Türkiye'yi NATO toprağı yapamazsınız, yaptırmayız…

Yurdumuz “Yolgeçen Hanı”na döndü…
Atların, itlerin izi birbirine karıştı.

PKK’lı leşler için üç gün, üç gece yas tutup, ağıt yakan muhalefet ve iktidar, vatan savunması için can veren şehidine üç dakika zaman ayırmıyor.
Varsa yoksa açılım, varsa yoksa Yeni Anayasa…
Varsa yoksa PKK ve onun elebaşısı Bebek Katili APO ile uzlaşma, anlaşma çabaları…
Varsa yoksa Sevr, vatanı bölme, parçalama girişimleri…
Ama PKK canileri can almaya, cinayet işlemeye devam ediyor.
Neymiş?
“Akan kan durmalıymış artık…”
Kanı kim akıtıyor ki?
Köylü Mehmet, işçi Hüseyin, emekli Sami, memur Hasan mı?
Kim akıtıyor?
Kanı kimin akıttığı ortada…
30 yıldır Türkiye’yi kan gölüne dönüştürüp, bebeleri acımasızca kurşunlayan caniler ortada…
Her şey açık seçik ve gün gibi ortada dururken, cinayet şebekesi ile mücadeleyi bırakıp, müzakere yoluna gidenler, yani Türkiye’yi eyalet yönetimlerine teslim etmeye çalışanlar ihanet içerisindedirler.
Ayrıca, kendi öz vatanını bölmek, parçalamak, lime lime etmek isteyen hainler bununla da yetinmeyerek, şimdi de BOP planının ve Amerika’nın önünü açabilmek için gözlerini komşularına diktiler.
Suriye ve Irak’ı parçalamak uğruna ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar.
Yurdumuzu Patriotlar, füze kalkanları, Amerikan üsleri ve Amerikan askerleri ile doldurdular.
Hem de TBMM’ni dışlayarak, muhalefeti dışlayarak, yüce Türk milletini dışlayarak…
Sevgili yurdumuzu “Babalarının çiftliği” sanıyorlar herhalde…
Şanlı, yiğit komutanlarımızı hapishanelere kapatıp, ithal komutanlar getirdiler. Güney bölgemizi CİA’ ya devrettiler. El Kaide teröristleri, Suriye karşıtı caniler topraklarımızda cirit atıyorlar.
Halkımız açlık sınırı altında, aç biilaç yaşam sürerken, trilyonlar Suriye’nin düşmanlarına, katillere harcanıyor. Akıtılıyor.
Şimdi de topraklarımıza Patriotlar ve NATO’yu konuşlandırdılar.
Başbakan Türkiye topraklarını çok önceden “NATO toprağı” ilan etti bile.
Peki, nedir bu NATO?
Ne menem şeydir? Neyin nesidir, işlevi nedir? Ne yapar? Ne eder?
NATO, 9 Nisan 1949 Washington Antlaşması ile kuruldu. İngilizce, North Atlantic Treaty Organization sözcüklerinin kısaltılmışıdır. O, görünüşte SSCB’ye karşı ortaklaşa oluşturulan bir savunma gücü ve güvenlik örgütüydü. Ama günümüzde daha çok ABD’nin emrinde ve güdümünde çalışan bir saldırı, bir yıkım ordusu gibi görev yapmaktadır.
Ülkeleri etnik ve dinsel temelde bölüp, parçalamak, güçsüzleştirmek için elinden geleni ardına koymamaktadır.
Bu yöntem Yugoslavya, Irak, Afganistan ve dünyanın bazı yerlerinde denendi ve hedefine ulaştı. Örneğin, ABD emperyalizmi, Yugoslavya’yı parçalayabilmek için Hırvat, Sloven, Boşnak, Arnavut ırkçılığını kullanmıştı. 1990-1992 yılları arasında bu ülkeler ve daha sonra da Makedonya, Sırbistan, Karadağ Cumhuriyetleri, federasyondan ayrılmıştı.

Emperyalizm önce Yugoslavya’da neoliberal, ırkçı, yoz düşüncelerle kitlelerin beyinlerini yıkamış; sonra da vahşi, acımasız, kanlı yöntemlerle halkları birbirlerine kırdırarak, federasyonu ortadan kaldırmıştı… Böylece, Tito’nun bağımsız, başı dik, birleşik ülkesi parça parça edilmiş, tarih olmuştu.
Bugün yeryüzünde Yugoslavya diye bir ülke yok artık.
Gladyo ise, onun bir yan kuruluşudur. 1952 yılında NATO tarafından oluşturulmuştur. Yasa tanımaz, gizli bir yeraltı örgütüdür. Kendi özel hukukuna göre işlevini sürdürmektedir. Bir kontrgerilladır. Ona “Cephe Gerisi” operasyonları anlamına gelen “Stay-Behind” da denilir. CIA tarafından yönetilip, CIA tarafından finanse edilmektedir.
Birçok ülkede, birçok bombalama, yıldırma, cana kıyma, yakıp yıkma, korkutma olayına karışmış, cinayetler işlemiştir. Eylemleri arasında, 1980 yılında Bologna tren istasyonunda gerçekleştirdiği, 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalama olayı da vardır.
Türkiye’de de Türk Ordusuna ve ulusal güçlere karşı birçok saldırılar, tertipler düzenlemiştir. Cinayetler işlemiştir. Suikastlar gerçekleştirmiştir. Bunların başında Orgeneral Eşref Bitlis ve Uğur Mumcu katliamları, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas olayları gelir.
Bu terör örgütünün her ülkede ayrı bir adı vardır. Almanya’da Sword, Avusturya’da schwert, İspanya’da GAL, İngiltere’de Secret British… Örgütün İtalya’daki adı Gladyodur. Kılıç anlamına gelmektedir. Türkiye’de ise “Özel Harp Dairesi”, “Süper NATO” ve “Kontrgerilla” olarak bilinmektedir.
1952 yılında, Menderes döneminde Türkiye’nin NATO’ya kabul edilmesinden sonra ülkemizin başı hiç dertten kurtulmadı. ABD emrindeki bu saldırı ve denetim örgütü, yan kuruluşları ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin uygulamalarına sürekli müdahale edip, yön verdi. Hükümetler yıkıp, hükümetler kurdu.
Özellikle 1980, 12 Eylül darbesinden sonra ABD, ahtapotun kolları gibi Türkiye’nin maliyesinden ekonomisine, eğitiminden kültürüne her yanına dal budak sardı. Zaten bu karşı devrimci darbe CIA tarafından planlanmış, uygulamaya konulmuştu. Darbe gerçekleştirildikten sonra “Your boys have done it” Yani “Senin oğlanlar işi yaptı” diye CIA’nın İstasyon Şefi Paul Henze’ye, rapor verilmişti.
Bugün yurdumuz, ABD’nin emrinde bir mafya-tarikat-gladyo ekibi tarafından yönetilmektedir. Bu ihanet çetesi, ABD’nin BOP planını gerçekleştirip, onun Ortadoğu’ya rahatça yerleşebilmesi için kolları sıvamış, önüne geleni tutuklamakta, tüm ulusalcıları yok etme, sindirme politikası izlemektedir.
Bu nedenle tüm yurtta bir korku imparatorluğu kurmuştur. Ama bu korku imparatorluğunun gücü gençlere, yurtseverlere işlememektedir. Yetmemektedir.
Onlar eylemlerine devam etmekte, Türkiye’nin bir NATO toprağı olmadığını, olmayacağını haykırmaktadırlar.
Yazımızı TGB Genel Başkanı İlker Yücel’in sözleri ile tamamlayalım:
“Birincisi bu topraklar NATO toprağı değil, Türkiye toprağıdır. Ezilen ulusların coğrafyasına tecavüz eden emperyalist güçlerin elini kolunu sallayıp gezeceği bir yer olmadığını gösterdik. Burası Türkiye, burası Anadolu bunu kanıtladık. O çuvalın hükmü Anadolu’da geçmez! Vatan ve devrim düşmanları tıpkı önümüzden kaçan NATO askerleri gibi arkasına bakmadan kaçacaklar. Bir diğeri çuval geçiren komutan “Bir nesil bu acı çıkmaz!” demişti. Birkaç sene dayanamadı vatansever, devrimci gençler. Yöneticilerimizin 16 yılla yargılanması bizim için önemli değil. Hasdal ve Silivri’deki yurtseverlere selam gönderiyoruz. Olağanüstü bir dönemdeyiz. Çok Hasan Tahsin, Kubilay çıkacak!”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget