Siyasetçiler için en büyük talihsizlik, kanunsuz bir güce tabi duruma
düşmektir.
Öyle bir durumda ülkeyi seçilmiş iktidar yönetiyor
diyemezsiniz. Mesela...
İmralı sürecini başlatan ada ziyaretinin, BDP ve
DTK eşbaşkanları tarafından tekrarlanacağı sanılıyordu.
Bakanlıktan izin
çıkmadı henüz.
Oysa “Terör sorununu çözmenin eşiğine geldik” umuduna
kapılmıştık.
Paris’teki üç infaz, Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik
bombardıman, esen bahar havasını kara kışa çevirdi.
Kandil’in
iddiası
Eğer dışarıdan gelen tahrikler, terörü bitireceğinden ümitli
olduğumuz müzakereleri böyle durduracaksa İmralı sürecini yönettiğimizi nasıl
iddia edebiliriz?
Sürecin kesinti yaşadığı günler arasında şehit olanları
nasıl açıklayabiliriz?
Açıklayamayız ve büyük umutlar bağlanan İmralı
süreci, başlamadan bitmiş duruma düşebilir.
Çünkü çözümün motoru doğal
olarak iktidarken o özgüven duygusu yansıtmıyor; cesur hareket etmiyor. Yaptığı
öteki partilere kaba bir “gel gel” çağrısıdır.
Muhalefet partileri,
iktidara vaat ettikleri desteği, neyin karşılığı olduğunu sormadan, öğrenmeden
nasıl verecek?
Dün PKK’nın Kandil’deki başı Karayılan önemli
açıklamalarda bulundu.
İddiasına göre devlet Kandil’e ulaşmaya çalışmış
fakat yeşil ışık alamamıştır.
Çünkü Kandil’in devletle yapılan müzakereye
katılma talebi yoktur. İstedikleri müzakereleri Abdullah Öcalan’ın
yürütmesidir.
Karayılan son açıklamasında bunu açıkça
istiyor:
“Stratejik kararlar ve değişim sürecinin uygulanması için
Öcalan’ın bizlerle tartışabilme olanağının sağlanması lâzım. Öcalan bizlerle
direkt diyaloğa geçebilmelidir.”
Silâhlı teröristler dağlarda gezip yol
keserken asker, polis öldürürken devletin güvenlik güçlerinin süreç başladı diye
onları seyretmesi beklenemez.
Bölücü örgütün yöneticileri PKK hedef
olmaya devam ediyor diye devleti, iktidarı suçlayamaz.
Taraflar, çatışan
kanatların eylemleri yüzünden birbirlerini suçlamamayı öğrenmek
zorundadır.
Kurtulmanın şartı
Aksi halde müzakere masası
sonsuza kadar kurulamaz. Kurulsa bile bir yere varamaz.
Örgüt içinde,
terörü kendine yaşam biçimi seçmiş insanlar var. Onların yanında PKK’yı Türkiye
ile ilişkilerinde şantaj silâhı olarak kullanan ülkeleri de unutmamak
gerek.
Bunların hiçbiri Türkiye’nin terör ipoteğinden kurtulmasını
istemez.
Terör Türkiye’yi rehin almış durumdadır. Kurtulmanın şartı
İmralı Süreci’ne kasteden komplolara düşmeden yola devam etmektir.
Aksi
halde her barış adımı sabote edilecek, Türkiye’yi düşmanlar uzaktan yönetmeyi
sürdürecektir.
Yorum Gönder