Fenerbahçeli dikkat - Rıza Zelyut

Fenerbahçe'ye karşı başlatılan şike bitti sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. 3 Temmuz şikesiyle FB'yi içten çökertip ele geçirmeye çalışanlar bunun  ters siyasi sonuçlar vereceğini görünce; biraz geri çekildiler. Fenerbahçe taraftarı tek yumruktu ve kararlıydı.
Bunun üzerine taraftarı ele geçirip taraftar üzerinden kulübü kuşatmaya çalıştılar.
Gaziantep'te FB'ye yönelik saldırı bunun açıkça dışa vurulmasıdır.
***
Şimdi anlaşılıyor ki özel savcı, özel hakim, özel mahkeme yetmedi. Fenerbahçeli tam özel bir taraftar grubu devreye sokuldu.
Bunlar, önce Şükrü Saracoğlu'nda arz-ı endam ettiler. Masum gibi gözükerek...
Antep'te ise saldırganlaştılar.
İşte bunlar; Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çabalayan malum kesimin kandırdığı gruptur.
Bunları yönlendirenler; 3 Temmuz operasyonunu başlatanlarla dirsek temasında olan tiplerdir.
Ne yazık ki iyi niyetli bazı genç Fenerbahçeliler; Fenerbahçe düşmanlarına hizmet ettiklerinin farkında gözükmüyorlar.
***
Aziz Yıldırım'ın kimi davranışlarını sevmeyebilirsiniz. Eleştirebilirsiniz...
Ama hakkını da teslim edin.
O; bir yıl boyunca hapiste yattı.
Şahsi çıkarı için mi girdi zindana?
O saldırganlara soruyorum:
Siz bir gün bile oraya girip kaldınız mı?
Fenerbahçe için hangi fedakarlığınız oldu?
***
Fenerbahçe taraftarına yeniden hatırlatıyorum:
3 Temmuz'da başlatılan 'ince ayarlı çalışma'nın sürdürüldüğünü bilin.
Bu protestolar işte o 'ince ayarlı çalışma'nın devamıdır.
Bu işte kullanılan genç Fenerbahçelileri de uyarıyorum:
Siz iyi niyetli olabilirsiniz ama yaptıklarınız; 3 Temmuz'u başlatan o çok özel ekibin işine yarıyor.
***
Bir sorum daha var:
Fenerbahçe maçlarında o meşaleleri yakıp stada atan kimler?
Bunu, Fenerbahçe düşmanları bile yapmaz.
Bunu yapanlar olsa olsa 3 Temmuzcuların kandırdığı tipler olur.
Tribünlerdeki Fenerbahçeliler, bu gösterilere asla hoşgürülü olmayın.
Ve; unutmayın ki 'Dere geçilirken at değiştirilmez.'
Tam desteğe devam edin.

KANI MAVİ Mİ?
9 Temmuz 1998'de Mısır Çarşısı'nda büyük bir patlama oldu. 7 kişi öldü, 127'si yaralandı.
Bu katliamın sorumlusu olarak Pınar Selek yakalandı ve mahkum edildi.
Gazetelere bakıyorum; günlerdir Pınar Selek'ın boy boy fotoğrafları.
Yargılamanın çok öncesinden başlatılan bu kampanya ile mahkemeyi baskı altına aldılar. Beraat istiyorlardı amma müebbet cezası çıktı.
Pınar Selek; Fransa'ya kaçmış çoktan...
Orada masumculuk oynuyor.
Bizim medya; can veren 7 masum insanın hakkını değil; can alan Pınar Selek'i savunuyor.
Cumhuriyet Gazetesi, Milliyet Gazetesi,  Pınar Selek ile ilgili haberlerin onda birisi kadar orada katledilen 7 masumun haberini yaptı mı acaba?
Ne oluyor bu medyaya?
Yoksa Pınar Selek şu mavi kanlı seçkinler kulübünden midir?
PKK'lılar insan öldürünce; cezadan muaf tutuluyor da haberimiz mi yok?

VE HRANT DİNK
Gazeteci Nedim Şener neden terörist gibi tutuklandı; biliyor musunuz?
Tuttu, 'Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' isimli bir kitap yazdı.
Cinayetin; bu iktidarın istihbarat elemanları ile bağını gösterdi.
Ve damgayı yedi.
Yıllardır; Hrant Dink'i milliyetçilerin öldürttüğü yalanı yayıldı.
Ama gidin bu cinayeti işleyenlerin çevresine bakın.
Ben gittim, inceledim. Bunlar siyasal dinci.
Rahip Santoro'yu da aynı çevre öldürdü.
Neden mi?
Ergenekon operasyonu başlatılacaktı.
Kürt açılımı devreye sokulacaktı.
Buna direnebilecek ulusalcıları kötü göstermek gerekiyordu.
Zavallı Hrant'ı yem yaptılar.
Ne yazık ki Hrant ailesi bile bu oyunu göremedi.
Ve bu komedi oynanmaya devam ediyor.