Lafı uzatmadan hemen söyleyeyim.
AKP’yi İmralı’yla pazarlık
masasına Irak petrolleri oturttu!
Petrol rezervleri
sıralamasında daha önce Suudi Arabistan ve İran’n
gerisinde kalan
Irak, yeni bulunan
rezervlerle bu ülkeleri geride bıraktı ve
dünyanın bir numaralı petrol
ülkesi oldu.
Son hesaplar Irak’ta
350 milyar varilin üzerinde petrol ve yüzlerce
trilyon metreküplük
doğal gaz rezervi
bulunduğunu gösteriyor.
Bu rezervlerin kayda
değer bir bölümü, Kuzey Irak’taki Özerk Kürt Yönetimi’nin
kontrolündeki topraklarda değerlendirilmeyi bekliyor.
Bölge
lideri Barzani de Kerkük’ü başkent yaparak, bu zengin petrol
kaynaklarının üzerine oturmayı planlıyor.
Dananın kuyruğu da
burada kopuyor!
Merkezi Irak Hükümeti’nin Başbakanı Maliki, bu
girişime şiddetle karşı çıkıyor. Çünkü Barzani’nin planının
hayata geçmesi halinde Irak’ın parçalanacağını biliyor. Toprak
bütünlüğünü kaybeden ülkenin iç çatışmalarla bir kan gölü haline
geleceğini net olarak görüyor.
Sadece o mu?
Tüm tarafsız
gözlemciler de aynı düşüncede… Tarafsız uzmanlar, Irak’taki
bölünmenin felakete dönüşeceğini ve sonuçta haritaların
değişebileceğini öne sürüyorlar.
Ama Barzani
durmuyor!
Kerkük petrollerinden pay sahibi yapma vaadiyle
Türkiye’yi arkasına alıp, ateşe sürüklemeye
çalışıyor.
Mustafa Sönmez’in Cumhuriyet’teki köşesinde,
benim de ufkumu açan etkileyici analizinde belirttiği gibi,
Türkiye’nin hamiliğinde petrol odaklı bir federatif yapı
oluşturmaya çalışıyor.
Barzani’nin hesabına göre, Suriye’nin
kuzeyindeki Kürtlerle birlikte Kuzey Irak Özerk Bölgesi,
Türkiye’nin Güneydoğusu ile federatif bir yapıda bütünleşecek ve
Türkiye, Maliki’ye karşı onları koruyacak.
Barzani böylece bir
taşla iki kuş vurmayı ve nihai hedef olan Büyük Kürdistan’a gidecek
ön adımları atmayı amaçlıyor.
Peki neyin karşılığında?
Tabii
ki Kerkük petrollerinin!
Ortadoğu Şii ekseninin göbeğindeki
Maliki ise millileştirilen Irak petrollerinin özel şirketlerin
kullanımına
açılmasını isteyen ABD ile anlaşma kozunu
kullanıyor.
Bilindiği gibi ABD bu isteğinin hayata geçmesini
sağlayacak yasal düzenlemeleri, 2007 yılından bu yana Irak
Parlamentosu’ndan geçirmeye çalışıyor.
Maliki oynadığı
satranç gereği, şu sıralar ABD’ye göz kırpıyor!
* * *
Sözün burasında dikkatinizi, deneyimli diplomat, eski CHP
Milletvekili Şükrü Elekdağ’la yaklaşık bir ay önce yaptığım
röportajın şu bölümüne çekmek istiyorum:
“ABD’nin
Ortadoğu’daki uzun vadeli stratejik hedefi, hamisi olduğu Mesut
Barzani’nin patronajında “Büyük Kürdistan”ı kurmaktır. Bu hedefe
ulaşma senaryosu ABD tarafından incelikle kurgulanmış olup, adım
adım hayata geçiriliyor. Büyük Kürdistan’ın ABD tarafından önemi,
zengin gaz ve petrol rezervlerine sahip
olmasından, stratejik
konumundan ve İsrail ile birlikte, bölgede tam güven duyacağı bir
ikinci müttefik
oluşturacak olmasındandır. ABD’nin Ankara’ya
dayattığı PKK ile müzakere sürecinden nasıl bir sonuç
beklendiği
açıktır. PKK’nın kökü kazınmadığı ve eylem kapasitesini muhafaza
ettiği sürece önündeki Kuzey Irak modelinden daha aşağı bir
statüyü kabul etmesini beklemek mümkün değildir. Ortaya çıkacak
bu tür bir siyasi çözüm, Güneydoğu Anadolu ile Irak Kürdistanı
arasında temelleri esasen atılmış olan ekonomik
entegrasyonu daha
da güçlendirecek ve siyasi birliğe yol açacak bir süreci
getirecektir.”
* * *
AKP iktidarı, İmralı’yla pazarlığı sürdürüyor.
Ama
Kandil’den bir ses çıkmıyor!
Çünkü Kandil, İmralı’ya değil,
taşeronluğunu yaptığı “güce” kulak veriyor! Onun çizdiği
haritayı çok iyi
biliyor.
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ise “Ortadoğu’yu yeniden biz inşa edeceğiz!”
diyerek Osmanlı nostaljisinin peşinden koşuyor.
Türkiye
gemisi, tehlikeli sulara dümen kırıyor!
Ne diyelim?
Hayırlı
yolculuklar, iyi uykular sayın seyirciler!..
http://sozcu.com.tr/akp-ates%c2%adle-oy%c2%adnu%c2%adyor.html
Yorum Gönder