Kıskançlık - Mümtaz Soysal

CUMHURİYETİN dünkü manşeti şimdiye kadarkilerin en iyilerinden biriydi hiç kuşkusuz: Oramiral aranıyor.
Ama hemen eklemeliyim ki, karşı sütunda Bekir’in başlığı da birinci sınıftı: Aferin Ey Halkım…”
Yok, yine olmadı. İçine virüsatılmış öyle bir ülkedeyiz ki artık, ne tutsanız elinizde kalıyor, ne söyleseniz gırtlağınızda düğümlenip nefesinizi kesiyor.
Sonucu bu olan bir işlem için bulunabilir tek sözcük; günah!
Evet, günah işleyenlerin diliyle söylemek gerekirse, sırası geldiğinde onlar çarpılacak günahkârlığın cezalarına. Bu marifetin aferinini ya da lanet olsununu, onlara değil de ne kadar çaresiz, varlıksız ve eğitimsiz olursa olsun, halka mı yükleyeceğiz?
O halk ki, kimilerince kınalı koyun gibi gözükse ve Nâzım Hikmet’in unutulmaz satırlarına benzer sıfatlarla sokulmuş olsa da özde o büyük başarıları ya da kötülükleri yapabilme gücünü ve fırsatını bir türlü bulamıyor, hatta en etkili silahı olan oyunu bile demokrasi uğruna kendi bağrına saplayabilecek kadar bilinçsiz ve suçsuz. Kibritle oynarken ev ya da saray yakan çocuğu suçlayabilir, hatta azarlayıp dövebilir misiniz?
Dolayısıyla kabahat, bu binbir kusurlu sistemi düzeltmeden savunup uygulayan, öven, sonuçlarından yararlanan, onu eleştirenleri her türlü çarpıtılmış bahaneyle israfsızca dışlayanlarda, işten çıkarıp ekmeğini çalanlarda, suçlayarak hapsedip özgürlüğünden edenlerde, hatta asarak canını alanlarda değil midir?
Sistemi değiştirip daha hakça olabilmesi için ne yapabiliyorsanız sevapolan odur. Gerisi, ister istemez, şöyle ya da böyle, günah ya da sadakaya ve zaman kaybına girebiliyor. Öyle bir virüs atılmış ki siyasal ve sosyal düzenin içine, onurlu davranışlar bile ters sonuç verip haksızlıklara yol açabiliyor. Deniz Kuvvetleri’nin oramiralsiz kalışında da bir süre önce Balyoz davası dolayısıyla başka denizcilere yapılanların meslek onuruna zarar verdiğini ileri sürerek istifa etmiş bir başka oramiralin gururlu davranışından söz edilmekte.
Yoksa, denizin bitişini yaratan uğursuzluğa bembeyaz üniformalı ve hep güzel eşli bahriye subaylarının fiyakasını kıskanma gibi çok gayri ciddi ama gerçeğe hayli yakın bir başka neden aramaya mı mecbur olacağız?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget