“İslamiyet’le uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığı halde, cemaat adını kullanan bir canavar ülkemizin kalbine, beynine çöreklenmiş, en yetişmiş insanlarımızı bile ezerek un haline getiriyor, bütün kadroları ele geçiriyor. Önemli mevkilerde görev yapanlar, işadamları, kanaat önderleri herkes dinleniyor, izleniyor, kasetleniyor. Bunları yaparken de vatandaşın vergilerini harcıyorlar…”
Amerikalı uzmanların teknik destek verdikleri başka bir “CD Üretim Merkezi”nin daha Ankara’da kurulduğu ise bilinen bir gerçektir.
Öncelikli görevleri Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak olan Cumhuriyet Savcıları bir yıldır ne Sayın İlhami Yangın’ı çağırıp dinlediler, ne de yıllardır sahte CD üretip suçsuz insanları hapse attıran bu “çıyan yuvasını” arayıp, buldular. Cumhuriyetin Savcıları “Anayasal Görevlerini” yapmaları engellendi mi?
Cevaplanması gereken sorular şunlardır;
*Sahte deliller üretip, Türkiye’nin direnç noktalarını dinamitleyen bu
“CD Yezitleri” kimledir, hedefleri nedir?
*Türkiye’nin kalbi olan Ankara’da bu iki merkez, AKP Hükümetinin izni olmadan kurulabilir mi?
*Bu işlerden, MİT-Emniyet Genel Müdürlüğü-Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanlığının haberleri var mı? Yoksa bu kuruluşlara gerek var mı?
Varsa, bir Hukuk Devletinde bu kuruluşların görev yapmasını kim engeller?
*Savcı Yaren’in dediği gibi, Ankara’daki “Hırsızlar İmparatoru”ndan başka bir de “Sahte CD İmparatoru” mu var?
Bu sorular Türk Milleti önünde açık-net bir şekilde yanıtlanmadığı sürece, Türkiye’de ne Anayasa üstünlüğü, ne demokrasi, ne Lâiklik, ne de Hukuk Devleti olduğunu kimse iddia edemez.
Anayasamızın 174’üncü maddesine ve 677 Sayılı Yasaya göre yasaklanmış bir cemaatin ve işbirlikçilerinin, şeytanla işbirliği yapmış bir kısım elemanları, Ankara’nın göbeğinde bir araya gelecekler. Biri Gölbaşı’nda olmak üzere iki merkez oluşturacaklar. Onlarca adam-araç- teknolojik alet girip çıkacak.
Bu sepetler başkasının evlerine girecekler, kayıt yapacaklar, sahte deliler üretecekler sonra bu delillere göre dava açılmasını sağlayacak adlî organizasyonu yapacaklar ve tüm bunlardan Hükümetin-Adalet Bakanlığının-İçişleri Bakanlığının haberi olmayacak! Buna kim inanır? Kadir inanır mı sizce?
“Vatana İhanet” kapsamındaki bu suçları organize edenler-burada çalışanlar-bu ahlâksızlığa göz yumanlar-teşvik edenler-yardım edenler makamları ne olursa olsun, dünyanın hangi ülkesinde saklanırlarsa saklansınlar Türk Milletine-Türk Tarihine-Türk Yargısına hesap vereceklerdir.
Amaçları “Anadolu İslâm Devleti” kurmak olan bu sapkınlar asla Müslüman olamazlar. “Dinler Arası Diyalog” aldatmacasıyla, Hz Peygamberimizin adını ezandan ve kelime-i şahadetten çıkaran bu hainler, Muaviye’nin günümüzdeki dölleridirler. Bu teknolojik CD Yezitleri, dünya durdukça Türk Milleti tarafından lanetle anılacaklardır.
Sağlık ve başarı dileklerimle
25 Ocak 2013
RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
Yorum Gönder