İşte bu ülkeyi yöneten kafa! - Mustafa Mutlu

1955’te Erzincan’da doğmuş...
İTÜ Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’ni bitirmiş...
Hep kamuda çalışmış, dünyanın dört bir tarafını gezmiş...
Kimden mi söz ediyorum?
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’dan!
Beyefendi, mezunu olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi’nin İzmir’de düzenlediği baloya katılmış...
Dikkat edin; mevlide değil; baloya!
Yani, Batı tipi bir eğlence organizasyonuna.
Bakan ya, çağırmışlar kürsüye ve vermişler mikrofonu eline... O da başlatmış anlatmaya:
“Üniversite sınavına girip çıktıktan sonra tercihler konusunda arada kaldım. Ya Boğaziçi Üniversitesi’ne ya da İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girecektim.
Önce Boğaziçi Üniversitesi’ni ziyaret ettim. Bir baktım farklı bir dünya... Değişik binalar, surlarla çevrilmiş alan... Sonra bahçesinde gençler kızlı, erkekli oturuyor... Çok şaşırdım. ‘Burada yoldan çıkarım’ dedim. Ondan sonra Teknik Üniversite’yi seçtim!”

***
Bir Bakan’ın, Türkiye’nin en saygın üniversitesi için söylediği sözlere bakar mısınız? Onlarca yıldır bu ülkede okuyan her gencin girebilmek için can attığı o üniversite, sanki fuhuş yuvası...
Neymiş; kızlarla erkekler yan yana oturuyormuş!
Hem de bançede...
Vay ahlaksızlar, vay!
Vay edepsizler, vay!
Ama genç Binali hemen duruma uyanmış... Onları öyle görünce, “Ben burada yoldan çıkarım” demiş, İTÜ’ye gitmiş...
İyi de İTÜ, şeriat üniversitesi mi?
Orada da kız ve erkek öğrenciler bahçede, kantinde, lokantada, sınıfta yan yana oturmuyor mu?
Nedense orada şaşırmamış genç Binali...
Çok şükür, yoldan çıkmamış, tam tersine yolunu bulmuş, bu ülkeye yönetici bile olmuş!
(Bu arada o dönemin İTÜ’lü kızlarına da yuh olsun... Yoldan çıkarsalardı, hiç değilse bugün böyle saçmalayan bir bakanımız olmazdı!)

***
Hadi; genç Binali, köylü... Belli ki geldiği yerlerde kaç-göç var!
O yüzden her zaman Türkiye’nin en demokratik, en eşitlikçi, en özgür üniversitesi olan Boğaziçi’nde şaşırması normal...
Ama “bugünkü Binali”nin aradan kırk yıl geçmesine ve devletin en önemli koltuklarını işgal etmesine karşın, hâlâ “aynı kafada” olması korkunç...
Mezun olduğu okulu yüceltmek için konuşurken, bir başka kurumu... Hadi onu da bırakın, ondan mezun olan yüz binlerce insanı aşağılıyor!

***
Sevgili Boğaziçi ve elbette İTÜ mezunu kadınlar:
Gördüğünüz ilk yerde Binali Bey’i yanaklarından öpüp yoldan çıkarmanız farz oldu!

*****
TEPKİ TWEET’LERİ
Binali Yıldırım’ın aşağılayıcı ve hakaret dolu sözlerine Boğaziçi Üniversitesi mezunları Twitter’da büyük tepki gösterdi. İşte, bazı tweet’ler:
- Biz Boğaziçililer hep bu yüzden yoldan çıktık zaten... (S. T.)
- (Bir üstteki yoruma cevaben) Boğaziçi çimlerinde benim yanıma oturup yoldan çıkmasaydın, bakan olmuştun şimdi... (A.C.Y.)
- Ben de nasıl yoldan çıktım diyordum. :) (E. S.)
- Binali Yıldırım yoldan çıkmamak için Boğaziçi yerine İTÜ’ye gitmis. Herkes onu bekliyordu çünkü Bağaziçi’nde... (H.A.)
- “Kızlı erkekli arka arkaya tweet’ler atılıyor. Yoldan çıkmamak için Twitter’a girmiyorum.” - Binali Yıldırım (G.V.)
- Umarım o bahçeden bir duble yol geçirmez. (E.)
- Boğaziçi yerine İTÜ’ye girmiş ama ikinci yılda evlenmiş... Demek ki “oturmasınlar, sevişsinler”miş!. (M.Ç.)

*****
GÜNÜN SORUSU
Sorum, “kızlı-erkekli grupların birlikte bahçede oturduğunu gördükten sonra Boğaziçi’ne gitmeme kararı aldığını” söyleyen ve bunu övünülecek bir şeymiş gibi açıklamakta sakınca görmeyen Binali Yıldırım’a:
Başında bulunduğunuz Bayındırlık Bakanlığı’nda, kadınlı-erkekli grupların aynı salonlarda yan yana çalıştıklarını görünce ne hissediyorsunuz? İçinizden yoldan çıkmak geliyor mu?

*****
Kılıçdaroğlu çözümü buldu...
İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in sözleriyle açığa çıkan parti içi farklılaşmanın ne boyutlara ulaştığını, geçtiğimiz pazar günü yazmıştım.
İki haftada katıldığım yedi konferans ve panelde tanık olduğum olaylar; bu farklılaşmanın, “ayrışmaya” gittiğini gösteriyordu.
Ve katıldığım her toplantıyı şu sözlerle bitirdim:
“CHP’nin derlenip toparlanmasının tek yolu var: Parti Programı’nı okuyup, orada yazılanların etrafında birleşmek... Ancak ne yazık ki mevcut milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin çok önemli bir bölümünün, o programı okuduklarını düşünmüyorum. Ayrışma da bu yüzden yaşanıyor. Çünkü herkes, kendi dünya görüşüne göre bir CHP biçiyor... Programda yazılı olanlar ise kimsenin umurunda bile değil...”

***
Sayın Kılıçdaroğlu bu eleştirimi duymuş olmalı ki dünkü Meclis Grup Toplantısı’na elinde CHP Programı’yla çıktı ve “milliyetçilik” ile ilgili bölümü okuyarak tartışmalara son noktayı koydu!
CHP’ye umut bağlayan herkesi, en kısa zamanda bu programı yutarcasına okumaya davet ediyorum.
O zaman, çıkan aykırı seslerin nasıl azaldığını hep birlikte göreceksiniz!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget