Apo başvurdu - Rifat Serdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  T.C Devletinin Bütünlüğü  ve
Ana Dilde Savunma” konularında, Türkiyeli Başbakan Erdoğan ile aynı çizgide olduğunu dünkü grup toplantısında kendi ağzından öğrendik.
Vatana Millete hayırlı olsun!
CHP Genel Başkanı; Türkiye’nin parçalanmasına sebep olacak bu yasanın içeriğine katıldığını, desteklediğini ama ismine katılmadığını söyledi. Yasanın ismi “Savunma Hakkı” olmalı imiş!
Kemal Bey istediği gibi düşünebilir. Genel Başkan olarak söyledikleri partisini-yetkili kurullarını ve kendisini bağlar. Türk Milleti de, Kemal Bey’in konuşmalarını dinler, değerlendirir ve oyunu ona göre kullanır.
Fakat Kemal Bey ve diğer Genel Başkanlar şunu asla yapamazlar;
Türk Milletini “Aptal” , “Okuduğunu anlayamayan” bir millet olarak göremezler.
Böyle bir davranış kimsenin haddi değildir.
Kemal Bey, “Ana Dilde Savunma” yasasını savunurken aynen şunları söylüyor;
“Almanya’da on binlerce Türk çocuğu okuyor. İlköğretim- Ortaöğretim- Üniversite. Türkiye’ye geldiği zaman bu çocuklar… Onların içinde sizin de yakınlarınız var. Bir konuyla suçlandıkları zaman kendilerini nasıl savunacaklar?
Türkçeleri yetmiyor, Almanca savunacaklar kendilerini, İngiltere’de olanlar İngilizce savunacaklar, Hollanda’da olanlar Hollandaca savunacaklar.
Asla ve asla bunu etnik kimlik bağlamında bir hak olarak görmek değildir.”


Kemal Bey şu sorulara açıkça yanıt vermek zorundadır;
* “Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir.”
    “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür
.” 
Bunlar Atatürk’ün sözleridir. Bu sözlere katılıyor musunuz?
“Türk Milleti” kavramıyla, ülkemizdeki etnik kimlikleri eşit mi görüyorsunuz?
*”Ana Dilde Savunma” hakkını desteklediğinizi, oy verdiğinizi söylüyorsunuz,
Almanya’da ve başka ülkelerdeki vatandaşlarımızı örnek gösteriyorsunuz.
-Türk Mahkemelerinde; Türkçe bilmeyen vatandaşlarımızın ve yabancıların çok uzun yıllardır “Tercüman Kullanma” haklarının olduğunu bilmiyor musunuz?
-Tüm eğitimini Türkçe yapmış, Belediye Başkanı- Meclis Üyesi- Avukat-Doktor-Milletvekili olmuş T.C Vatandaşlarının Polis Karakolunda ve Savcılıkta Türkçe ifade verip, Mahkemeye gelince “Kürtçe” savunma yapmak istemelerini
“Haklı” bir talep olarak mı görüyorsunuz? Siz, Türk Yargıçlarını ve Türk Milletini salak mı zannediyorsunuz?
-İlçe-Belde Köy-Mahalle isimlerinin yasalara aykırı olarak ve zorla Kürtçeye çevrildiği bölgede, örgüt baskısıyla bundan böyle kimsenin Adliyelerde Türkçe konuşamayacağını bilmiyor musunuz?
-Kürtçenin bu yolla Kamu’ya sokulmasının ikinci adımının Kürtçe Eğitim olacağını görmüyor musunuz?
-Bu yola girilirse, on-yirmi-elli sene sonra, Türkçe konuşan bir vatandaşın bölgede iş bulmasının-yaşamasının mümkün olamayacağının farkında
değil misiniz? Türk Vatandaşlarına kendi ülkelerinde “Kürtçe Tercüman” mı kullandıracaksınız?
-Böyle bir ülkenin parçalanmış Yugoslavya’dan ne farkı kalacaktır?
*Öcalan, “Kürtlerin Manifestosu” adlı kitabının yayınlanması için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
-Öcalan, İmralı’da yargılanırken Türkçe savunma yapmadı mı? Öcalan, o zaman niçin Kürtçe tercüman talebinde bulunmadı?
-PKK- KCK- DTK ve benzeri örgütlerin toplantılarını Kürtçe değil, Türkçe yaptıklarını bilmiyor musunuz?
-PKK’nın, kendi kurduğu “Halk Mahkemelerinde” örgüt militanlarını “Türkçe” yargıladığını bilmiyor musunuz?
-Öcalan’ın talebi kabul edilirse, Anayasa Mahkemesinde kendisine Kürtçe tercüman olarak Genel Başkan Yardımcınız Sezgin Tanrıkulu ve Milletvekiliniz Hüseyin Aygün’ü görevlendirir misiniz?
Değerli Okurlar;
Türkiye’de, Türk Ulusu demek-Atatürk Milliyetçisiyim demek suç haline geldi.
Sevr’de başarılı olamayan ülkeler, Sevr’de vatanı satan hainlerin tohumları, Sorospu çocuğu köşe yazarları, ağzını açanı “Irkçı” , “Faşist” diye damgalıyorlar. Kürtçü-Bölücü uyuşturucu kaçakçılarının her türlü etnik milliyetçilik yapmaları, vatanımızı böleceklerini açık-açık söylemeleri serbest, bu onlar için bir insan hakkı, ama bizlerin Türk Milleti-Atatürk-Vatanseverlik-Milliyetçilik-Ulusalcılık dememiz Irkçılık ve Faşistlik oluyor!
Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı ve diğer muhalefet partisinin Genel Başkanı, içinde bulunduğumuz felaketin farkında bile değiller.
Ne söylerlerse söylesinler. İktidardaki, dış güdümlü cemaat-tarikat koalisyonu partinin, ülkeyi “Anadolu İslam Cumhuriyetine” götürecek politikalarına böyle susarak, baston olarak, Salı günleri yazılanları okuyarak mücadele edilmez.
Bu tavır ihanetle eşdeğerdir.
Değerli okurlar;
Kimse Türkiye’ye olan inancına gölge düşürüp, içini karartmasın.
Doğrusu, Büyük Atatürk’ün dediğidir.
Türkiye’de yaşayan halklar, savaşarak-can vererek Türk Devletini kurdular.
Türk Devletini kuranlara “Türk Milleti” ismi kondu.
Tüm etnik kökenler- tüm değişik inanç sahipleri-tüm farklılıklar “Türk Milleti” ismi altında eşittir. “Türk Milleti” ismi altında yaşayan her etnik grup kendi inancını- kültürünü- dilini korumak, geliştirmek, yaşatmak hakkına sahiptir.
Anayasa çerçevesinde inancını istediğin gibi yaşa, kültürünü geliştir.
Dilini mi öğreteceksin. Aç Özel Okulunu, T.C Devleti hem destek olsun hem de denetlesin. Devlet olmanın gereği budur.
Bundan gayrisi kaostur. Bu şaklabanlıklara izin veren devlet yaşayamaz, çöker.

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye onları yakından tanıyan dostları olarak tavsiyem şudur;
Kimsenin kurşunu olmayın, kimsenin kınına bıçak olmayın, kimsenin kinine çanak olmayın.
Olabiliyorsanız, Türk Milletinin adamı olun, bu sizlere yeter…
Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Ocak 2013
RİFAT SERDAROĞLU

rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget