip çıkacağı yarınları hazırlamak üzere mücadele edecek azmi bulamayız.
Uğur bütün bunları fazlasıyla yapmış, yurtsever ve aydın bir yazardır.
Belirli bir sürede, belirli bir ülkede yaşayan insanlar, bu tür aydınları sayesinde içinde yaşadıkları toplumu bütün yönleriyle kavramak imkânını bulmuşlardır.
Bunu yaparken de kâh yazılanları düşünerek, irdeleyerek, kâh gülümsemeyle değerlendirerek okumuşlardır.

***

Halen sürmekte olan Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri çerçevesinde bulunduğumuz Bornova’da yaptığı konuşmada, Cumhuriyet yazarı dostum Orhan Bursalı, Uğur Mumcu’nun yazılarından, özellikle de “Tarikat Siyaset Ticaret” kitabında yer alan çalışmalarından parçalar okudu.
Tüylerim diken diken oldu. 1980’lerde kaleme alınmış bu satırlar, o günleri değil, bütünüyle bugünleri anlatmaktaydı.
Bursalı’nın yaptığını siz de yapın. Uğur’un kitaplarını alın, yazıları okuyun! Bazı tümceler sanki bugün yazılmış duygusuna kapılacaksınız.
Uğur’un aramızdan ayrılmasının yirminci yılına rastlayan bu seneki Adalet ve Demokrasi Haftası’nda bununla da yetinmeyin derim.Güldal Mumcu’nun “İçimden Geçen Zaman” adlı yapıtını mutlaka okuyun! Yıllar boyu etkili ve yetkililerin, onun yaşamına mal olan cinayetin gerçek faillerini bulmamak için neler yaptıklarını tüyleriniz diken diken olarak izleyeceksiniz.
Yine bu yıl, Adalet ve Demokrasi Haftası sırasında UMAG Yayınları tarafından yayımlanan, Işık Kansu’nun “Rabıta’nın Zabıtası” adlı yapıtı, Uğur Mumcu’nun 1980’lerde ortaya çıkardığı Rabıta olayında rol alanların bugün nerelerde olduğunu çok açık ortaya koyuyor ve AKP iktidarının izini 30 yıl önce çözmüş olan Uğur Mumcu’nun çalışmasını günümüze kadar getirerek, o günün aktörlerinin bugünün iktidarının hangi önemli rollerinde olduğunu göstererek güncelleştiriyor.
***

Mayasında haberciliği, kişiliğinde ailesinden tevarüs ettiği yazarlık yeteneğini taşıyan Işık, “Rabıta’nın Zabıtası”nda Uğur’un ölümünün üzerinden 20, “Rabıta” kitabının yayımlanmasının üstünden 25 yıl geçtikten sonra, orada işlenen ilişkilerin şimdi hangi girift doku içinde olduğunu gözler önüne seriyor.
Kitabı okurken Uğur Mumcu’nun başka bir yönünü, öğretmen yönünü düşündüm ve kendi kendime mırıldandım:
- İşte ustasına layık yeni bir usta.“Rabıta’nın Zabıtası”nda 4+4+4 eğitim sisteminin bütün yapıtaşlarının nasıl Rabıta Örgütü tarafından sabırla hazırlandığını görüyor, olaylara güncel bilgilerin ve verilerin ışığında bambaşka ve daha aydınlatıcı bir açıdan bakma olanağını buluyorsunuz.“Rabıta’nın Zabıtası” Rabıta’nın güncel halini ortaya serdiği gibi usta ve çırak ilişkisi içinde olmuş olan iki rabıtalı araştırmacı usta yazarın gönül ve fikir rabıtasını da ortaya seriyor.
Eline sağlık Işık Kansu!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget