CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu; CHP'yi yıpratmak için yürütülen sistemli
kampanyanın farkına varmış. Bunu da işbirlikçi medyanın dört kol çengi
oynatarak yaptığını anlamış.
Medyanın, daha doğrusu bu grupların arkasındaki güçlerin hedefi; CHP'yi teslim almak...
CHP'yi, AKP'nin yedek lastiği haline getirmek.
'Barış, demokrasi' nutukları arasında ülkemizdeki demokrasiyi, seçilmişlerin diktatörlüğüne çevirmek...
Bunun için de CHP'nin direncini kırmak...
AKP ne yaparsa; BDP ne isterse evet diyen bir CHP ortaya çıkarmak.
Kemalist, vatansever CHP'lileri 'ulusalcı' diye karalamak.
AKP ile yol kardeşliği yapanları da 'yenilikçi'diye parlatmak...
Bunları birbirlerinin karşısına dikerek kavga ettirmek...
SEVİNDİRİCİDİR
Dünkü CHP Grup Toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu bu tuzağı gördüğünü dosta düşmana ilan etti.
Türkiye'nin temel değerlerinin yanında durdu.
CHP'nin ilkelerine sahip çıktı.
CHP'nin; milli kimliğinin altını kuvvetle çizdi.
Bu haliyle Hüseyin Aygün gibi tiplere 'Kendinize gelin!' dedi.
'CHP'de hata, kusur, yanlış aramak için pusuya yatmış olan şu satılık medya'ya da haddini bildirdi.
Örnekleri teker teker sıralayarak...
Başbakan
Erdoğan'ın söylediği, dışlayıcı, ayrıştırıcı, hatta ırkçı sözlerden
örnekler verip bu yanlışlar karşısında neden sustuklarını sorarak...
Hem partisine hem de çağdaş Türkiye'ye sahip çıktı.
Güneydoğu'daki yansımaya gelince...
Orasını AKP ile BDP paylaşmış durumda. Dinci ve tüccar oyları AKP'ye... Bölücü oylar BDP'ye...
CHP ne yaparsa yapsın zaten oy alamayacaktı...
BAHÇELİ DE...
MHP
Lideri Devlet Bahçeli de ilginç ve dolu dolu konuşmasıyla AKP'yi, PKK
eleştirip Türkiye'nin bunlar tarafından kuşatıldığının altını çizdi.
Kardeşlik duygumuzu canlandırdı. PKK terörü karşısında duyarsız kalmanın
yanlış olacağını vurguladı.
CHP ile MHP'nin Türkiye'ye sahip
çıkmasına AKP'den tepki geldi, geliyor da... Bülent Arınç; bu iki
partiyi birbirlerine benzeterek kötülemeye kalkıştı.
Ama aynı eleştirileri; PKK'nın siyasal uzantısı BDP'den Gülten Kışanak da yaptı, yapıyor.
Yani Bülent Arınç ile Gülten Kışanak da bir saftalar.
Yani bir tarafta CHP ile MHP var.
Bir tarafta da AKP ile BDP...
Önümüzdeki süreçte ülkemiz bu kutuplaşmanın acısını daha derinden yaşayacak.
2023 TOPLANTISI
Geçen
pazar günü '2023 Lider Ülke Türkiye Platformu'nun davetlisi olarak
konuştum. Bizi, sohbete çağıran grup milliyetçi gençlerden oluşuyordu.
Karşımda
son derece saygılı, bilinçli, öğrenmeye açık bir ekip vardı.
Kahvaltıdan sonra Türk kimliği ve Alevilik üzerinde konuştuk.
Türk
olmanın bir ırk, renk gerçekliği değil; dil ve kültür birlikteliği
olduğunun altını çizdim. Anadolu Aleviliğinin; Türk kültürü üzerinden
yükselen bir Alevilik olduğunu belirttim. Aleviliği, 'Muhammet-Ali
yolu' olarak tarif ettim.
Anladım ki milliyetçi kesim; Alevilerle
sıcak bağlar kurmak istiyor. Ama iletişim sorunları var. Dedim ki:
'Kendisini mağdur gören insanlara sıcak, yumuşak ve anlayışlı
davranınız. Geçmiş üzerinde tartışmak yerine, var olan dostlukları,
bağları öne çıkarın. Bir yanağınıza vurdularsa öbür yanağınızı uzatın.
İyi niyetle uzatılan eli geri çevirmeyeceklerdir.'
Bu sütunlara sığmayacak kadar uzun konuştuk. Soralar çoktu, çeşitliydi.
Toplantının sonunda bana verilen plaketi; Türkiye'nin birliği ve dirliği için uzatılmış bir el gibi görüp mutlulukla aldım.
Yorum Gönder