Geleceği Hazırlamak - Rifat Serdaroğlu

Sürekli konuşan hiçbir şey öğrenemez. Öğrenmek için okumak, araştırmak, uzmanlarla çalışmak, bilim insanlarını desteklemek ve onları dinlemek gerekir.
Toplumun önündeki kişiler insanlara bilgi verecek, onları öğrenmeye yönlendirecek şekilde ve kalitede konuşmak zorundadırlar.
Türkiyeli Başbakan Erdoğan’ı izliyorum, sürekli konuşuyor, hiç susmuyor!
Salı günleri yapılan TBMM Grup toplantılarında, Cuma günleri Cami çıkışında, diğer günler her gittiği yerde, kabristan da bile kendisine uzatılan mikrofonlara ve kameralara bir şeyler söylüyor.
Söylediklerini dinleyip veya okuduğumda görüyorum ki, ya siyasi rakiplerine hakaret ediyor, ya millete ayar çekiyor(kendi tabiriyle) veya başkalarının yazdıklarını “anlamını bilmeden” camdan vaaz verir gibi okuyor. İçerik açısından çok sığ olan bu konuşmalarda, ülkemizin geleceğine yön verecek, insanların önüne vizyon koyacak bir tane olsun bilgi var mı? Yok, ama bir çuval laf var!..

Türkiye gibi bir dünya devletini “tek başına” yöneten bir fani, ben her şeyi bilirim havasına kendisini kaptırırsa, bilimi- bilimsel gelişmeleri-dünyanın nereye gittiğini ıskalarsa, bilenlere tahammül edemeyip yanından kovalarsa, ülkenin geleceği felaket olur.

Üstüne üstlük, gerçek bilim adamları korkup susma yolunu seçerlerse, başımıza gelecek olan katmerli felaket olur.
Türkiyeli Başbakan en son ne zaman bir kitap, bir araştırma okudu bilmiyorum.
Bu yüzden kendisine soracağım soruları oldukça basit olanlardan seçtim. Dersini çalışsın, yanıtlarını bulsun, biz de geleceğimiz garantide mi, değil mi beraberce öğrenelim;
*Türkiye bir tarım ülkesidir. AKP İktidara gelmeden evvel dünyada
“Tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden” biri idi. Yani Türkiye, ürettiği tarım ürünleriyle insanlarının karnını doyurabiliyordu.
Şimdi bırakın insanları, hayvanlarımızı besleyemez hale geldik. Savaş zamanlarında bile hayvanlarına saman bulan Türkiye İlk kez ithal saman ile tanıştı! İklim değişiklikleri bütün dünyaya insanların karnını doyurmak için korku salarken ve tüm dünya bunun tedbirlerini şimdiden araştırırken, Türkiye’nin bu konudaki hazırlıkları var mıdır?
*1 Çuval Gübre 65-70 TL / 1 Çuval Hayvan Yemi 50 TL / 1 Kilo Saman 1 TL,
Üreticinin sattığı Sütün litresi 80 Kuruş!..
*Geçen sene 5-6 bin TL olan buzağılı inek, bu sene 2 bin liradan alıcı bulamıyor?
*Tarım Kredilere- Üretici Kuruluşlarına ve Bankalara olan borçlarını ödeyemediklerinden dolayı (Kadın-Erkek) kaç Çiftçi-Köylü cezaevindedir?
*Tarımı dışarıya bağlayıp, marketlerin raflarını ithal ürünlerle doldurdunuz.
2023 ile yetinmeyip 2071 i hedef gösterdiniz!
10 yıl içinde tarımdaki durumumuzun ne olacağı ile ilgili bir planınız var mı?
*Patriot Füzelerini Almanya’dan, Hollanda’dan, Amerika’dan getirtip ülkemizin çeşitli yerlerine konuşlandırdınız. Bunları kullanacak Türk Askeri yok mu ki, yabancıların eline bıraktınız?
*Donanma Komutanımızın istifasıyla, Deniz Kuvvetlerinde “Komutan” olacak rütbede subayımız kalmadı. El elde-baş başta dımdızlak kalakaldık. Komutansız kalan bu gemileri özelleştirmeyi düşünür müsünüz?
*Her gördüğünüz dereye bir HES kondurup, doğanın dengesini bozdunuz.
Peki, Temel’in başına gelenlerde hiç haberiniz olmadı mı?
“Temel, ormanda kaçak ağaç kesiyormuş. O sırada çevreci gençler ormanda yürüyüşe çıkmışlar.
Temel’i ağaç keserken görür görmez, sağlam bir dayak atmışlar.
Temel, ağzı-burnu kan içinde köye dönerken yolda Dursun’a rastlamış.
Dursun; “Ula Temel bu ne hal böyle” diye sormuş.
Temel inleyerek anlatmış; “ Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk bir grup Doğanın yengesini bozmişum diye dövdü peni. Hâlbuki ne Doğanı taniyruuum, ne de yengesini…”

İşte böyle Usta. Öyle bir gençlik geliyor ki, senin patriotları kullanacak yabancıların başına çuval geçiriyorlar. İyisi mi, sen doğa’yı da, dengesini de iyi belle, tamam mı?
Sağlık ve başarı dileklerimle

26 Ocak 2013
RİFAT SERDAROĞLU

rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget